İdris Ortakaya

Türkiye'yi içimizdeki İngilizlerden geri alıyoruz…

İdris Ortakaya

Çok önemli bir tesbit. Bu tesbit, eski Genel Kurmay Başkanımız sayın Hilmi Özkök paşaya aittir. Paşanın Twitter'daki mesajını aynen yazıyorum. "Türkiye'yi 107 yıldır yöneten İngilizlerin elinden geri alıyoruz. CHP ve HDP'nin derdi bu. Kolay vazgeçmeyecekler. Biz de vazgeçmeyeceğiz." 11 Haziran 2016, @ozkok_hilmi.

Paşam Allah senden razı olsun. Yıllardır yazıyorum. Söylüyorum. Konuşuyorum. Anlamak istemeyenlere kolay kolay anlatamıyoruz. Ancak hayatının tamamını ordumuz içinde geçiren önemli bir komutanın bu gerçeği açıklaması çok önemli bir hadisedir. Şunu söylemek istemiyorum. Yanlış anlaşılmasın. Hilmi paşadan başkası bu gerçeği bilmiyor anlamına gelmiyor aslında bu sözler…  Hemen hemen herkes biliyor. Ancak bunu açıklama yürekliliğini gösteremiyorlar. Allah da biliyor, kul da biliyor. Ülkeyi yöneten her yönetici de biliyor. Tüm siyasi parti yöneticileri de biliyor. Cumhuriyetimiz ingilizler tarafından dizayn edildi. Seksen yıldan daha uzun bir zamandan beri ülkemiz bu alçak emperyalistlerin denetiminde yerli uşaklarca yönetildi.

Ülkemiz üzerinde en büyük oyunları oynayan İngilizlerdir. Osmanlı imparatorluğunu parçalayarak yıkan bu alçaklar, Osmanlıdan nefret ediyorlardı. Osmanlının O'su dahi onları rahatsız ediyordu.

Ülkemizin yönetim sistemi olan parlamenter sistem ingilizlerin eseridir. Milli eğitim sistemi de ingilizlerin eseridir. Cihana 600 yıl hükmeden koskocaman Osmanlıyı bir gecede tarihten silen alçaklar de ingilizlerdir. Bizlere Osmanlıyı öğretmeyen, okutmayan, öğrenmemizi engelleyen bu alçaklar kendi üniversitelerinde Osmanlı tarihini okuturken, bize de Osmanlının öcü, hain, babanın oğulu, oğulun babayı katleden bir yönetimin merkezi olduğunu anlatmaktadırlar.

Osmanlı, bu günkü Amerika Birleşik Devletleri gibi onlarca milleti bünyesinde barındırarak, bu günkü Amerikadan daha demokrat ve daha adil bir sistemle imparatorluğu yönetiyordu. Kimsenin diliyle, diniyle, yaşam biçimiyle uğraşılmazdı, O'nun yönetiminde…  Hiç kimseye haksızlık yapılmazdı. Ne yazık ki bizler Osmanlının bu olağanüstü, bu güzel hasletlerini öğrenmekten yoksun bırakıldık.

Biz kimiz? Nereden geldik? Soyumuz sopumuz kim? Geçmişimiz ne? Ecdadımız atalarımız kimler?

Soruların hiç birinin cevabı yok. Cumhuriyetle başlayan geçmişi olmayan bir Türk milleti ideolojisi ile toplumumuzu biçimlemeye çalıştılar. Allahtan, rahmetli Türkeş 1960 yılından sonra Türklerle ilgili bir ideoloji geliştirdi ve Türklerin soyu, sopu hakkında  bilgilenme imkanına kavuştuk.

Din birliği çerçevesinde Osmanlıya bağlı, kendi kimlikleri, kendi dilleri, kendi kültürleri ve yaşam biçimleri ile yüz yıllar boyunca  yaşamlarını sürdüren kesimler, Osmanlının yenilgisinden sonra, Milli mücadele içinde yer alarak istiklal savaşının kazananları olarak takdir beklerken, yok sayılmışlardır. Türk milletinden başkası kabul edilmemiştir. Var olan çeşitli halklar inkar edilerek dışlanmışlardır. Bir çoğunun da istiklal mahkemlerince idamlarına karar verilmiştir. Doğu ve güney doğu bölgesinde yaşayan Kürt halkının yaşamış olduğu sıkırtılar yanlış ve baskıcı politikalar sonucu PKK ve benzeri terör örgütlerinin  temeli atılmıştı, hatırlayın…

Değerli okurlarım, yıllar boyunca ingilizlerin komutası altında ülkeyi yönetenlerin dışında farklı hükümet kurulursa dahi o hükümetin elini kolunu bağlayan parlamenter sistemin içine yerleştirilen kurumlarca tedbir alınmıştır. Hükümetin bu kurumlardaki görevlileri değiştirme, görevden alma ve hatta denetleme gibi bir yetkisi dahi yoktur. Ancak bu kurumlar hükümetin yapacağı tüm icraatları denetlemekle yetkilidirler. Hükümetin yapacağı icraatların uygulanmasına izin vermeme gibi yetkilerle de donatılmışlardır.

Parlamenter sistem gereği ne kadar büyük bir çoğunlukla hükümet olursan ol. Yalnızca hükümet olursun. İktidar olamazsın. İktidar olma yolların kapalıdır. İktidar olmak için bir adım ileri gidildiği taktirde, Ordu ihtilal yaparak yönetimine son verilir. 1960 yılında başlayan ihtilal  furyası adeta gelenekselleşmiş her on yılda bir 1980 yılına kadar devam etmiştir. 2002 yılında büyük bir çoğunlukla hükümet olan AK Parti büyük mücadeleler vererek kurumlarda bulunan vesayetçilerin büyük bir bölümünü temizleyerek, kurumları ingilizlerden ve onların yerli iş birlikçilerinden arındırmıştır. Bu başarıları onlara İktidar olma yolunu açmıştır. Bu gelişmeden endişeye kapılan ingilizler ve yerli ingilizler alabildiğince bir direniş göstermektedirler. Onlarda direnecek, biz de direneceğiz. Sonuçta 107 yıldan beri ülkemizi yöneten bu alçak ingilizlerin elinden yönetimi alacağız. İnşallah tam bağımsız Türkiyeyi kuracağız. Allah ülkemizin ve liderimizin yardımcısı olsun.

Devletimizi tek başına halkın seçtiği hükümet yönetemiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Danıştay, Sayıştay, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, Merkez Bankası ve daha benzeri bir çok kurumlarla ülke yönetiliyor. Yedi kocalı hürmüz misali. Bu yönetim biçimi ile bu Devletin büyümesi mümkün değildir. Yürütmenin önündeki bu engeller mutlaka kaldırılmalıdır.

Ülke tek merkezden yönetilmelidir.

İngilizler tarafından bize hediye edilen parlamenter sistemi paketleyerek bu alçaklara iade etmemiz için, referanduma EVET demeliyiz.

Saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları