Azmi İlvan

Düşlüyorum...!

Azmi İlvan

Türk Siyasi tarihini, ki yaşım itibarı ile 1972 den bu yana takip ediyorum. Ve Tarihin sayfalarını sık sık karıştırırım. Osmanlı da siyaset tek elde toplanmış ama Padişahlar asla tek başlarına karar vermemişlerdir.

 Bugünün danışman dedikleri o dönemin Veziri azamlarıdır. Ama, Yönetim şekli bakımında son sözü Padişah söylerdi. Perde arkasında dönen dolapların birçoğundan haberi olmaz, tabiri caizse dolduruşa gelerek kelle vurdurdukları olmuştur. Hatta kendi çocuğunu bile bu uğurda boğdurtanları da biliyoruz. Taht kavgası ve kaygısı 700 yıllık İmparatorluğu yerle yeksan etti.

Kim kazandı derseniz?  Osmanlının kazanmadığını net olarak biliyoruz.

*

Cumhuriyet kurulduğu günden bu güne kazanımlarımız ve kayıplarımız olmadı mı? Oldu tabi.

Kazanımlarımızın başında, Yeni bir Ulus Devlet olmuştur. Osmanlının kayıplarını (toprak) nispeten kurtararak, sınırlarını tüm dünyanın da kabul ettiği Laik T.C Devleti olmuştur.

*

Düşlüyorum derken;

 19 Mayıs 1919 da Samsunda ve 22 Haziran 1919 da Amasya Tamimi ile başlayan Ulusal egemenliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulmasından, 1938 yılına kadar olan Milli İradeyi düşlüyorum.

Siyaset elbet de ki gelişecek Dünyanın gidişatına göre şekillenecektir ama aslolan İRADE...

Sağcısı Solcusu, Liberali fark etmez, kişisel çıkarlarını bir kenara bırakan siyasiler düşlüyorum, Halkına güvenen inanan siyasiler düşlüyorum, mevki makam için siyasi çizgisine ihanet etmeyenleri düşlüyorum. Siyasi partileri babalarının malı gibi görmeyen liderler düşlüyorum. Liderlere kul köle olmayan partilileri düşlüyorum.

Ama en çok, sorgulayan bir halk düşlüyorum.

Kısacası;

Adam gibi adam siyaset yapan Devlet adamları düşlüyorum.

Gerçekleşir mi acaba?

1939 da.! bozulan maya, bir daha tutar mı bilmem.

Ama;

Umudunu yitiren toplumlar karanlığa mahkum edilirler. Bunu adım gibi biliyorum.

Aze...

Yazarın Diğer Yazıları