Ak Saçlılar...
Azmi İlvan
Yılların ağır yükünü omuzlarında taşımış olan Anneler ve Babalar, çocuklarından çaresizliklerini gizlemiş, umutlarını hayallerini bir kenara atmış, yaşam denen olgunun farkına bile varamamış, yaşamayı değil yaşatmayı düşünmüş ve yılların götürdükleri dışına vurmuş.
Bence en güzel olanıdır bir evlat için. Anasının ve Babasının ak saçları. O saçlara bakan bir evlat, onların saçının her telinde emek sevgi fedakârlık ve kendini görmelidir.
Onlar bir ömrün ilk çeyreğini kendileri için, geri kalanı evlatları için yaşamışlardır. Yaşamışlardır belki tam yerine oturmayabilir, doğru olan Yaşatmışlardır.
Onun için hep deriz ya, Ana Baba olmadan Anaların Babaların kıymeti anlaşılmaz. Çoğumuz şahit olmuşuzdur Yaşlanmanın neleri alıp götürdüğüne. Bugünün genç kuşağı , geleceğin genç kuşakları yanında Ak Saçlılardan olacaktır..!
Yaşam denen bu bayrak yarışında, ömrü vefa eder ise kişinin, bugünün ak saçlılarından farksız olmayacağını bilmelidir kavramalıdır geleceğin Anne ve Babaları.
Bugün belki biraz duygusal takıldığımdan mıdır nedir bilmiyorum, Ayna karşısında beyazlara bakarken yüz çizgilerinin belli belirsizliği hiç umurumda olmadı. Öyle böyle bir ömür yaşamışız, şöyle geriye bir baktığımda şunu htim. Uzun yola çıkmışsın arabayı kullanıyorsun bir zaman sonra varacağın yere geldiğin de yolun nasıl geçtiğinin tamamını unutmuş yalnız mola yerlerini hatırlarmış oluruz. Hayat da böyle yol yorgunluğu üstündedir ama yol nasıl geçti farkında değilizdir.
Şöyle kafayı yastığa koyduğunda hatırlamaya başlarsın, nereleri güzeldi nereleri kötüydü vay bee nerelerden geçmişim diye. Film şeridi gibi geçer gözümüzün önünden acısıyla tatlısıyla tüm yaşanmışlıklar.
Yıllar yılları kovalamış savrulmuş köklerinden uzaklara bir yaprak misali.
Kimisi Toprağından kimisi ailesinden
Bugün bunun farkına bir daha vardım. Genel de yaşı ileri ak saçlı gençlerin.! Takıldığı bir kıraathaneye gittim. Yıllardır görüşmediğimiz eş dost ahbap ile bir masaya oturduk, etrafımız da kimisi oyun oynuyor, şakalaşıyor (ak saçlı gençler.! Gurubu), sohbet ediyor. Kimisi de sigarasının dumanında kaybolmuş çayını yudumlarken derinlere dalmış ki dalıp çıkarmaya kalksan boğulursun.
Bir başka masa da ise, biri siyasetten dem vurur biri spordan ama illa da geçim derdidir ortak mevzu. Geleceğine varmıştır bu canlar, ama gelecek kaygısını yaşar çocuklarının. İş aş kaygısı hiç bitmez
(girmeyeyim bu mevzuya anlattıkça coşar coştukça da ağzımızdan yanlış bir şeyler çıkar).
Ve
Başka bir masa Orda da masadan kalkan Ak saçlılardan biri şöyle der. Benim izin bu kadar iç işleri bakanı (eşi) bozulmasın gitmem lazım. Bir başkası bekle ben de geliyorum evdeki temizlik bitmiştir şimdi..!
Ak saçlılık böyle bişi, kimisi izin koparamaz, kimisi de evin dışın da geçici bir süre sürgün yaşar. Ama güzel olan sonun da gideceği bir son durağı vardır. Kapı da onu şefkatle bekleyen biri veya tam tersi
Ak saçlı olmak, tecrübedir deneyimdir, hayatı bu deneyimiyle yaşamak ister ama kaçırmıştır tren. Keşkeler için de kaybolur, isyan eder içinden, dilinde üç beş cümle ''Ahh ah şimdiki aklım gençliğimde olsaydı hayatın nerelerinde olurdum'' Olsun be Ak saçlı genç, hiç üzülme diyorum, benzetmem belki biraz ters olacak ama yine de söyleyeyim '' Sevenin Halinden sevenler anlar''
Aze...
