İkram Kali

Van depremini 9. yılında anarken

İkram Kali

Önceki gün can ve mal kayıplarına yol açmayan bir deprem yaşandı. Tuşba merkezli 3.7 şiddetindeki deprem Vanlılara “ deprem gerçeğini sakın aklınızdan çıkarmayın”  uyarısı niteliğindeydi. 

Gelin önce hafızaları tazeleyelim. 

Tazeleyelim ki, deprem şehri olduğumuzun gerçeğini unutmayalım.      

Bilindiği gibi 23 Ekim 2011 günü saat 13.41 sıralarında Van Merkeze bağlı Tabanlı köyü merkez üssü olmak üzere 7.2 şiddetinde büyük ölçekli deprem meydana geldi. Tüm Türkiye depremin yaralarını sarmak, depremzedelerle gönül birliği yapmak üzere seferber olmuşken Vanlılar 9 Kasım 2011 Çarşamba günü 21.20 sularında Van Merkez’e 16 kilometre uzaklıktaki Edremit ilçemizde, aletsel büyüklüğü 5.7 (Mw) olan ikinci bir depremin yıkıcı şokunu yaşadı.  Birinci deprem Erciş ilçemizde, ikinci deprem Van şehir merkezinde ağır yıkıma,ve can kayıplarına neden oldu.    

AFAD Ulusal Sismoloji Gözlem Ağı’nın verilerine göre, 23 Ekim deprem ana şokunun oluşturduğu enerjinin Hiroşima’ya atılan atom bombasının 33,2 katına, meydana gelen artçılar hesaba katıldığında, açığa çıkan enerjinin 37 atom bombasına denk olduğu açıklandı. Deprem sonrası iki ay süreyle bölgede her gün ortalama 180 artçı deprem meydana gelirken, 11.000’den fazla artçı deprem yaşandı.  İki depremde 644 vatandaşımız hayatını kaybetti, 1.966 vatandaşımız yaralandı, 252 vatandaşımız enkazların altından sağ olarak kurtarıldı. Travma yaşayan çocuk, kadın yaşlı birçok insanımızın psikolojisi bozuldu, birçok insanımız da çeşitli kronik hastalıklara yakalandı.  On binlerce Vanlı  Van’dan göç etti. Bunların büyük bir kısmı bir daha geri dönmedi.  

Yıkıcı depremlerde, 31 bin konut ağır hasar gördü. 18 bin 181 konut depremden orta hasarla etkilendi.  644 vatandaşımız arasında 23 Ekim depreminde 76 genç öğretmen, 9 Kasım’da gazeteci meslektaşlarımız Cem Emir,  Sebahattin Yılmaz ve Japon yardım gönüllüsü Dr. Atsushi Miyazaki de hayatını kaybetti.   Hayatını kaybedenleri saygıyla anıyoruz.   

Türkiye ve dünyanın dört bir köşesinden yardıma koşanlar Vanlıların gönlündeki yerini koruyor, her zaman koruyacak.    

Bugün depremin 9. yıl dönümü.    

Depremlerden gerekli dersler alındı mı?    

Bu soruya ‘evet’ demek mümkün değil.     

Van depremleri sonrası…   

Acılı ve zorlu günler devam etti. Ayağa kalkmaya çalışan Vanlılar kar ve çığ felaketin ardından bu kez de   koronavirüs salgınının yarattığı ekonomik ve sosyal sorunlardan etkilendi.    

 Kentleşme ve yapılaşmada tekniğin ve kentleşmenin öngördüğü değişim dönüşüm yapılamadı.   

Deprem sonrası şehir estetikten uzak, mimari kaygı ve  özen taşımayan beton yığını yapılaşmalara ve ranta teslim oldu.   

Yeşil alanların artırılması beklenirken mevcut yeşil alanlar betonlaşmaya feda edildi!    

Deprem sonrası deprem gerçeğinin unutturulması amacıyla DSİ 17 Bölge Müdürlüğünün hasarlı binasını içine alan Van Deprem Müzesi açılacağı söylendi.  Depreme ait hiçbir arşiv oluşturulmadı, obje biriktirilmedi. Söylenenler hikâye oldu?    

Edremit, Kalecik, Bostaniçi, Kevenli, Erciş TOKİ deprem konut alanları 9 yıl geçmesine karşın sosyal donatılara, yeşil dokuya, kentleşen topluma, yaşam alanına kavuşamadı!

Yeni yapı üretilirken konut sahiplerinin mağduriyetini önlemek amacıyla belediye tarafından vatandaşa danışmanlık yapılmadı. Bu nedenle evi yıkılan insanlar mağdur, konut mütteahitleri ihya oldu!     

Deprem sonrası konutu ve iş yeri hasar gören orta ve dar gelirli insanlar bankalara, eşine dostuna borçlanarak ağır bir yük altına girdi. 

Mücbir sebep ilan edilerek ötelenen vergiler yapılandırılarak tahsiline gidildiğinden ödeyemeyen esnafa faiz uygulandı.

Yeni yapıların inşa sürecinde yasaların zorunlu kıldığı yapı denetim ve kontrol gerektiği gibi sağlanmadı!   

Deprem sonrası siyasi baskılar ve beklentiler sonucu 1652 olan Van Gölü kıyı kenar afet kodunun 1653 bandına düşürüldüğüne tanık olduk. Değişiklikle sahile yakın, yani gevşek zemine sahip alanlarında çok katlı yapıların yapılmasının önü açılarak büyük bir risk taşıyan yanlışa imza atıldı.

Depremin üzerinden 9. yıl geçmesine rağmen sözde Büyükşehir olan Van yıkılan kütüphanenin yerine modern bir kütüphaneye, kültür merkezine, şehir stadyumuna ve konser salonuna kavuşamadı!   

9 yıl geçmesine rağmen şehir merkezinde insanların ilgisini çekecek  deprem anıtı, parkı yapılması bir türlü akıl edilemedi.  

Erciş’te depremde hayatını kaybeden 76 öğretmen ve tüm şehit öğretmenler için  Van-Şişli Öğretmenevi bahçesinde vefa ve saygının bir yansıması olarak Şehit Öğretmenler Anıtı yapılması girişimlerimiz karşılık bulmadı!   

Deprem toplanma yerleri usulen belirlendi. Vanlıların çok büyük çoğunluğu bugün olası bir depremde nerde, nasıl toplanacağını bilmemektedir.   

Yazılacak çok şey var ama yerimiz sınırlı.    

Bugün depremin 9. yılı.   

İlginçtir. 

Pandemi gerekçesiyle depremin yıl dönümünde hiçbir etkinlik yapılmayacak!  

Yürekleriyle Vanlı depremzedelerin yardımına koşan dili, dini, ırkı, görüşü ne olursa olsun; tüm güzel insanları, vatandaşını kucaklayan devletin sıcak elini,  evini yuvasını sofrasını paylaşanları,  hayatını kaybedenleri, depremi ranta çeviren açgözlüleri,  depremde sorumluklarını yerine getirmeyenleri,  depremi istismar eden siyasileri, deprem sonrası krizi yönetemeyen idarecileri, verdikleri sözlerin gereğini yapmayanları unutmadık, unutmuyoruz.     

Yazarın Diğer Yazıları