Şükran Akçap Yurtkuran

Koronavirüs ile yaşamak

Şükran Akçap Yurtkuran

Van'ın özgür, bağımsız, tarafsız 82 yıllık ilk gazetesi Vansesi, 2011 deprem günlerinde olduğu gibi koronavirüs salgınının yaşadığı bu günlerde de okurlarının düşüncelerini, öngörülerini ve günlüklerini ‘Koronavirüs Günlüğü’ sayfasına taşıyor. Okurlardan gelecek yazılar, gazete ve internet sayfasında yer alarak tarihe kayıt düşülecek.

Vansesi Gazetesi, ‘Koronavirüs Günlüğü’ sayfasıyla ilgili açıklamada bulunan Vansesi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İkram Kali, "Dünya, ülkemiz ve şehrimiz zor günler geçiriyor. Devletimiz küresel salgına karşı tedbirler almaya devam ediyor. Vatandaşlara, salgını önlemek için ‘evde kal’, ‘temastan kaçın’, ‘araya mesafe koy’, ‘kendini izole et’ çağrıları yapılıyor. Bunun yanı sıra 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşlarımıza sokağa çıkma yasağı getirildi. 31 büyükşehire giriş çıkışlar yasaklandı. Ama bütün bunlar bizlerin sağlığı için yapılmaktadır.

2011 Van depremlerinde ‘Deprem Günlüğü’ köşesi açarak sizden gelenleri tarihe aktarmışlardı. Şimdi sizin yaşadıklarınızı, düşüncelerinizi, gözlemlerinizi ve öngörülerinizi Vansesi'ne yazmanızı istiyorlar. ‘Koronavirüs Günlüğü’ sayfamızın büyük ilgi göreceğine ve gelecekte araştırmacılara ışık tutarak çok işe yarayacağına dair inanç içinde olmaları ve bizleri de bu faydalı çalışmada yer almaya davet etmeleri sonucunda, katkıda bulunmak üzere yaşadıklarımı kendimce anlatmaya çalışacağım.

Yazılarımı takip eden insanların hatırlayacağı üzere, yaşanılan şeylerin maddi kaygılardan çok maneviyata kattıkları ile ilgilendiğimi hatırlayacaklar.

İşte buna istinaden, tedbiri elden bırakmadan ve üretime az da olsa katkı sunabilmek için hemen hemen hergün çalıştığım kuruma giderek çalışanları usul ve esaslara uygun halde disipline ederek görevimi yerine getirmeye gayret ederken, özellikle korku ve paniğe yol açmadan, en az sayıda çalışan ile hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu çalışmalardan arta kalan zamanlarımda, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi yerleşkesinin nezihliği ve oldukça sakin oluşunun farkında olan biri olarak doğa ile bağlantımı asla kesmedim. Sosyal mesafeyi koruyarak vakit buldukça yürüyüşlerime devam ederek ha yağmurun serinliğinde, ha güneşin parlaklığında uyanan doğayı doya doya kokladım ve izledim.Ancak önlemler ve tedbirler artıkça doğada yaptığımız yürüyüşlerimize de kısıtlama getirdik.

Zaman zaman mecburen zorunlu ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere gittiğimiz alışveriş merkezlerinde kurallar doğrultusunda ihtiyaçlarımızı alırken, en hızlı ve esaslı şekilde davranarak ve insanları tedirgin etmeden ve en önemlisi de gereksinim duyduğumuz gıdaları alarak yani abartmadan hayatımızı idame etmeye çalışıyoruz.

Beni en çok üzen şey, bu süreçte piyasalardaki fırsatçıların ortaya çıktığını gözlemiş olmam. Kurumsal marketlerin bile rayiç fiyatlar uygulaması oldukça esef vericidir. En acı ve düşündürücü olan ise maske satışlarındaki fiyatların oldukça yüksek olmasıdır. Devletimizin ilgili kurumları bu gidişata istinaden duruma el koymuş ve vatandaşlarımıza maske temin etmeye başlamıştır.

Yine bu günlerde önceliğin sağlık olduğu düşünülerek insan gücünün aza indirgendiği iş yerlerinde, mecburen işinden ayrılan çalışanlar olmuştur. Mevzuatlar doğrultusunda bu çalışanların emeklerinin karşılığını  alabilme sürecinde yine bizlere iş düşmektedir. İşte bu

durumda öncelikle herkesin imkanları doğrultusunda yakınındaki insanlara yardım eli uzatması, az da olsa yakınlarına faydalı olması en mantıklı yöntemdir. Bir toplumda ne kadar çok yardımlaşma ve dayanışma varsa o kadar çok huzur, barış ve kardeşlik hakim olur.

En önemli hususlardan biri de, bu süreçte ‘EVDE KAL’ ve mecburen çalışıyorsan ‘SOSYAL MESAFENİ KORU’ çağrılarına en çok sağlımız için ve sağlık çalışanlarımızın işlerini kolaylaştırmak için çaba sarf etmeliyiz. Özellikle sağlık çalışanlarımızı, okurlarımızın nezdinde tekrar alkışlamak ve onlara duyduğum minnettarlığı tekrar dile getirmek istiyorum.

Bu arada yine 65 yaş üstü ve 20 yaş altı bireylerimize sabır ve selamlarımı iletirken, daha iyi bir dünya ve sağlıklı yaşamak adına ‘EVDE KAL’ın diyorum. Bu yaş grupları unutmasınlar ki, yaş almışların o kıymetli hayat tecrübelerine ve emek güçlerine hepimizin çok ihtiyacı var. Yine 20 yaş altı gençlerimiz ve çocuklarımıza çok nezih bir dünya bırakmak içinde onların sabrına ihtiyacımız var. 20 ve 65 yaş arası bireylerinde tedbiri elden bırakmadan, gereken uyarılar içinde üretime sundukları katkıyı usul ve esaslar çerçevesinde uygulamalarına ihtiyacımız var.

İnsanların sadece yaya yolu olarak kullandıkları yürüyüş yollarında yürüyememesi fotoğrafta görüleceği gibi doğanın gerçek sahiplerinin keyfiyetine terk edilmiş bir halde oluşu ne düşündürücüdür değil mi? Köpeklerin rahatlıkla gezdikleri, kuşların özgürce uçtukları bu zamanlarda insanlar oturdukları yerden bir düşünmeliler, biz ne ektik şimdi neyi  biçiyoruz.

Gün birlik ve beraberlik günüdür. İnsanın, insanlık için ayakta kalma günüdür. En güzel bahar havası sağlıklı bünyelerde hissedilir.

Herkes üstüne düşeni yaparsa bu günlerde gazetelerin arşivinde tarihe yüz tutacak şekilde kalacaktır.

Sağlık içinde, esenlikler diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları