İkram Kali

Erdoğan kollarını neden bağladı?

İkram Kali

Ak Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi önceki gün yapıldı. 

Ahmet Davutoğlu’nun genel başkan seçildiği kongre salonundan dikkat çekici bir görüntü ekranlara yansıdı.  AK Parti'nin 2'nci Genel Başkanı, 62'nci Hükümet'in kurucusu, 26'ncı Başbakan Ahmet Davutoğlu  kürsüde konuşurken onu Başbakan Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte dinliyordu.  Erdoğan neşeli değildi. Heyecanlı da değildi.  Ama dalgındı.  

Emine Erdoğan Davutoğlu’nu konuşma aralarında alkışlarken Recep Tayip Erdoğan son kez girdiği salonda kollarını bağlayarak dinliyordu. Kongre salonundan Erdoğan’ın ruh halini kameralarla dışa yansıtan çarpıcı kareydi bu. 

Ak Parti kurucusu, genel başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 12 yıl içinde sayısız kongre ve toplantılara katıldı. Ak Parti kongreleri ve diğer toplantılarda uzun ve etkileyici konuşmalar yaptı. Konuşma yapanları da dinledi. Konuşmacılara kimi zaman salonu terk edecek kadar sert tepki gösterdi, kimi zaman da konuşmacıları ayakta alkışladı.  Ama hiçbir toplantıda kollarını bağlamadı.

Önceki  gün öyle olmadı.

Aynı Erdoğan olağanüstü büyük kongrede Davutoğlu’nun   yaklaşık 1 saat 10 dakika süren konuşmasının 12. ve  “ Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık makamı arasında, ikisi de seçilmiş olmasından dolayı ihtilaf çıkmasını bekleyenlere buradan bir kez daha söylüyorum; millet iradesine dayanan makamlar arasında hiçbir zaman ihtilaf çıkmaz. Milletten gücünü alanlar arasında, hele de dava arkadaşları arasında hiçbir zaman ihtilaf çıkmaz. Kimse heveslenmesin”  “ ifadelerini kullandığı sırada kollarını bir kez daha bağladı.

Erdoğan’ı geçen 12 yıl içinde ilk defa önceki gün kollarını bağladığına tanık olduk. Güçlü lider kimliği ve karizma sahibi  Erdoğan’ın kongrede kollarını bağlaması özünde düşüncelerini beden diliyle dışa yansıtan bir ifadeydi.

Anadolu halk kültüründe sevinçli, mutlu, heyecanlı anlarda birinin kollarını bağlaması ve sessizce durması pek hoş karşılanmaz. 

Hangi kaygılar, hangi endişeler Erdoğan gibi güçlü bir liderin kollarını kongrede bağlamasına neden oldu bilemiyoruz.

 Beden dili uzmanları ise kolları bağlamanın zihin sıkılması, karşısındakine kendini koruma, bir tür savunmaya geçiş olduğunu belirtiyorlar.

Erdoğan’ın önceki gün kongrede kollarını bağlayarak verdiği fotoğraf,  30 Mart yerel seçim mitingi için geldiği Van’da sesinin tanınmayacak derecede kısık çıkması kadar ilginçti.

Eğitim felç mi oluyor?

 Konuştuğumuz bütün öğretmenler, okul müdürleri şikayetçi. Eğitim başlarken özellikle bilgi birikim sahibi yıllarını eğitime harcamış başarılı müdürlerin gerekçesiz görevlerinden alınmasına büyük tepki var.  Bu karmaşayla eğitim sıkıntılı geçecek galiba.

Dinlediğimiz bir oklu müdürü eğitim camiasını hükümete yakın bir sendikanın yönettiği iddiasında bulundu.  Yanında oturan bir başka okul müdürü de  belediyeleri bir sendika,  eğitim ve sağlığı başka bir sendika yönetiyor diye konuştu.

Memur sendikaları siyasilerin arka bahçesi haline geldi.

Sendikalar ayrımcılık yapıyor.

Sırtlarını dayadıkları belediye ve kurumlard yandaşlarını sendikalar eliyle koruyorlar. İstemedikleri, beğenmedikleri kişileri de alaşağı edebiliyorlar. Buna da sendikacılık, hak adalet, demokrasi diyorlar.

Senin sendikandan olmayan, senin gibi düşünmeyen, senin gibi inanmayan, senin gibi giyinmeyen okul, masa, kurum arkadaşının hakkını gaspedilmesine çanak tutuyorsun yetmez gibi alttan alta gammazlıyorsun. Sendika aracılığı ile başkasının ekmeği, huzuru ve geleceği ile oynuyorsun sonra demokrasiden, insan haklarından, adaletten dem vuruyorsun.

Senin sendikana üye olmayana yaşam,  terfi hakkı tanımıyorsun.

Bu mu sendikacılık?

Binlerce başarılı, donanımlı,  iş bilen kuruma okula, öğrenciye yararı dokunacak dürüst,  çalışkan insan mağdur edilmiştir. Edilmeye de devam ediyor.

Kendi dünyasında, yaşamında demokrat,  adalet sağlayamayanlar birde topluma demokrasi, adalet getirme çabası veriyorlar ya insanın gülmesi geliyor. 

Yazarın Diğer Yazıları