İkram Kali

Büyükşehir Belediyesi ve VASKİ'ye çağrı...

İkram Kali

Belediyeleri vekâleten yöneten kayyumların hizmetlerini, çabalarını anlatan "Kayyumlar başarısızdır" başlıklı yazı yazdım geçen gün. Yazımın bir bölümünde "Anavatan'dan Yavru Vatan'a deniz altından borularla su götürülmesinden esinlenilerek Kıbrıs Modeli olarak tanımlanan modelle Gevaş'tan Akdamar Adası'na gölün altına 3,8 kilometre boru hattı döşeyerek içme ve sulama suyu götüren kayyum başarısızdır" dedim.

Dr. Süheyla Dabbağoğlu, sosyal medya hesabından ironi dolu eleştirel paylaşım yaparak yetkililere ve bize göndermede bulundu.

Dabbağoğlu paylaşımında şöyle dedi;

"Anavatan'dan Yavru Vatan'a deniz altından borularla su götürülmesinden esinlenilerek Kıbrıs Modeli olarak tanımlanan sistemle Gevaş'tan Akdamar Adası'na gölün altına 3,8 kilometre boru hattı döşeyerek içme ve sulama suyu götüren kayyum başarısızdır" Bu ifadenin altına da "MERKEZDEKİ MEYVA SEBZE BAHÇELERİNİ SUSUZ BIRAKAN KAYYUM BAŞARILIDIR" cümlesini eklemiş.

Bence siteminde haklıdır.

DSİ 17. Bölge Müdürlüğü kent merkezindeki bahçe sulamaları artık bize ait değil. Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılması gerekir diye açıklama yaptı. Dabbağoğlu Selimbey Mahallesi bahçeleri başta olmak üzere tüm bahçelerin kurumak üzere olduğunu sulama için yaptığı tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını, muhatap bulamadığını belirtti.

Büyükşehir Belediyesi yetkililerine sesleniyorum:

Beton yığınlarına direnen güzel bahçelerimiz var. Van'ın lezzetli yerli meyve ve çiçeklerinin olduğu kentimize nefes aldıran ve güzellik katan bu bahçelerin yaşaması için gerekli olan sulama suyu sorununu çözün. Eskiden bahçelerin su taksimatını sulamadan sorumlu DSİ Kurumu ve personeli olan çırpaçlar yapardı. Örneğin bizim mahallenin çırpacı ünlü çırpaç Fikri Akdeniz'di. Rahmetli babam sulama suyu parasını Çavuşbaşı Mahallemizdeki DSİ şubesine yatırarak makbuzla sıra alırdı. Sıra geldiği gün akşam saatinde bahçemizi büyük bir coşkuyla çırpaç gözetiminde sulardık.

Şimdi ise sulama hizmetini artık büyükşehir Belediyesi verecek. Ancak hizmetin muhatabı yok. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığının yasal görevleri arasında yer alan çeşitli tarımsal çalışmalar var. Kırsalda kanal, gölet, sondaj gibi sulama hizmetlerinin yanı sıra çiftçi ve besicileri de destekliyor. Büyükşehir Belediyesi kent merkezindeki bahçelerin susuzluktan kuruyarak yok olmasına da izin vermemelidir.

Yapılacaklar bellidir.

Kent merkezinde yer alan bahçeler için yaz mevsiminde sulama planı hazırlanır ve görevli çırpaçlar vasıtasıyla bahçeler sulama suyu ile sulanarak sorun çözülebilir. Yeter ki vatandaşın sorununa duyarsız kalınmasın.

 

 

Edremit TOKİ'de sorumlu VASKİ mi?

Devlet 2011 depremlerinden hemen sonra bir yıl içinde 17 bin konut başarıyla inşa ederken, TOKİ konut alanlarında basit sorunlar 6 yıldır hala çözülemiyor. 6 yılda konut sahiplerinden her ay peyzaj gideri adı altında para kesen site yönetimi bu güne kadar tek bir ağaç dikmemiş, tek bir ağacı budamamıştır. İlk gün dikilen ağaç sayısı neyse bugün de odur. Konut çevresindeki sözde yaşam alanları kaderine terk edilmiş Afrika mülteci kampına benziyor.

Edremit TOKİ sakinleri mevcut ağaçların, yeşil alanların susuzluktan kuruduğunu söyledi.  Yönetimi arayarak kendilerine peyzaj, bakım, ağaç dikme, çiçeklendirme zaten olmadığını söyledim. Mevcut ağaçlar ve çimler de sulanmadığı için kurumuş, her yer çöle çöplüğe dönmüş. Yazıktır, günahtır yön-et-im bakıyor, ama görmüyor.

Yönetimi aradığımda aldığım yanıt enteresan.

"Van Su Kanalizasyon İdaresi (VASKİ) ağaç ve çimlerin sulanmasına izin vermiyor. Hatta sulama yapılmasından dolayı ceza vermiştir."

Söylenenin doğru olup olmadığını bilmiyoruz. VASKİ yetkilileri açıklama yaparsa gerçeği öğreniriz. Eğer yönetimin dediği gibi VASKİ gerçekten sulamaya izin vermiyor ise o zaman iş değişir. Kentteki belediye parklarının, ağaçların, yeşil alanların da içme suyu şebekesiyle sulamasını da durdurması gerekir. Ben yasakladım demekle olmaz. Çözüm bulacaksınız.

Doğalgaza kavuşan TOKİ konutlarında yönetimin işi baya azaldı. Yönetim de bir zahmet sitelerle ilgilenerek ağaçların kurumasını izlemek yerine gerekirse tanker kiralayarak veya satın alarak sulama yapsın.

Vatandaşa hem ağaç dikin diyorsunuz hem de sulama suyu imkanı vermiyorsunuz. Bu çelişki karşısında vatandaş ne yapsın?

 

 

Tilki tilkiye tilki de kuyruğuna havale ederse...

23 Ekim 2011 depreminin yıl dönümüne sayılı günler kaldı. 2011 depreminden birkaç hafta önce taşınma hazırlıkları yaptığımız sitedeki konutumuza o tarihlerde doğalgaz aboneliği yapmıştım. Ancak depremde 30 bin konut gibi bizim de evimizin bulunduğu site de yıkıldı. Deprem döneminde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Zeve yerleşkesinde konteynır da hizmet veren Vangaz Doğalgaz Dagitim A.Ş.' ye abone belgemle başvuruda bulunarak ev yıkıldığı için aboneliğimin iptalini ve bedelinin de iadesini istedim.

Görevli...

"Abonelik bedelini geri iade edemiyoruz, aynı yerde tekrar konut yaparsanız aboneliğiniz geçerli olacak" dedi.

Olur ya bakarasın komşular bir araya gelerek sitemizi yeniden yaparız. Bizde yıllar sonra da olsa evimize tekrar kavuşuruz. Aboneliğimiz o zaman geçerli olur diyerek yanıtı makul bulduk.

7 yıl sonra sitemiz aynı yerinde yeniden inşa edildi. Vangaz'a abonelik için gittim. Yetkililer 2011'deki aboneliğiniz geçersizdir, yeniden abone olacaksınız dediler. Doğal bir afet yaşadık ve mağdur olduk. Yarın sel olursa altyapı tamamen çökerse sizde yeni doğalgaz hattı çekerseniz vatandaşa yeniden abone olun mu diyeceksiniz? Abonelerden yeni abone bedeli mi isteyeceksiniz? Böyle saçma haksiz bir gerekçe olur mu dedim. Ardından Enerji Piyasa Denetleme Kurulu Başkanlığı'na (EPDK) şikâyette bulundum.

Bulundum da ne oldu?

Hiç bir şey olmadı tabi ki. Dağ fare doğurdu. EPDK internet üzerinden verdiğim dilekçemi Vangaz'a göndermiş. Vangaz daha önce verdiği sözlü yanıtın aynısını bu kez bana gereği için, EPDK'ya da bilgi için göndermiş. Açıkçası EPDK'da ilgilenmemiş.

Oysa yapılması gereken şuydu;

Enerji Denetleme Kurulu Başkanlığı dilekçemi ve Vangaz'ın yanıtını birlikte değerlendirmesi gerekirdi.

Ama...

Salla gitsin mantığı var.

Anlayacağınız tilki tilkiye tilkide kuyruğuna havale etmiş sorunu.

Yasal mücadelem benimle aynı durumdaki binlerce abone mağdurlarına belki emsal olur düşüncesiyle devam edecek. Son olarak Tüketici Hakem Kurulu'na başvuracağım.

Bu ülkede hak aramak ne kadar da zordur.

Yazarın Diğer Yazıları