Ak Parti’de bundan sonra ne olacak?

Ak Parti Genel Merkezi 30 mart yerel seçimlerinde Türkiye genelinde başarısız olan il, ilçe teşkilatlarını görevden almak yerine cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi derin kırgınlıkların, küskünlüklerin yaşanmaması için istifa isteme yoluyla başarılı olamayanların görevlerinden ayrılmalarını istedi.  Dün Ak Parti Van  il ve 11 ilçe başkanı, yönetim kurulu üyeleri, gençlik ve kadın kolları topluca görevlerinden istifa ettiler. İstifalar sürpriz olmadı. Yerel seçimleri kazanan Tuşba ve Gevaş  ilçe teşkilatları ise görevlerinde kaldılar. Son seçimde yanlış belediye başkan adayları, yanlış meclis üyeleri seçersen,  akrabanı eşini dostunu kollamaya kalkarsan,  seçimde yüreklice çalışmasan, seçmenine, sandığa sahip çıkmasan başarısızı olursun ve gidersin. Nitekim öyle oldu.

Ak Parti Van İl Başkanı Abdullah Aras, yönetim kurlu üyeleri seçimden başarılı çıkmış olsalardı bugün istifalar yerine Abdullah Aras’ın milletvekili aday adaylığı ve partinin başarıları konuşuluyor olacaktı.

Siyasi partiler için başarı seçimleri kazanmaktır.  Seçim kazanamamışsan başarılı değilsin. Bunun ötesi, aması, mazereti yoktur.  Bu nedenle Ak Parti’de iyisi, kötüsüyle bir döneme nokta konulmuştur.  Ha istifa eden ilçe başkanları, yöneticiler arasında samimiyetle, canla başla çalışan yok muydu? Elbette vardı. Ama siyasi partiler ekiple yönetilir. Ekiple göreve gelinir,  ekiple görev bırakılır. İşin ruhunda bu vardır.  Sen başarılı oldun kal, siz başarısız oldunuz gidin gibi kişiyi korumaya yönelik özel bir istifa isteme şekli yoktur. Olması da etik değildir. 

İstifalar bekleniyordu ve gerçekleşti.

Ak Parti’nin dolaysıyla teşkilatın Van’da başarısız olmasının parti içi ve parti dışı birçok nedeni vardır. Ak Parti’nin Van’da başarı grafiği 3 dönemdir hızla düşüyor. Başarısızlığın altında parti içinde uyumsuz yönetici profili,  birbirinden kopuk yönetim anlayışı,  vizyon eksikliği ve yanlış seçim stratejisi bulunmaktadır.

Ak Parti üzerine daha önce yazdığım yazılarda partinin  “ kar-zarar”  ortaklığı esasına dayalı bir şirket mantığı ile yönetildiğini, Van’dan kopuk olduğunu, Van’ın gücünü, birikimini ve geneli temsil eden bir yapıda olmadığını, ahbap-çavuş, akraba,  ortak, aşiret, benim adamım, kişisel kaygılarının ön plana çıktığı, kişisel kazanımların esas alındığı bir anlayışın hakim olduğunu vurgulamıştım.  

Ak Parti Genel Merkezi’nin Van’a görevlendirdiği müfettişlerin,  koordinatörlerin,  Van’ı sözde inceleyerek rapor hazırlayanların, milletvekili, belediye başkan adayları,  belediye meclis üyeleri, il ilçe atamalarını yukarıda gerçekleştirenlerin, Van’ın önemini, Van’dan giden haklı tepkileri dikkate almayanların seçimlerdeki başarısızlıkta payları vardır.  Normalde onların da istifa etmesi, bedel ödemesi gerekir.

Ak Parti gücüne rağmen Van’da yeterli heyecan yaratamadı, toplumu kucaklayamadı,  güven veremedi,  iktidar rüzgarını fırtınaya çeviremedi, yaptıkları hizmetleri dahi yeterince anlatamadı, toplumun sesine kulak vermedi, Van’ın renklerini yönetimde temsil edemedi,  toplum dinamikleri ile ilişkilerinde kafa karışıklığı yarattı, parti içi kavgalar çekişmeler, çekemezlikler toplumu rahatsız etti, teşkilat takım yapısına bürünemedi, bedeni Ak Parti’de gönlü başka yerlerde olan kadroları iş başında tutarak seçim kazanmaya çalıştı ama yanıldı, seçimlerde sandık müşahidi dahi atayamadı, otokontrolü sağlayamadı,  sandıklara sahip çıkamadı,   basit işeri olan vatandaşlar dahi küstürüldü,  partiyi ve politikalarını yürekten sahiplenen, savunan yöneticiler aranır oldu,  küçük olsun benim olsun yanlışına düşüldü,  kimileri kendisinden güçsüzü ve kapasitesi düşük olanı partide tercih etme kurnazlığını seçti, birileri de yalnızca kendi kovasına  su taşıdı. Başbakan Erdoğan’ın karizması ve gücüne dayanarak seçim kazanma kolaycılığı yetmedi. Sonuçta başarısızlık, başarısızlık ise dünkü istifaları getirdi.

12 Nisan 2014 Cuma günkü yazımda Ak Parti’de devam eden başarısızlığın karnesini rakamlarla ortaya koyarak partide değişim gerektiğini vurgulayarak şunları yazmıştım:

“2004’te 38 bin oy farkla Ak Parti Van Belediyesi’ni kazanıyor

2007’de 70 bin oy farkla Ak Parti genel seçimden başarılı çıkıyor

2009’da 20 bin oy farkla BDP Van Belediyesi’ni kazanıyor

2011’de 40 bin oy farkla BDP genel seçimden başarılı çıkıyor

2014’te 60 bin oy farkla BDP Van Büyükşehir ve 11 ilçede seçimi kazanıyor.

12 yıldır iktidarda olan Ak Parti diğer illerde oylarını yükselterek, hatta muhalefetin elinde olan belediyeleri alırken; Van’da üst üste 3 seçim kaybediyorsa, kaybetme nedenleri ve Van Ak Parti’de klikleşmiş yapı da değişmiyorsa ortada değişime direnen bir güç var demektir.”

Şunun altını da çizmekte yarar var. 12 yıllık Ak Parti iktidarı döneminde parti içi çekişmeler sahipsizlik, ben merkezli yaklaşımlar nedeniyle Van payına düşen hizmetleri gerçekte alamamıştır-almamıştır. Ak Parti hükümetleri döneminde Van’ın bağrına damga vuracak, Van’ı her yönüyle uçuracak simgesel hizmetler gerçekleştirilebilirdi olmadı! Hizmet dediğim sadece beton binalar, yol, su değil. İnsan yatırımından da söz ediyorum. Bugün Ankara’da kaç Vanlı müsteşar, genel müdür, daire başkanı var?  Kaç Vanlı mütehhit devasa iş alabildi? Bilen bilmeyenlere saysın.  Bunda partinin zayıf yapısının, milletvekillerinin, dönemin bakanı Hüseyin Çelik’in sorumluğu vardır. 

Ak Parti’de istifalar sonrası yeniden yapılanma gerçekleştirilecek. Başarlı olmak için; öncelikle özeleştiri yaparak yeni yapılanmada geçmiş hatalara düşmeyecek, Vanlı üst kimliğini önemseyen,  Van’ı bütünüyle kucaklayacak, akçeli şaibelere adı karışmamış,  önce cebim ve gücüm demeyen, Van’a sevdalı, nitelikli,  Van’ın kültürel ve toplumsal değerlerine sahip çıkan, ilin sorunlarını bilen, her yerde saygınlık gören,  seçmende siyaseten karşılığı bulunan,  insanlara güven veren,  siyaset yolunda takım ruhunu benimseyen, rakibi ve arkadaşına çelme takmayan, dürüst, çalışan, vizyon sahibi, Van’ın bütün insan renklerinin ve seslerinin temsil edildiği, heyecan yaratan, dinamik, ufku geniş il ve ilçe yöneticilerinin iş başına getirilmesi doğru tercih olacaktır.

Yeni yönetimin ilk sınavı cumhurbaşkanlığı seçimi olacaktır.  Seçimde göstereceği performans 2015 genel seçimi açısından ipuçları verecek nitelik taşıyacaktır.

 Umarız ve dileriz, yeni Ak Parti yönetimine göreve gelenler gidenleri aratmazlar. Arartırlarsa bundan başta Ak Parti sonra da Van zarar görür.

Sokaktaki Vanlının derdi; Van’ı hangi düşünce yönetirse yönetsin, kim temsil ederse etsin ama başarılı olsun,  ama doğru temsil etsin, ama huzura, gelişmeye, kalkınmaya, birlik beraberliğe, kardeşliğe katkı sağlasın. Vanlının tek derdi budur. Vanlının sorunu kişilerin gitmesi- gelmesi değil.  Van’ın sorunu memleketi ileriye taşıyacak kadrolar ve doğru yönetim anlayışının sağlanmasıdır.