İkram Kali

AK Parti kazandı, ama kaybetti

İkram Kali

31 Mart 2019 yerel seçim sonuçlarını değerlendirmeye devam ediyoruz. 

 

1 Nisan günü genel değerlendirme yaptık.  8 Nisan Pazartesi günkü " HDP kaybederek kazandı" başlıklı yazımızda HDP'yi değerlendirdik. Bugün de AK Parti'nin aldığı sonuçları değerlendirmeye çalışacağız.

 

Önce genel değerlendirme...

 

Yaptığı önemli hizmetler ve eserler ile birlikte 17 yıldır iktidarda bulunan ancak geçen zaman içinde güç zehirlenmesi, gurur, kibir ile birlikte metal yorgunluğun baş gösterdiği AK Parti için 31 Mart yerel seçimleri hayati seçimlerden biriydi.

 

İhale kayırmacılığının tepkilere neden olduğu, yolsuzluk iddialarının arttığı,  atama ve yükselmelerde ehliyet liyakat ölçüsünün rafa kaldırıldığı, Pensilvanya'ya el öpmeye giden bürokrat ve siyasilere dokunulmazken FETÖ operasyonlarında güçlü olmayan delillerle bazı insanların mağdur edildiğinin ileri sürüldüğü, eleştiriye tahammülün olmadığı,  medya üzerinde baskıların yaşandığı,  adalete olan güvenin zayıfladığı, esnafı, tüccarı, emeklileri, çalışanları mağdur eden ekonomik krizin yaşandığı,  dış politikada kimi sorunların baş ağrıttığı bir süreçte yerel seçime gidildi. Hatalı söylemlerde bulunuldu.

 

Ve seçimler yapıldı.

 

Cumhur İttifakı yüzde 51.64, Millet İttifakı yüzde 37.57 oy aldı.  Oy yüzdesine göre sonuç başarı mı? Evet başarıdır.  Ancak AK Parti 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde kazandığı, Antalya, Ankara, Ardahan, Artvin, Bilecik, Sinop, Burdur, Bolu, Kırşehir Amasya gibi önemli kentleri rakibi CHP'ye,  Amasya, Kastamonu, Erzincan, Karaman, Çankırı, Bayburt belediyelerini de ittifak ortağı MHP'ye kaptırdı. AK Parti toplamda 19 belediye kaybetti. AK Parti seçmenden ciddi uyarı aldı.

 

Türkiye'nin son yıllardaki en kritik ve en çekişmeli seçimlerinden birinde İstanbul sonucu hala netleşmiş değil!  AK Parti İstanbul'u kaybetmek istemiyor. AK Parti'nin itirazı üzerine geçersiz oylar sayılıyor. Yargı süreci devam ediyor. Seçimin yenilenmesini istiyor. Bana göre AK Parti hem kazanmak için çalışıyor hem de İstanbul üzerinden gündem değiştirme stratejisi uyguluyor. Dikkat edilirse 19 belediyenin kaybedilmesini muhalefet partileri dahi kimse tartışıp konuşmuyor. AK Parti iç dengeleri ve seçmenleri olumsuz etkileyecek seçim şokunu İstanbul polemiği üzerinden bertaraf etmişe benziyor.

 

 Van'a geldiğimizde

 

Genel seçimlerde milletvekili sayısını ikiden 3'e, 2014 yerel seçimlerinde iki olan belediye sayını 4'de çıkarmak başarıdır. Lakin 4 belediyenin ekonomik ve sosyal gücü ile toplam seçmen sayısı Edremit ilçesi kadar değildir. Dolayısıyla AK Parti 4 ilçe kazandı ama Büyükşehir'in yanı sıra Van’ın kalbi sayılan İpekyolu, Tuşba, Edremit ve Erciş’i alamadı.

 

Katılım oranının yüzde 78 olduğu yani katılımın düşük olduğu seçimlerde 654 bin 040 seçmenden 142 bin 476 seçmen oy kullandı. Oysa 24 Haziran 2018'de yapılan Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimde 107 bin 829 seçmen sanığa gitmemişti.  Sandığa gitmeyen seçmenlerin ortalaması son seçimlere göre yaklaşık 100 bin civarındadır. Dolayısıyla 31 Mart'ta 40 bini aşkın seçmen sandığa gitmemiştir. Bu kitlenin AK Parti adaylarını beğenmeyen, teşkilata veya vekillere gönül koyan seçmenler olduğu tahmin ediliyor.

 

Peki, AK Parti beklediği sonucu neden alamadı?

 

Türkiye'deki genel sorunların, tepkilerin sandığa yansıması yanında…

 

HDP'den rol çalarak, Kürt milliyetçiliği yaparak AK Parti'ye yeni seçmen kazandırılamayacağı bu seçimde bir kez daha görüldü. Aslı dururken benzemeye çalışan anlayış ve söylemler seçmenden ilgi görmemiştir.

 

2011 depremlerinden bu yana yapılan hizmetlerin sürekli tekrar edilerek stadyum, çevre yolu gibi seçmenin gönlünü kazanacak, sempati yaratacak bazı beklentilerin karşılık bulmaması bir etkendir.

 

Daha önce "İş Kur kadroları satılıyor"  iddialarına yeni yönetim tarafından son verilirken vatandaşlara, "Burası İş Kur değil"  gibi itici yanıtlar verilerek kantarın topuzunun kaçırılması seçmenleri küstürülmüştür.

 

Büyükşehir adayı Necdet Takva... Muhafazakâr ve milliyetçi seçmen kitlesine sahip AK Parti tabanında yeterli karışlık bulamadığı, HDP'den oy getirmediği bir yana oy kaybına neden olduğu söylenmektedir.

 

Adayların açıklanmasının ardından bazı ilçe adaylarının baskı sonucu bir adayın ise  "Kürtçe bilmiyor" gibi algı sonucu değiştirilmesi parti içinde ve tabanda kırgınlık ve tepkilere neden olmuştur. 

 

Sinerji, heyecan, motivasyon, takım ruhu yaratılamamış, sahada birlikte çalışmak yerine AK Parti seçmeninin genelde yoğunlaşmadığı sosyal medya üzerinden ben merkezli polemik yaratan paylaşım çalışmaları önemsenmiştir.

 

Haklı veya haksız küskün, kırgın partililerin gönlü kazanılamamıştır. 

 

EDH ve Necdet Takva…

 

Yerel seçimleri analiz ederken 2012'de sahneye çıkan Ekonomide Değişim Hareketi (EDH)  ve AK Parti Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Necdet Takva'nın birlikte değerlendirilmesi gerekir.  Zira 2013'de Necdet Takva Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO)  Başkanlığı'na AK Parti Edremit Belediye Başkan Adayı İsmail Say'ın da içinde bulunduğu EDH adına aday gösterilerek seçimi kazanmıştır. Takva, 7 Nisan 2018'de yapılan seçimde EDH isimi altında ile ikinci kez aday olmuş ve Van TSO başkanlığını kazanmıştır. 31 Mart yerel seçimlerinde Takva'nın yanı sıra Say'da,  gizemini koruyan EDH de bir anlamda seçimi kaybetmiştir. Ayrıca Van TSO danışmanı Prof. Dr. Abdulmenaf Turan'da seçimden başarıyla çıkamamıştır.  Bunlarla birlikte yol arkadaşları, güvendiği ticaret erbabı beklediği desteği Takva'dan esirgemiştir. Yükseköz güveni Takva'yı seçmen nezdinde itici yapmıştır.

 

Seçim sürecinin kritik anında Takva'nın ağabeyi Şemsettin Takva'nın, " …Her zaman olduğu gibi şimdi de pratiği bozuk olan bazı kişiler aleyhimize çalışabilir; ama asla bu bizim moralimizi bozmamalıdır. HDP bu seçimden güçlü bir şekilde çıkacaktır…"  açıklamasının basında yer alması Necdet Takva'yı zora sokmuştur. Açıklama doku uyuşmazlığı iddialarını güçlendirirken sandığa gitmeme kararı alan seçmenler ile bazı partililer üzerinde kırılma etkisi yaratmıştır. 

 

Sonuç olarak…

 

Van'ı ve seçmenini tanımamakta ısrar eden, aday beklentilerini doğru karşılayamayan, kendisi olmak yerine başkasına benzemeye çalışan AK Parti yanlışlarını sürdürmüştür. 

 

Toplumunda AK Parti Türkiye için ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan önem arz eden Van’ı Erzurum, Malatya, Trabzon kadar önemsemiyor, sahiplenmiyor görüşü var. Bu yaklaşımın sonucu da bazı seçmenlerin tercihine yansımıştır.

 

AK Parti kurmayları seçimleri Ankara'da enine boyuna değerlendirecekler. Değerlendirirken " Van'ı neden kazanamıyoruz, nerde yanlış yapıyoruz?" sorularını yanıtlayarak önce öz eleştiri yapmaları sonra da yerel temsilcileri dinlemeleri ve yargılamaları gerekir.

 

Van Türkiye için İstanbul kadar önemli bir şehirdir. Van'ı kaybeden Türkiye'yi kaybeder.

Yazarın Diğer Yazıları