Afşar Çelik

Bir Hocaya Bir Şefe Bir Dosta Veda

Afşar Çelik

Belki duydunuz belki de duymadınız…

30 Ekim'de,  üyesi olmaktan büyük şeref duyduğum, Van Türk Musiki Derneği Korosu muhteşem bir Avni Anıl konseri verdi.

Konserden sonra eşim, bana nasıl bu kadar coşkulu okuduğumuzu sordu. Ona seyircilerin göremediği bir tür büyüden bahsettim.

Bu büyü sahne büyüsüdür. Uzun zaman hazırlandıktan sonra dinleyicilere güzel şeyler vaat etmenin büyüsüdür. Ve o büyüyü koronun şefi yönetir, yönlendirir. Şefiniz yaptığı işi sevmez, o işe gerçek bir saygı duymazsa büyü tutmaz.

30 Ekim konserinde, ömrünün yarısından fazlasını Van'da geçirmiş, değerli koro şefimiz Ekrem Altıntaş'ın coşkusu, gözlerinin kıyısında gözyaşları biriken koristlerimizi son bir defa coşturdu.

Sanırım onu Van'da tanımayan yok.

1994'te Van'a gelmiş.

Önce bir "hoca" olarak Kâzım Karabekir Lisesi'nde öğrencilerine işini ciddiyetle öğretmiş.

On yıl önce ise uzun zaman uduyla hizmet ettiği Van Türk Musiki Derneği'nde bizlere şeflik etmeğe başladı.

 

Bunların hepsi güzel ve değerlidir şüphesiz.

Bulunduğu ortama ciddiyet, samimiyet ve nezaket katan pek az insan vardır ve Ekrem Hoca onlardan biridir. İnanılmaz sabrı ve nezaketiyle Türk Müziğine gönül veren herkesi ama herkesi kucaklamış ve teşvik etmiştir.

Başka bir şey daha var ki o, ancak kaybedildiğinde, varlığını derin bir sızıyla hatırlatıyor bize. O da Ekrem Altıntaş'ın dostluğudur. Van'da onun nezaketiyle ve dostluyla tanışmamış herhalde pek az kişi vardır.

İşte önceki gün yani 31 Ekim günü derneğimizde bu değerli hocayı, şefi ve dostu uğurlamanın burukluğuyla toplandık. Onun ve üyelerimizin hatırlarını yâd ettik.

 

Ondan sonra gelecek şefimize dosyasını devrettiğinde, hem gurur hem de hüzün duyduk. Türk Müziğinin nesilden nesle aktarılmasına şahit olduk.

Hani erkekler ağlamaz falan denir ama en yaşlı üyelerimizin bile gözleri adamakıllı doldu.

Türk Müziği'ni Van'da nakış nakış işleyen bir büyük hoca, bir büyük şef ve eşsiz bir dost, yolunu kaderin bir cilvesi ile bizden ayırdı.

Van Türk Musiki Derneği'nde, Ekrem Altıntaş'ın gidişiyle beraber bir devir kapandı.

Şahsen içimi burkan şeylerden biri, onu uğurlarken koronun, sesini kaybetmiş bir kuş gibi suskun olmasıydı.

Salı gecesi dernekte tek bir şarkı bile okunmadı.

Yolunuz açık olsun hocam.

 

Yazarın Diğer Yazıları