TÜRKİYE’NİN EN PAHALI AKARYAKITI VAN’DA

Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı Muhsin Alkan, Türkiye’nin en pahalı akaryakıtının Van’da satıldığını ifade ederek, kolluk kuvvetlerinin denetimlerde bayilere insanlık dışı yaptırımlarda bulunduğunu savundu.
Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS), ‘Akaryakıt ve LPG Sektörü İstişare Toplantısı’yla akaryakıt ve LPG sektörünün sorunlarını masaya yatırdı. Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası Batman ve Van İl Temsilcilikleri iş birliğinde organize edilen toplantıya; Van Vali Yardımcısı Mehmet Yüzer, PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, EPDK LPG Piyasası Dairesi Uzmanı Ali Kemal Kılavuz, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve bayiler katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan PÜİS Van Baştemsilcisi İlhan Kaya, böyle bir toplantının Van’da yapılmasının kendileri için son derece önemli olduğunu belirtti. PÜİS’in yıllardır bu sektörde mücadele verdiğini ve sektörde faaliyet gösterenlerin sorunlarıyla ilgilendiğini anlatan Kaya, “Bizler Van’ın nüfusunu 1 milyon olarak biliyorduk ama depremde 75 milyon olduğunu gördük. Maalesef biz burada birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Kolluk kuvvetlerinin üyelerimize şiddet uygulaması başta olmak üzere birçok sıkıntı ile uğraşmaktayız. Öte yandan Türkiye’nin dört bir tarafı sularla çevrili. Oralarda yapılan akaryakıt kaçakçılığı hiçbir yerde yapılmıyor, buralara mutlaka el atılmalı” dedi.

“BU SEKTÖR ÜÇKAĞITÇI KONUMUNA DÜŞMÜŞTÜR”
PÜİS Batman Şubesi Başkanı Aydın Sarı’nın da kısa bir selamlaşma konuşması yapmasının ardından PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, bayilerine uyarılarda bulundu. Dünyada sivil toplum örgütlerinin artık parlamentoların önüne geçmesi gerektiğini ifade ederek, temsil ettikleri sivil toplum örgütünü gerekli yerlere çok iyi ifşa ettikleri için parlamentoların önünde olduklarını belirtti. Van’daki bayinin sıkıntısını bire bir günlük yaşadıklarını anlatan Alkan, “Ana sıkıntılar birdir ama yerel sıkıntılar vardır. Van ve Batman’ın sıkıntılarını çok iyi bilmekteyiz. 'Bildiğimiz halde niçin yapmıyorsunuz?'diyorsanız. Bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde akaryakıt kaçakçılığının kayda değer olduğunu kabul etmiyoruz. Türkiye’de bunu her yerde söylüyoruz, bakan beyin, EPDK’nın olduğu toplantıda söylüyoruz ve basında söylüyoruz. Doğu’da hudutlardan akaryakıt girmiyor değil, giriyor ama nedir biliyor musunuz devede kulak bile değil. Devede bir tüy. 3 tarafı deniz olan bir ülkede yaşıyoruz, 4 tarafı da ucuz akaryakıt satan bir ülkeyiz. Bunun yanında yüzde 65’lere varan bir vergi var. İştah kabartan bir vergi ve kaçakçıyı teşvik eden bir vergi sistemi var Türkiye’de. Peki bu kaçağı kim yapıyor. Tek kelimeyle bu kaçağı yapan maalesef ama maalesef ana dağıtıcılardır. Hiç kimse adres şaşırtmasın. Hiç kimse kaçak kelimesi duyup da bayi kardeşlerimize eziyet etmeye kalkmasın. Son derece yanlış şeyler oluyor Türkiye’de. Bunların olmaması içinde geçmişte herkesin gıpta ile baktığı bu sektör maalesef karalanıyor. Sektörün karalanmasını istemiyoruz. Bugün bir hizmet sektörü gece gündüz hizmet eden herkesin uğrak yeri olan, cenazesi olsa bile kapanmayan bir hizmet yeri olan bu sektör ve bunun yanında devletin Türkiye’de toplanan özel tüketim vergisinin yüzde 53’nü toplayan bir sektörden bahsediyoruz. Bu sektör maalesef Türkiye’de kaçakçı konumunu düşmüş, hırsız konumuna düşmüş, üçkağıtçı konumuna düşmüş. Yakıştıramıyorum. Bu bizi son derece üzüyor” dedi.

“KOLLUK KUVVETLERİ BAYİYE İNSAN DIŞI YAPTIRIMLAR UYGULUYOR”
Daha güzel şeylerden konuşmayı arzu ettiklerini ama bayilerinin birçok sorunu olduğunu da sözlerine ekleyen PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, “Bu sendika ülkesinin aleyhine olan hiçbir şey yapmamıştır ama bir sektörün disipline olabilmesi için her şeyi yapmıştır, yapmaya da devam edecektir. Sadece bu yörede değil diğer yörelerde de kolluk kuvvetlerinin bazı denetimler sırasında bayiye insan dışı yaptırımlarda bulunduğuna şahit oluyoruz. Bazen bize bu yönden şikayetler gelmektedir. Şu unutulmamalıdır ki o karşılarında olan bayide yöresinde saygın bir insandır, bir tüccarıdır, esnafıdır, devlete vergisini veren biridir. İnsanca yaklaşan, muhakkak ki insanca karşılık görür. Bizim bayimiz vatanına milletine bağlıdır, vatanını milletini sevendir. O yüzden sayın valimiz, bu konudaki sıkıntıların bizlere bildirilmesini istedi. Biz de bayilerimize buradan söylüyoruz; bu tür sıkıntılar yaşanırsa gerek bizimle gerekse de valimize mutlaka ulaşın. İnşallah bundan sonra böyle şeyler olmaz çünkü bu sektörü insanlarımızın, bürokratlarımızın bilmesi lazım. Düşünebiliyor musun ben devletin yüzde 65’lik vergisini peşin vereceğim ve geleceğim litre litre devletin vergisini toplayacağım. Bu insanlara suçlu potansiyeli gibi bakılmamalı çünkü biz de bir noktada tüccarız. O ticareti yapan şahsın itibarının sarsılmaması için de bunların yapılmaması lazım” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN EN PAHALI AKARYAKITI VAN’DA”
Türkiye’nin en pahalı akaryakıtının Van’da satıldığını da sözlerine ekleyen PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, “Evet Mersin’den buraya geliyor. Geçmişte akaryakıt fiyatları tespit edildiğinde yörelere göre, uzaklığa göre bir dağılım fiyatı hesaplanıyordu, fire dahi hesaplanıyordu ama bugün baktığınızda EPDK bu işi ana dağıtıcılara bıraktığı için ana dağıtıcılar da artık Allah insaf versin diyelim, ana dağıtıcılar da istedikleri gibi davranıyor. Yakında 5015 Sayılı Kanunu’nun revizyonu ile bunlar tekrar Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne devredilecek ve bu sorunları ortadan kaldıracağız diye düşünüyorum” dedi.
Van Vali Yardımcısı Mehmet Yüzer ise, enerjinin, ülkeler ve milletler geliştikçe önemi artan bir konu olduğunu belirtti. Enerji ve petrol ürünlerine ihtiyacının çok büyük olduğunu anlatan Yüzer, “Enerjiye olan talep giderek artmaktadır. Dikkat ederseniz ilimizde motorlu taşıt sayısı giderek artmaktadır. Bu ne demektir, ilimizde petrol ürünlerine olan ilgi artacaktır. Petrol işletmecilerini çok dertli gördüm. Dertlerinizi dinledik ve iki gruba ayırabilirim. Biri ana dağıtıcılar, diğeri de devlet. Kolluk kuvvetleri ile ilgili sıkıntı konusunda hiçbir bayiden bana bir şikayet gelmedi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hiç kimse konumu, mevkisi, makamı ne olursa olsun başka hiç kimseye kanunların, mevzuatın kendine vermediği bir yetkiye dayanarak kötü muamelede bulunamaz, işkencede bulunmaz, ona yaptırım uygulayamaz. Onun için bu konuda gerek bizlere gerekse hukuki yollara mutlaka başvurun. Ayrıca bütün akaryakıt istasyonlarının kamera sistemiyle denetlenmesi gerekmektir. Bir kolluk kuvveti size bu konuda kötü muamelede bulunuyorsa hukuki merciler var. Biz buradayız, bize getirin, savcılığa götürün, bu yöndeki hakkınızı arayın. Bir kolluk kuvvetinin bayiye kötü muamele etmesi, yere yatırması, işkence etmesi günümüz Türkiye’sinde düşünülemez. Kesinlikle de korunmaz ne idare tarafından ne siyasi makamlar tarafından ne de yargı tarafından. Bu kesinlikle korunamaz. Yaptırım ne ise onu o kişiye yaptırırız” ifadelerini kullandı.
Toplantı, öğle yemeğinin ardından katılımcıların sorunları tartışmaları ve soruların cevaplanması ile sona erdi.