TÜM FAALİYETLER KISITLANMALI

Van Akademik Odalar Birliği (VAOB) Covıd-19 pandemisi mücadelesiyle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada pandemi sürecinde kapalı mekânlarda sosyal ve kültürel faaliyetlerin (ev ziyaretleri, düğün, nikâh, nişan, mevlit, piknik vb.) kısıtlanması-ertelenmesi, toplumsal hareketliliğin azaltılmasıve maskenin vatandaşlara ücretsiz dağıtılması istendi.

Vansesi Haber Merkezi  

8 meslek odasının girişimiyle kurulan VAOB olağan toplantı sonuç bildirgesi yayınladı. VAOB sonuç bildirgesinde Covid-19 salgını, göçmen kaçakçılığı, KHK'lı taşeron işçiler, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili yazılı açıklamada bulunuldu.   

  "Sağlık çalışanları çok daha ciddi risk altına girebilir" 

Dönem başkanlığını Van Barosu'nun yaptığı VAOB açıklamasında, hastalığın özellikle bölgede ve ilimizdeki yayılma hızına bakıldığında önümüzdeki haftaların çok kritik öneme sahip olduğunu; hasta sayısının hızla artabileceğini, sağlık sisteminin taşıyamayacağı çok sayıda başvuruların olabileceğini ve sağlık çalışanlarının çok daha ciddi risk altına girebileceğini ön görmekteyiz ifadelerine yer verildi.  

"Hasta sayısı hızla artabilir" 

İlimiz de dâhil olmak üzere tüm Türkiye'de toplam hasta sayısında çok ciddi bir artışın olduğu gözlemlendiği belirtilen açıklamada " 2020 mart ayı itibariyle ülkemizde görülmeye başlanan Covid-19 pandemisi ile mücadelede 1 Haziran sonrasında yapılan politika hataları ile birlikte vaka sayıları ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de artış göstermektedir. Hastalığın özellikle bölgede ve ilimizdeki yayılma hızına bakıldığında önümüzdeki haftaların çok kritik öneme sahip olduğunu; hasta sayısının hızla artabileceğini, sağlık sisteminin taşıyamayacağı çok sayıda başvuruların olabileceğini ve sağlık çalışanlarının çok daha ciddi risk altına girebileceğini ön görmekteyiz. Dolasıyla planlamaların ivedilikle yapılması ve gerekli önlemlerin bir an önce alınması yaşamsal önemde olup aşağıda belirteceğimiz bir kısım talep ve beklentilerimizi yetkililere ve kamuoyuna iletiyoruz"  denildi. 

VAOB'un talep ve beklentilerinin yer aldığı açıklamada şöyle denildi:  Dünya sağlık örgütünün önerdiği ve salgını kontrol altına alabilen ülke örneklerinde de görüldüğü üzere temaslıların da taramasını içerecek şekilde ivedilikle günlük yapılan test sayıları artırılmalıdır. Maske - fiziksel mesafe - hijyen ile önlem alınması önemlidir ancak yeterli değildir. Yakalanan vakaların tüm temaslılarına mutlaka test yapılması gerekmektedir, aksi halde yaşanan hasta artışının önüne geçilmesi mümkün olamayacaktır. Epidemiyolojik verilere uygun filyasyon çalışmaları yapılmalıdır. 

Test sonucu pozitif saptanıp eve gönderilen hastaların takibi özenli bir biçimde yapılmalı, gerekli destek tedavilerin verildiğinden emin olunmalıdır. Salgın nedeniyle çalışamayacak, salgının özel olarak mağdur ettiği bütün yurttaşları gözeten bir sosyal devlet anlayışının benimsemesinin tarihsel bir zorunluluk olduğu unutulmamalıdır. Ev izolasyonunda kalmak zorunda olan, asgari yaşam ihtiyaçları için maddi olarak desteklenmesi gereken yurttaşlarımızın bu ihtiyaçlarının karşılanması da COVID-19 pandemisi ile mücadele kapsamında değerlendirilmelidir. 

 Tüm vatandaşlara yeterli düzeyde maske ücretsiz olarak dağıtılmalıdır. Maskenin uygun biçimde kullanımı da dâhil olmak üzere Pandemiyi kontrol altına almak için halka yönelik gerekli bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır. Yazılı ve görsel medyanın etkin kullanımı ile birlikte mahalleler düzeyinde emek meslek örgütlerinin de katılımı ile bilgilendirme toplantıları yapılmalıdır. 

 İlimizde bulunan sağlık meslek odalarının oluşturulan İl Pandemi kurulu ve il koordinasyon masasının karar alma süreçlerine pratik katılımı ivedilikle sağlanmalıdır. Süreç tümüyle şeffaf ve koordinasyon içerisinde yürütülmeli,  Covid 19 ile ilgili il bazındaki veriler şeffaf bir şekilde düzenli olarak toplum ile paylaşılmalıdır. 

 Tüm hastalıklarda olduğu gibi Covıd-19 enfeksiyonu ile mücadelenin en iyi ve akılcı yolu hastalığın ortaya çıkmasına engel olmaktır. Hastalığı engellenmenin en iyi yolu kişisel hijyen, ağız ve burnu içine alacak şekilde doğru maske kullanımı ve fiziksel mesafe kuralına uyulması ve kapalı mekanlarda bir araya gelişin azaltılmasıdır. Özellikle toplu taşıma araçları ve alışveriş merkezleri gibi alanlarda fiziksel mesafe (en az 2 metre) kuralının önemi unutulmamalıdır. Tüm uyarılara rağmen ilimizde de önlemlerin yeterince anlaşılamadığı, günlük yaşam içerisinde bu kurallara dikkat edilmediği gözlemlenmektedir. Bu kuralların pandemiyle mücadeledeki rolünü bir kez daha önemle hatırlatıyoruz. Ancak salgın ile mücadelede sadece bireysel önlemlerin yeterli olmadığı açıktır. Kamunun da bu tedbirleri destekleyici bir takım önlemler alması, ilgili sektörleri ve ihtiyaç sahiplerini desteklemesi gerekmektedir. 

 Sağlık çalışanı sayısı ivedilikle arttırılmalı ve çalışma yaşamı, vardiyalı olarak yeniden planlanmalıdır. Gerekli durumlarda sağlık çalışanlarının evleri dışında barınma ihtiyaçlarının da karşılanması için gerekli alt yapı sağlanmalıdır. 

 Bu süreçte hasta kişilerle karşılaşmamıza ve hastalığın yayılmasına neden olacak açık ya da kapalı mekanlarda sosyal ve kültürel faaliyetlerin (ev ziyaretleri, düğün, nikâh, nişan, mevlit, piknik vb.) kısıtlanması-ertelenmesi, toplumsal hareketlilik azaltılması kamu otoritesince sağlanmalıdır. 

 Her yıl eylül ayı ile başlayan İnfluenza (grip) mevsiminde bu yıl farklı olarak Covid-19 pandemisi ile influenza aynı zaman diliminde bir arada yaşanacaktır. İnfluenza aşısı çok yaygın yapılmalı ve kamusal bir sorumlulukla ücretsiz temini üstlenilmelidir. Yeterli aşı stoku erken olarak sağlanıp, başta sağlık çalışanlarına olmak üzere aşının mümkün olan en erken dönemde yapılması sağlanmalıdır.

Salgın ile mücadele algılarla, ekonomik kaygılarla değil bilimsel verilere uygun toplum katılımı sağlanarak yapılmalıdır. 

 "Yakalanan göçmen kaçakçıları serbest bırakılıyor" 

Kaçak göçmen konusuna yer verilen  ve bazı iddiaların yer aldığı açıklamada,  "Çok uzun yıllardan beri varlık gösteren göçmen kaçakçılığı şebekeleri son yıllarda iyiden iyiye artmış artık önü alınamaz bir hale gelmiştir. Van il sınırında bulunan ülkelerden başlayıp Avrupa'ya kadar uzanan bir bant üzerinde bir çarkın dişlisi gibi işleyen bu sistem, son zamanlarda her yıl ortalama 50 sığınmacı/göçmenin gerek sınırda donarak, gerek trafik kazalarında gerekse gölde boğularak hayatını kaybetmesinde ve Van'ın bir mülteci mezarlığı haline gelmesinde başlıca rol oynamıştır.  Çok sayıda kişinin yer aldığı bu şebekelerin çok uzun yıllardır bu kadar rahat bir şekilde kalabalık kitleleri ölüme götürüyor olmasının temel sebeplerinden biri de yargının mevcut cezasızlık politikasıdır. Dava dosyalarına da konu olan göçmen kaçakçısı-kolluk ilişkilerinin yanı sıra yakalanan göçmen kaçakçılarının serbest bırakılıyor olması, yargılamalarından tüm yasal indirimlerin uygulanarak alt sınırdan ceza verilmesi ve olayın örgütlü olarak işlendiğinin göz ardı edilmesi göçmen kaçakçılarını süreç içerisinde cesaretlendirmiştir" denildi.  

"Göçmen kaçakçılığıyla aktif mücadele edilmesini talep ediyoruz" 

 "Van Gölü'nde göçmen tekne faciasının denetimsizlikten meydana geldiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: " Son olarak, balık avlanma yasağının olduğu ve göl üzerinde denetimlerin daha da yoğun bir şekilde yapıldığı bir süreç de Van Gölü'nde 27 Haziran 2020 tarihinde göçmenleri taşıyan ve 61 göçmene mezar olan teknenin batması yaşanan trajediyi, denetimsizliği ve göçmen kaçakçılığının nasıl işlediğini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda özellikle Van Gölü üzerinde yapılan denetimlerin ve Doğa Koruma Görevlilerinin çalışma sistemlerinin sorgulanması da bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye'nin iltica sisteminin etkin, hızlı ve ulaşılabilir olmaması da bu sebeplerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Uluslararası mevzuat gereğince, ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan ve bir daha dönemeyecek olan göçmenlerin devlet gözetiminde geçişlerinin etkin ve şeffaf bir şekilde sağlanması gerektiği hususu önemle hatırlatıyor, kentimizin bir göçmen mezarlığı olarak tarihte yerini almaması için gerekli önlemlerin bir an önce alınmasını ve göçmen kaçakçılığıyla aktif mücadele edilmesini talep ediyoruz."   

 “Çaba göstermeye devam edeceğiz" 

Açıklamada Van Büyükşehir Belediyesi'nde taşeron statüsünden kadroya geçmek için mülakata giren 306 işçi hakkında yapılan 3 ayrı mülakat neticesinde işçilerin başarısız oldukları ilan edilerek işe alınmadıkları, işçilerin mağduriyetin giderilmesi için her kurum nezdinde bireysel olarak gösterilen çabayı Van Akademik Odalar Birliği olarak göstermeye devam edeceği belirtildi.

"Yapılan tartışmalar ülkeye zarar vermekte" 

Türkiye'nin de imzacı olduğu İstanbul Sözleşmesinden imzanın geri çekilmesi yönünde bir kamuoyunun oluşturulmaya çalışıldığı kaydedilen açıklamanın sonunda, " Sözleşmeyi ilk olarak imzalayan ve onaylayan Türkiye'de İstanbul Sözleşmesi 1 Ağustos 2014 tarihinde resmen yürürlüğe girmiştir. Kadına yönelik şiddeti bir insan hakkı ihlali ve bir ayrımcılık türü olarak kabul edilmesi İstanbul Sözleşmesinin en belirgin özelliklerinden biridir. Özellikle son yıllarda kadına yönelik şiddet vakalarında yaşanan artış dikkate alındığında İstanbul Sözleşmesi hükümlerinin tam ve eksiksiz olarak uygulanması beklenmekteyken İstanbul Sözleşmesinden imzanın geri çekilip çekilmemesi noktasında yapılan tartışmaların ülkeye zarar vermekten ve de şiddet vakalarında artışa sebep olmaktan başka bir sonuca ulaştırmayacağının bilinmesini istiyoruz. Sözleşmeye yönelen itirazlar çerçevesinde, özellikle kadına yönelik şiddet alanda çalışan sivil toplum örgütlerinin de görüşlerinin alındığı bilimsel çalışmaların yapılarak sözleşmedeki eksikliklerin giderilebileceğini önemle hatırlatıyoruz.  Öte yandan unutulmamalıdır ki; devletin, kadına karşı şiddet ve aile içi şiddet mağdurlarının korunması için etkin politikalar geliştirmek yönünde pozitif bir yükümlülüğü bulunmaktadır" görüşlerine yer verildi.   

Yazılı açıklamada Van Diş Hekimleri Odası Van-Hakkâri Tabip Odası, Van-Ağrı-Hakkâri Van Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO)  Bölge Odası, Van-Bitlis-Hakkâri Eczacı Odası, TMMOB Van İl Koordinasyon Kurulu, Van Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası ve Van Barosu'nun adı yer aldı.  

Bakmadan Geçme