SULTAN SELAHADDİN VE KUDÜS FETHİ

Şarkın en sevgili sultanı Selahaddin Eyyubi çocukluğundan itibaren Kudüs'ün fethini hep hayal etmiştir.

1095 yılında başlayan I.haçlı seferi, 15 Temmuz 1099 yılında Kudüs’ün işgal edilmesiyle neticelenmiştir. Burada yaşayan binlerce Müslüman katledilmiştir. Tarihçi İbni Esir katledilenlerin sayısının yetmiş bin olduğunu kaydetmektedir.

Peygamberlerin makarrı (yerleşkesi)olan mübarek şehir, sadece ibadet ve inzivaya çekilmek için gelen dervişler, zahitler, abidlerinde durağı ve meskeniydi. Bunlarda bu katliamda kılıçtan geçirildiler. Binlerce insan katledilmiş, şehir yağmalanmış birçok yer tahrip edilmiştir. Biçarelerin inleyişleri ve yakarışları göklere yükseliyordu. ’’Küfür devam eder, zulüm asla devam etmez’’ sözü birçok şey ifade etmektedir. Kudüs’ü fethetme hayaliyle yanıp tutuşan, cihaddan cihada koşan Allah’ın yardımıyla zafer üstüne zafer kazanan, saraysız sultan Ebu'l Muzaffer Selahaddin, Kudüs’ü fethetmek için adeta zamanla yarışıyordu. Sürekli mahzun ve gülümsemeyen Selahaddin’e ‘’Niçin bu kadar mahzunsunuz?’’ diye sorduklarında ‘’Dedemiz Hz. İbrahim’in vatanı, Efendimizin miraç güzergahı, İslam’ın ilk kıblesi Mescid-i Aksa esir olduğu sürece nasıl gülebilirim’’ diye cevap verirdi.

Selahaddin Eyyubi 1137 yılında Tikrit Kalesi’nde doğdu. Babası Necmeddin Selçuklu Emiri İmadeddin Zengi’nin hizmetindeydi. Annesi Selçukluların Harim Emiri Şahabuddin Mahmud’un kız kardeşidir. Çocukluğunda ve gençliğinde iyi bir eğitim gördü. Özellikle geometri ve matematikte zor problemleri çözmeyi öğrendi. Ve diğer ilimleride tahsil etmekten geri durmadı. Dönemin Selçuklu valisi Nureddin Mahmud, babasını amcasını Musul’a çağırdı. Haliyle Selahaddin’de Musul’a gitti.

Sarayda emir ona, harita üzerinde savaş taktiklerini öğretti.Babasıyla birlikte haçlılara karşı yapılan savaşlara katıldı. Çok cesur olması ve atılganlığı dikkatleri üzerine çekti, övgü topladı. Dağınık halde olan Müslüman grupları toparlamaya çalıştı ve başardı. Abbasi halifesince sultanlığı onaylandı. Üstün ahlaklı ve kararlı bir komutan olan Sultan Selahaddin Kudüs yakınlarında stratejik bir yer olan Hıttin Kalesi’ni fethetti. Hıttin köyünde çokça su kaynakları vardı. Su kaynaklarının yolunu tamamen kapatarak Haçlıların suya ulaşmasını engelledi.Haçlı ordusu susuzluğunda etkisiyle, üç gün sonra birçoğu imha oldu, birçoğu da esir düştü. Esirler arasında Kral Guy de Lusignan’da vardı. Selahaddin ona su ikramında bulundu. Bu onun bağışlanacağına bir işaretti.Daha sonra onu esirlerle birlikte Şam’a gönderdi. Ebu’l Muzaffer Sultan Selahaddin bu zaferden sonra hızlı bir fetih için harekete geçti. Bu sefer, Kudüs fethi içindi.Çünkü sıra Kudüs’e gelmişti.20 Eylül 1187’de Kudüs’ü kuşattı.27 Recep 583(2 Ekim 1187) tarihinde Kudüs’e girdi. Bu tarih Peygamber Efendimizin miraca çıktığı güne tefavuk ediyordu. Böylece 88 yıl süren Haçlı egemenliğine son verdi. Sultan Mescid-i Aksa’da secdeye vararak Allah’a şükretti. Mescid-i Aksa hazır olmadığı için o gün cuma namazı kılınamadı. Çünkü mescidin temizlenmesi gerekiyordu. Bir hafta sonraki Cuma’da cuma namazı kılındı. Selahaddin Eyyubi, hadis ve şafii mezhebi fıkıh alimi, vaiz Ali El Kureşi’ye hutbe okumasını ve namaz kıldırmasını emretti. Bu büyük alim minbere çıkarak kahraman İslam askerlerine, onları heyecanlandıran herkesi hayrete düşüren hutbesini okumaya başladı. Bereketlenmek için hutbesinden bir pasaj paylaşmak istiyorum.

‘’Burası İslam’ın ilk kıblesi, Kabe’den sonra ikinci mescid, üçüncü haremdir. Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’den sonra Allah’a yakınlık için gidilecek, ziyaret edilecek ilk yerdir. Allah,kulları arasında sizi seçmemiş olsaydı bu fazileti kazanamazdınız. Ne mutlu size, Resulullah Sallalahu aleyhi vesellem’in mücizesi, Bedir’de yaşanan olayları, Hz.Sıddık’ın idealleri, Hz. Ömer’in fetihleri, Hz. Osman’ın orduları, Hz. Ali’nin atılımları, Hz. Halid’in hücumları, yeniden yaşandı.

 …… Ey insanlar Allah’a hamd edin. O İsrailoğullarını kovarak sizi zafere ulaştırdı. Geçmiş ümmetlerin düştüğü perişan vaziyetten sizi muvaffak kıldı. Siz dağınıkken sizi bir araya getirdi. Hayallerinizi hakikate çevirdi. Mübarek olsun. Allah katındakilere sizi övdü. Sizler nefsinizin emrindeyken kendisine askerler yaptı. Beytül Makdis’e uzanan çirkin, batıl düşüncelerin yollarını kapattı. Sizler tevhid sancağını dalgalandırdınız için melekler sizleri tebrik etmeye geldi. Şuanda gökteki bütün melekler sizleri tebrik ediyor. Sizler için istiğfarda bulunuyorlar.’’ (Hutbenin tamamını inşallah bir vesileyle siz değerli okurlarımla paylaşacağım.)

Nureddin Mahmud’un Halepli bir marangoza yaptırdığı ve Sultan Selahaddin’in, İnşallah bu minberi Mescid-i Aksa’ya ben koyacağım diye dua ettiği minber Mescid-i Aksa’ya konuldu. Böylece Sultan Selahaddin’in duası kabul oldu. Batı Avrupa ülkeleri yeni bir haçlı seferi düzenledi. Başlarında İngiliz Kralı I. Richard’da bulunuyordu. Kudüs’ü bir yıl kuşatma altında tuttular. Başaramadan geldikleri gibi gittiler.Sultan Selahaddin 4 Mart 1193’de Dimişk’da, bugünkü Şam’da vefat etti. Rahmetullahi aleyh.

Selahaddini Eyyubi’nin kimliği

Araplar.Türkler,Kürtler Selahaddini Eyyubi’nin kimliğiyle ilgili kaynaklara dayalı tespitler yapmışlardır. Selahaddin’in Kürt olduğu kanaati daha ağır basmaktadır. O bir İslam kahramanıdır. Onun hocası Nureddin Mahmud’un hayallerinden bir tanesi de İstanbul’u fethetmek idi. Oda gaybi mucizeyle Peygamberin müjdesine nail olan Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri’ne nasib olmuştur. Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri’nin ve Sultan Selahaddin Eyyubi Hazretleri’nin ideallerinden uzaklaşan her kimse Türk’te olsa Kürt’te olsa İslam nazarında bir kıymet taşımamaktadır ve bu isimlerle övünmeye hakları da yoktur. Bu ümmeti merhume Tarık B. Ziyad’ları, Halid B. Velid’leri, Selahaddin Eyyubi’leri, Alparslan’ları, Fatih’leri ve isimlerini altın harflerle tarihe yazdıracak, fen ve din ilimlerinde dünya gençlerine parmak ısırtacak nesilleri özlüyor ve bekliyor.

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!

Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!

Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın

 

Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?

Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!

Merhum Arif Nihat Asya’nın bu fetih marşı şiirini dua niyetiyle, en kısa sürede kan ağlayan Mescid-i Aksa’nın ve oradaki Müslüman kardeşlerimizin hürriyetlerine kavuşması dilek ve niyazi ile cumanız mübarek olsun.

 

Bakmadan Geçme