ÖZ BEN

Yunus Emre'nin dediği gibi 'Bir Ben Var Benden İçeri'. Danışanlarımla seansa ve seminerlerime genellikle bu ifadeyi hatırlatarak başlarım. Çünkü bana göre de insanda iki tane Ben var. Biri sahte ben diğeri asıl ben yani özümüz. Sahte ben adı üzerinde gerçek olmayan, zanlarla oluşturduğumuz kısmımız. Ve maalesef bir çember içinde göstermek istesek çemberin % 90 nını dolduran bölümümüz. % 10 luk kısım ise öz yani gerçek benimiz. Amacımız %10 luk kısmı yani özümüzü ortaya çıkarmak. Aksi takdirde hayatımızda ne gerçek mutluluğu, huzuru ne de başarıyı ve zenginliği yaşayabiliriz.
Bir kişide sahte ben hakim ise, o kişinin hayatında mutsuzluk, huzursuzluk, hastalıklar, başarısızlık, ümitsizlik, korku-kaygı gibi yaşamını olumsuz etkileyen ve kişinin şikayetçi olduğu durumlar sık yaşanır.
Bir kişide öz hakim ise, o kişi mutlu, huzurlu ve hayatından memnun biridir. Bu öyle bir huzurdur ki dışarıdan bir kişiye ya da bir nesneye bağlı değildir. İçten gelen bir huzur ve dinginlik halidir.  Kişi enerjik ve ümitlidir. Çünkü verilen yetenek ve potansiyellerinin farkında olup, onları kullanıyordur. Zengindir, çünkü her daim bereket ve bolluk içinde olduğu bilinciyle yaşar.
Peki bu kadar sıkıntılara sebep olan bu sahte ben nedir ve nasıl oluşur?
Sahte ben, eksik ya da yanlış bilgiden kaynaklanır. Tamamen bir zandır.  Genellikle çocukken, bizi duygusal olarak güçlü bir şekilde etkileyecek bir duruma karşı, kendimizi korumak amacıyla, daha çok güvenliğimizi devam ettirmek için verdiğimiz bir karardır. Bir örnekle açıklayayım. Beş yaşında bir çocuğu düşünün. Anne babasının hoşuna gitmeyecek bir şey yapmış olsun. Anne ve babası da karşısında, soruyor ve anlatmasını istiyor. Çocuk ta farkında ki anlatırsa ya dayak yiyecek ya da ceza alacak. Bir tehdit olarak algılıyor. İşte o an güvenliği için ifade etmemeyi seçiyor. Kendimi ifade etmezsem güvende olurum, diye bir karar veriyor ve susuyor. Tehdit kayboluyor, güvenlik sağlanmış oluyor. Sonra ne oluyor?
Bu çocuk büyüyor ve bir genç oluyor. Arkadaşlarına kendisini ifade etmeyen bir genç. İş hayatına giriyor müdürüne, amirine kendini ifade etmeyen bir çalışan. Evleniyor ve eşine kendini ifade etmeyen bir eş oluyor. Bakın bir zan hayatı nasıl etkiliyor.
Başka bir örnek sevgi konusunda. Çocukken bir nedenden dolayı anne veya babasından ayrılmış biri, duygusal olarak bunu çok güçlü bir şekilde yaşayıp etkilenmiş olsun. Bayan danışanlarımdan birinin babasının iş dolayısıyla yurt dışına gitmesi gibi. Mutlu bir beraberlik istemesine rağmen bunu yaşayamadığından şikayetçiydi. Çocukken babasından ayrılığı kendisini etkilemiş ve seversem terk edilirim, üzülürüm gibi bir zan oluşturmuş. Bu sebeple hem seveceği biriyle evlenmek istiyor hem de bunun neden olamadığı ile ilgili danışmanlık alıyordu. Başka bir zan ve sonuçları yaşanıyordu.
Başka bir danışanım para ile ilgili sıkıntısından yakınıyordu. Çalışıyor, işini yapıyor ama sürekli alacaklı durumda kalıyor ve alacaklarını alamıyordu. Faturalarımı bile ödeyemiyorum, neden diye soruyordu? Çalışmalar sonucunda danışanın parayla ilgili farkında olmadığı bir zannı ortaya çıktı. Para kazanırsa kötü bir insan olacağı zannı. Para insanı bozar sözünü çocukken sık duymuş, etkilenmiş ve böyle bir zan geliştirmiş. Ve para kazanmak istiyorum diyor sözüyle, ama daha güçlü olan para insanı bozar düşüncesini hayatında yaşıyor.
İşte farkında olmadığımız çoğu bilinçaltında yer alan zanlarımız, hayatımızı bu ve benzeri şekillerde etkiliyor.
Sizin hayatınızda hangi zanlarınız var, merak ediyor ve tespit etmek istiyorsanız, hayatınıza dışarıdan başka biriymiş gibi bakın. Eğer yaşamınızda sürekli tekrarlayan bir sıkıntı varsa, o konuyla ilgili bir zannınız olabilir. Bu yaşamınızın herhangi bir alanıyla ilgili olabilir. Örneklerini saydığım kendini ifade etme, ilişkiler, başarı, para, sevgi, sağlık gibi. Zannın ortadan kalkması o sorunun çözüme kavuşmasıdır. Tıpkı parayla ilgili gelen danışanmızın ikinci el araba aldığını söylemeye gelmesi ya da evleneceği insanı bulan danışanımızın teşekküre gelmesi gibi.
  Kendi oluşturduğumuz zanları fark edip daha kaliteli bir hayat yaşamak dileğiyle.

Bakmadan Geçme