Okur mektubu

Okumuyor, araştırmıyor, ülke ve dünya sorunlarıyla ilgilenmiyoruz diye sitem ediyoruz ya. Bu sitemimizi farklı bir açıdan değerlendiren Şükriye Güngör yayınlamamız koşuluyla bir yorum yazıp göndermiş. Noktasına, virgülüne dokunmadan işte o yorum.
"Pembe"
"Diyorlar ki emekliler zorda. Hadi oradan diyorum fitne fesatçılara... Kim diyor emekliler zorda. Bakınız bandoları bile susturan Turizm Bakanımız, Kurban ve Cumhuriyet Bayramlarının tatillerini birleştirerek on gün yan gelip yatmamız için hükümetimize teklifte bulunacakmış. Eee biz emeklilere de gün doğdu. Tur acenteleri harekete geçince; aldığımız ve harcaya harcaya bitiremediğimiz emekli maaşlarımızla bir on günlük Avrupa gezisi yaparız."
"Diyorlar ki her sabah, her akşam şehit cenazesi kalkıyor bu ülkeden. Ben görmedim. Görenler de abartıyorlar. En barışçı politikaların sürdürüldüğü bir dönem yaşıyoruz. Yani yurtta barış, dünyada barış! Komşularımızla da gül gibi geçinip gidiyoruz. Ne çabuk unuttunuz Esat ile bizim liderimizin can ciğer kuzu sarması görüntülerini. Lütfen insaf!"
"Yeni Milli Eğitim politikamız süper! Hani 66 aylık çocuklar eğitime fiziksel ve ruhsal olarak katılamaz diyorlar ya. Bunu diyenler çağdaş eğitimize sekte vurmak isteyenlerdir. Münafık, bozguncu ve hatta kuş beyinlidirler. İnşallah ve de maşallah 55 aylık çocuklarımız bile süper çocuk olarak eğitimimizi şaha kaldıracak. Suudi Arabistanlı ulema dememiş miydi, on dört yaş bile büyük, on iki yaşındaki kızlar kocaya verilir diye. Efendim, gayri çocukların da fiziki büyümesi günümüz dünyasında farklılaştı. "
"Tarım politikamız müthiş. Mazot fiyatları sık sık düştüğü için tarlada, bostanda, bahçede ter akıtan tarım emekçimiz yetiştirdikleri ürünleri kolayca pazara taşıyabiliyor, hak ettiği değerde pazarlayabiliyor. Mazot sudan ucuz. Hayvancılığımıza gelince... Meralar hayvan dolu. Et yemekten ikrah etik. Et ucuz mu ucuz. Barbekü partileri düzenlemekten gına geldik."
"Ülkemizde insan hakları fevkalade iyi... Kadınlar baş tacı ediliyor. Gazetelerin her sayfasında; eşine çiçek götüren, serenat yapan, elini sıcak sudan soğuk suya sokturmayan erkeklerin haberiyle dolu."
"Politikacılarımız çok babacan. O medya bu medya ayrımı yok. İsteyen istediği gibi yazıp, çizebiliyor. Her gün meydanlarda teşekkür mitingleri yapılıyor. Böyle mutlu bir ülkede yaşadığımız için mutluluktan adeta dört köşe olduk."
"Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına ne gerek var. Allah var bizde hiçbir milletvekili, devlete, millete ihaneti düşünmüyor. Yakınım, akrabam diye kimsecikler ayırtılıp, kayırtılmıyor."
"Merkezi sistemli sınavlarda adaletsiz hiçbir uygulama yok. Sorular çalındı, falan filan cemaate yönlendirildi gibi dedikodular yalancı ve fesatçıların uydurmaları."
"Halkımızın okuma oranı her gün biraz daha artıyor. Sabah saat ondan sonra gazete bayilerinde gazeteler tükeniyor. Yazarlar her hafta farklı kentlerde imza günü düzenliyor. Basımı yapılan bir kitap bir ayda on baskı yapabiliyor. Yandaş medya, muhalif gazeteci ve yazar diye gruplaşma zinhar yoktur. Olmasına da gerek yok çünkü yazarlarımız düşüncelerini korkusuzca ve özgürce ifade edebiliyor."
"Okullaşma oranı hızla artınca, hapishanelerdeki tutuklu sayısı da yok denecek kadar azaldı. Hapishanelerin okula dönüştürülmesi için projeler hazırlandı."
"Üç veya daha fazlası çocuk yapma fikri basite indirgendi. Çünkü okul sayıları çoğaltılınca elli öğrencili sınıflar tarihe karıştı. Şimdilerde yirmi öğrencili sınıflarda ders yapılacak. Sağlık üniteleri geliştirildi. Artık hastanelerde kuyruk denen çirkin görüntüler yaşanmıyor. Memurlara ve işçilere yapılan huzur ve mutluluk zammı halkı ekonomimken de rahatlattı. Bu duruma göre üç ve daha fazlası çocuk yapmak kolaylaştı."
"Değerli köşe yazarı... Yazdıklarımda imla kuralı ve anlatım bozuklukları varsa özür dilerim. Çünkü ruhsal gerilimlerimle ilgili ağır dozlarda ilaç kullanmaktayım. Yazımın yayınlanmasını diler, saygıyla selamlarım. (Şükran Güngör-Antalya)

vanhaber, van haber, van, haber
şahin akçap, mektup, okur, antalya

Bakmadan Geçme