Neden evde kalmıyoruz?

Uyarılar bizim ve çevremizde yaşayan insanların koronavirüs salgınından korunması ve sıkıcı hayatın kısa sürede normale dönmesi için yapılıyor. Özen gösterirsek, kurallara uyarsak insanlığın sağlığı için özveriyle çalışan bilim insanlarının ve sağlık çalışanlarının çabalarını kolaylaştırarak toplumsal dayanışma ile salgını birlikte yenebiliriz.

Evde kal, hayat evde güzel, hayat eve sığar, sosyal mesafeye dikkat et, temasta bulunma, izole ol, hijyene önem ver, dışarıya zorunlu çıkmak gerekiyorsa mutlaka maske tak uyarısında bulunuluyor.

 

Türkiye toplumu sosyal sınavdan geçiyor.

 

Uyarılar bizim ve çevremizde yaşayan insanların koronavirüs salgınından korunması ve sıkıcı hayatın kısa sürede normale dönmesi için yapılıyor.

 

Özen gösterirsek, kurallara uyarsak insanlığın sağlığı için özveriyle çalışan bilim insanlarının ve sağlık çalışanlarının çabalarını kolaylaştırarak toplumsal dayanışma ile salgını birlikte yenebiliriz.

 

Ama…

 

İnatla, ısrarla caddelere sokaklara, parklara çıkarak boş boş gezip dolaşarak kalabalık ve risk yaratan bir yığın insan var.  Bu tür insanları çağrılarla, uyarılarla ikna etmek gerçekten zordur.

 

Çünkü…

 

Temelinde eğitim eksikliği var.

 

Toplumsal ahlak ve geleneklere, inanç ve vicdan kurallarına aykırı şekillendirilen, eğitimli, kültürlü olmayı diploma ve paye sanan topluma " evde kal" demek rahatsızlık vermektir.

 

Soru sorulmasından, hesap vermekten, şeffaf olmaktan, az konuşup çok dinlemekten rahatsız olan topluma "evde kal" demek sıkıntı vermektir.

 

 Ortak aklı reddeden, her şeyin en iyisini ben bilirim diyen, bilmediğini bilmeyen kurnaz, cesur, kibirli topluma " evde kal"  demek cinleri ürkütmektir.

 

Toplu taşıma aracına sıraya girerek binmeyi bir asrıdır inatla reddeden, düzensizliği, disiplinsizliği gelenek haline getiren topluma "evde kal "demek işkence vermektir.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme