Neden aşık oluruz?

Kalbimiz daha hızlı çarpmaya, vücudumuz terlemeye, içimizi ısıtacak hormonlar salgılanmaya başlar. Bunlar aşık olmanın biyolojik belirtilerinden bazılarıdır.

Aşk insanlığın öyle önemli bir parçasını oluşturur ki kültür ve sanat alanında kazanılan ve kaybedilen aşklara dair çok sayıda eser üretilmiştir.

Fakat hayvanlar aleminde aşkın evrimi incelendiğinde, insanlığın ortaya çıkışından önce başlamış olduğu görülür. Üstelik kötü bir nedene bağlı olarak.

Bugün bildiğimiz anlamda aşk seks ile başladı. Seks ise bir organizmanın genlerini gelecek kuşaklara aktarma yöntemi olarak başlamıştı.

Sevmek için önce duyguların ifadesini bulacağı bir beyin gerekiyordu. Beynin ortaya çıkması için de yeryüzünde yaşamın başlangıcı üzerinden birkaç milyar yıl geçmesi gerekecekti.

Bundan 60 milyon yıl önce ilk primatlar ortaya çıkmış, milyonlarca yıl içinde geçirdikleri evrimle bazılarının beyni giderek büyüyüp modern insanı yaratmıştır.

Ama bir sorun vardı. Beyin büyüdükçe bebeklerin gelişimlerinin daha erken bir aşamasında doğması gerekiyordu. Aksi halde kafaları doğum kanalından geçemeyecek kadar büyük olacaktı.

Bu nedenle goril, şempanze ve insanların bebeklerini besleyip büyütmek için uzun bir süre harcaması gerekecektir.

Bu uzun çocukluk dönemi yeni riskler de yaratmıştır.

Kasıtlı yavru öldürme

Bugün birçok primat açısından küçük bebeği olan annelerin sütten kesilinceye kadar çiftleşmeleri söz konusu olmaz. Erkeğin ona ulaşması için önce bebeğini öldürmesi gerekir. Bu amaçlı bebek öldürmelere gorillerde, maymunlarda ve yunus balıklarında rastlanır.

Londra’daki UCL Üniversitesi’nden Kit Opie ve ekibi buradan yola çıkarak ilginç bir sonuca vardı. Opie’ye göre, primatların üçte biri tek eşliydi ve bu kasıtlı bebek öldürmeleri engelleme amacı taşıyordu.

Bakmadan Geçme