Bizleri diğer milletlerden ayıran değerler, gelenek ve göreneklerimizin asırlar boyu gelecek kuşaklara taşınmasıdır. Bu aşama içinde Muhtarlarımızın rolü oldukça büyüktür. Türkiye'nin bugünkü geldiği konum itibariyle, güçlü idari yapısını daha da güçlü hale getirmek, vatandaşa en yakın birim olarak çalışan Muhtarlarımızın, görev, sorumluluk ve idari yapısının günümüz koşullarına getirilmesi ile daha da güçleneceği bir geçektir. Türkiye'nin 1988'de İmzaladığı Avrupa Yerel Yönetimler Şartının 4 maddesinin 3 üncü bendinde''kamu sorumlulukları genellikle ve tercihen vatandaşa en yakın makamlar tarafından kullanılacaktır''denilmekte ve bu hususta Türkiye'nin hazırlamış olduğu 2007-2013 yılları için 9. kalkınma planı ve AB entegrasyonu hedefi ile belirlemiş olduğu temel ilkelerin içinde bulunan, ''Uygulamanın vatandaşa en yakın birimlerce yapılması'' ve ''Toplumsal yapımızın ve bütünlüğümüzün ortak miras ve paylaşılan değerler çerçevesinde güçlendirilmesi'' ile mümkün olacağı belirtilmiştir. Biz biliyoruz ki; muhtarlık camiası bu ortak değerlerine her zaman sahip olma ilkesini özümsemiş ve bu konuda değerlerine her zaman sahip çıkmıştır.
1924 yılında yasalaşan 442 sayılı Köy kanunu ve 1944 yılında yasalaşan Şehir ve kasabalarda Muhtar ve İhtiyar heyetine dair kanun artık çağdaş, katılımcı, şeffaf, hesap verebilir bir hale getirilmelidir. 1829 yılında kurulan ve 1864 yılında yasal hale getirilen muhtarlıklar Cumhuriyet Türkiye'sinde 1924 yılında gerçek boyutuna oturmuştur. Yine 1930 yılında belediye kanunu ile birlikte mahalle muhtarlıkları oluşturulmuş her ne kadar 1913 ve 1933 yıllarında mahalle muhtarlıkları kapatılsa da 1944 yılında yeniden kanunlaşarak demokrasimizdeki yerini tekrar almıştır. Özellikle son yıllar da gerek teknolojik gelişmeler gerekse yapılan kanuni düzenlemeler Mahalle ve Köy Muhtarlarını işlevsiz hale getirmiştir. Görevleri arasında her ne kadar kanuna dayalı toplumun sosyo-kültürel gelişim sürecine katkı sağlamak var ise de Muhtarlığın nerede olması gerektiği belli değildir.
Yeni yasalaşan Büyükşehir kanunu ile yerel yönetimlere yeni kimlik getirilmiş ve bu kapsamda 16.082 köy 29 Büyükşehir kanunu ile mahalle statüsüne ve kalan 52 ilde 559 belde belediyesi köylere dönüştürülmüştür. Kaldı ki, kanunun alan çalışmasında yürütülebilmesi ve güçlü bir yapıda devamlılığının sağlanması, yeni Mahalle ve Köy kanununun günümüz şartlarına getirilmesiyle güçlenecek ve pekişecektir. Bu bağlam da; Hükümetimizden çıkarılan bu yasa ile birbirine adeta bağlı olan Köy ve mahalle kanununun yasalaştırılmasını milletimiz ve devletimiz adına istemekteyiz.
Genel olarak isteklerimizi şöyle sıralamak isteriz: - Muhtarların yeni görev tanımlarının yapılmasını köylerin ve mahallelerin nüfuslarına göre kademelendirilmesini
-442 sayılı Köy kanunumuzun ve 4541 sayılı Mahalle kanununun günün koşullarına getirilmesini,
-Muhtarlarımızın İl Genel ve Belediye Meclislerinde temsil edilmelerini,
-Muhtarlarımızın kendileri ile ilgili ihtisas komisyonu toplantılarında temsilini,
-Muhtar evlerinin Belediyeler ve köy konaklarının İl özel idaresi tarafından yapılmasını,
-Belediye kanunun 9. Maddesinin değiştirilmesi ve (imkanlar ölçüsünde)terimin kanundan çıkarılarak,yerine net terimler eklenmesini,(''nakdi yardım'' terimi eklemek)
-5490 sayılı Nüfus Hizmetleri kanunu 48. maddesi birinci fıkrasına atfen çıkartılan genelgenin c maddesinde bulunan ve vatandaşımızdan konuta taşındığı süreçte Nüfus müdürlüklerimizin istediği belgelerin (su faturası,elektrik faturası,doğalgaz faturası,telefon faturası veya noterden kira kontratosu) yeni bir genelge ile düzeltilerek bu uygulamanın muhtarlarımıza verilmesini,
-Muhtarlarımızın 2972 sayılı kanunun 31.maddesi değiştirilmesi ve adaylık usulü getirilmesi,adaylık öncesi bilgisayar eğitimi ve kamu yönetimi eğitimi verilmesini,
-Muhtarlarımıza yasal izin düzenlemesinin yapılmasını,
-Görevden uzaklaştırılan muhtarımızın idari dava hakkı yolunun açılmasını,
-Muhtara karşı işlenen suçların Devlet memuruna karşı koyanlar gibi ceza görmelerini,
-Muhtar ödeneklerimizin 12.000 gösterge rakamı üzerinden artırılması ve buna bağlı olarak Köy ve Mahalle muhtarlarının sosyal güvenlik primleri muhtarlık ödeneğinin ödendiği kurum tarafından doğrudan Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenmesini,
-657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca Devlet memurları ile bakmakla yükümlü bulundukları için uygulanan sosyal hak ve yardımlar, aynı esas ve usullere göre mahalle ve köy muhtarları ile ''bakmakla yükümlü bulundukları için de uygulanır''şekliyle hükmünün yasalaştırılmasını
- Türkiye Büyük Millet Meclisinden yasal statüsüne kavuşmuş, Türkiye Muhtarlar Birliğinin kurulmasını istiyoruz.
Amacımız bizlerin veya bizlerden sonra gelen seçilmiş bağımsız kimliğin ve tüm ortak değerlerimizin gelecek nesillere taşıması dileğiyle, saygılarımızı sunuyoruz.
