Mısır işaret fişeği olarak algılanmalı!

Mısır'da yaşananlar ve onlarca insanın hayat kaybına neden olan kanlı eylemler insanlığın yüreğini kavururken,  tepkiler de çığ gibi büyüyor.
Ancak kan ve gözyaşı hükümranlığını kurmak isteyenler her zaman yanılmıştır. Çünkü koşullar ne olursa olsun daima insanlık onuru kazanmıştır.
Mısır'da yaşananlara hangi açıdan bakarsanız bakın ortaya kullanılmış din çıkıyor. Ve birçok yazımızda, yorumumuzda somut görüş ve düşüncemiz:
-Din ateş gibidir. Kullanmak isteyenleri yakar ve yok eder! Olmuştu.
Bu düşünce ve görüşümüz değişmedi. Değişmesi de olanaksıdır. Çünkü temel ve belirleyici noktalarını gerçekler kuşatmıştır.
Mısır bulunduğu coğrafyanın muhteşem yıldızıydı. Ta ki radikal dinci akımlar iktidarı ele geçirmek için eylemler koymaya başlayıncaya kadar bu durum sürdü. Dolayısıyla rejiminde laiklik ilkesi olması Mısır'ı Batıya bağlıyordu. Batıyla olan diyaloğu dinci radikal akımların terörü ile sona erdi. Aynı durumu farklı ama temelde benzerlik taşıdığı için Suriye ile de özdeşleştirebiliriz.
Bugün Mısır'da iktidarı ele geçirenlere Firavun ve o iktidara karşı mücadele edenlerin ise Musa ruhunu taşıdığı yorumları yapmak yerine Mısır Halkına barışçı politikayı hatırlatmak en kolay ve doğru yoldur.
Onlarca insanın katledildiği Mısır, Türkiye için işaret fişeği olarak algılanmalıdır. Nil nehrinin yarattığı cennetin ülkesi Mısır'ın içine düşürüldüğü durum, benzeri ülkeler gibi Türkiye'yi de etki alanına alabilir. Çünkü ekseninde dinin siyasallaşması olan ve ağırlığı Müslümanlardan oluşan ülkelerde köktendinci akımların var olan sistemi kuşatması kaçınılmaz olabilir. Direnmelerde ise Mısır ve Suriye'de ki gibi kanlı olaylara sürükleyebilir.
Mısır'da yaşananlar Mısırlı için felaket ve gözyaşı olurken Türkiye gibi ülkelerin de yaşanan bu kaostan ibret almaları bir şans olabilir…
Aman dikkat!
Komşu ülkelerdeki ve inanç birlikteliğindeki ülkelerde meydana gelen girdaplara kapılmamak için uyanık olmalı, oyunbazların kışkırtmalarına da gelmemeliyiz.

 

Bakmadan Geçme