Mavi Şehrin Kalemleri

Mavi Şehrin Kalemleri


ŞEHRİ VANIM

MEHMET AKÇAY ( AŞIK ÇAĞLARİ)

Yazın güzel kışın güzel

Ne güzelsin şehri Van’ım

Kurun güzel yaşın güzel

Ne güzelsin şehri Van’ım

Derelerin durmaz akar

Mavi gölün canlar yakar

Edremit’in Van’a bakar

Ne güzelsin şehri Van’ım

Kalen asırlardır yaşı

Durur Van Gölü’ne karşı

Tek parçadan olmuş taşı

Ne güzelsin şehri Van’ım

Tarihlerde vardır yadın

Doğaldır lezzetin tadın

Tuşba derler diğer adın

Ne güzelsin şehri Van’ım

Bir kazan var Bahçesaray

Sende doğar güneşle ay

Kanisipi olur bir çay

Ne güzelsin şehri Van’ım

Erciş’tir en büyük kazan

Çok şair var şiir yazan

Ordan çıkar âşık ozan

Ne güzelsin şehri Van’ım

Başkale saray yanyana

Çaldıran sınır İran’a

Gürpınar’dır yakın vana

Ne güzelsin şehri Van’ım

Hoşap’ın meşhur kalesi

Gevaş’ında ters lalesi

Muradiye Şelalesi

Ne güzelsin şehri Van’ım

Çatak tadır yüksek dağlar

Vadisinde bahçe bağlar

Suları buz gibi çağlar

Ne güzelsin şehri Van’ım

Özalp tadır çayır çimen

Kuşlar konar tümen tümen

Erçek’te de aynı dümen

Ne güzelsin şehri Van’ım

Destandır tekgöz kedisi

Erciş’in Zilan Vadisi

Gürpınar’ın alim kadısı

Ne güzelsin şehri Van’ım

Yazmakla bitmez çağları

Edremit’in yeşil bağları

Erek Artos Van Dağları

Ne güzelsin şehri Van’ım

MİLİTAN YÜREĞİM

TUBA DEVRİM (GÜLCE & DEVRİ )

Bazen buralardan tası tarağı

Toplasam bağrımı  yakan yangınla

Bir gitsem diyorum   gönül durağı

Kül olmuş doğru mu çıkan yangınla

Kundaklanmış viran halimle aşka

Militan yüreğim şimdi bir başka

Kadife düşlere dalsaydım keşke

Duysaydın çağrı mı yıkan yangınla

Seni özlemedim desem de yalan

Yolun gözlemedim desem de yalan

Aşkın gizlemedim desem de yalan

Bilseydin ağrımı çöken yangınla

Yutkunduğum yarım nefes içimde

Suç üstü yaşadım kader göçümde

Ömrüm geçiyorken demli biçimde

Yanıma uğrama sakın yangınla

Aklımı aldı o güzel bakışın

Bana umut veren hayat akışın

Ben oldum yanına en çok yakışan

İçimi doğrama bıkan yangınla

GÜNLER ZULÜMDÜR BANA

BÜLENT BAYSAL

Esti sam yelleri, yükü ağırdır bana

Yalanmış sözlerin, eziyettir bu cana

Anlatmak imkansız, bil ki değmezmiş sana

Düşler alev, ateş, günler ölümdür bana

Ne seyrine yar, yaslanmaya dağ kalmadı

Ne boşluk doldu, ne dolu derdimi almadı

Solar dedim gönül bahçem, hala solmadı

Geceler göz yaşı, günler suskundur bana

Vaz geçtim şu candan, efkarı güne gömdüm

Beklerim gelmez, şu viran hallere döndüm

Tutuştu can evim, göz yangınımda söndüm

Yürekte isyanım, günler zalimdir bana

Güne yazdım derdi, gün ağladı ben sustum

Aşkın harında yandım, hep gölgeme pustum

Her akşam, her kadehte, bir çift gözde coştum

Geceler feryadım, günler küskündür bana

Boşuna tükettim, beyhude ömür gömdüm

Bir hayel peşinde, yıllarca yandım döndüm

Hiç yarın olamadım, sende ben hep dündüm

Geceler zindanım, günler zulümdür bana

BENİ SEVEN GELSİN

ZEKİNE KARAKÖÇEK

Sensizde geçer di benim günlerim

Dost ısrar etme beni seven gelsin

Farkına vardım acıymış sözlerim

Dost ısrar etme beni seven gelsin

Kırk parçaya bölündüm ben yine

Dilin kemiği yok batsın sineye

İyi niyetimden düştüm çileye

Dost ısrar etme beni seven gelsin

Eli kendin gibi bilme yanarsın

Dost meclisinde dara durasın

Söz sükut doğru yolu bulasın

Dost ısrar etme beni seven gelsin

Gönül kapısı han yıkıpta geçme

Dostluğa aklınca bir fiyat biçme

Gözümde altınken bir pula düşme

Dost ısrar etme beni seven gelsin

Geçti gönlümden bir dostun kervanı

Uyan külünden doğmanın zamanı

Zekinem çok yoruldu yok dermanı

Dost ısrar etme beni seven gelsin

SEVGİYİ BİLEN GÖNÜL GELSİN

MERT CAN

Sensiz de yaşarım ben bu hayatı

Sensiz nefes almayı da bilirim elbet

Acıyı hüznü de çekerim sineye

Sevgiyi bilen gönül gelsin

Paramparça olsada yüreğim

Dilim sussada içim yanar yine

Çile çekmeyi de bilirim elbet

Sevgiyi bilen gönül gelsin

Herkesi  seven diye bilme sakın

Kırar kalbini sızlatır seni

Söz sükut olsada acıtır bedeni

Sevgiyi bilen gönül gelsin

Kalp sever elbet yüreği

Yıkıp viran eyleme sakın

Gözlerimi şelale olup akıtma sakın

Sevgiyi bilen gönül gelsin

Geldi geçti ömrümün baharı

Soldu Bahar da güz oldu

Yorgun düştü sonunda seven kalbimde

Sevgiyi bilen gönül gelsin.....

VAVEYLA

BAHAR BÜKE

 Gecenin derinliklerinde tiz bir vaveyla

Ve yağıyor üstüme acılar damla damla

Uykusuz gözler kan çanağı

Uyuşuk umutların ablukası altında

Bakar durur arşa

Bir maceranın mecrasında

Gönlü pare pare Leyla.

Sukutta gizli vaveyla

Salkım saçak yıldızlar da

Karanlığın uğultusu yankılanıyor

Lamı cimi yok

Sızım sızım sızlarken sevda

Ya beni yutacak, ya seni bu karanlığa

En iyisi şimdi sen

Yaşanmış hatıralarımıza bir selam çak,en afillisinden

Bir gün yapışacak bağrına

Sukutta gizli vaveyla

Yankılanırken karanlığın uğultusu

Acıtırken tiz vaveylanın oyukları

Düşersin apansız, amansız

Zamansız ve mekansız

Üzgünüm ki, işte o gün gelip çatacağım aklına

Şimdilik müsaade diyorum

Müsaade bize, müsaade

Gecelerin de yankılanırken tiz bir vaveyla

Bir yangın meydanın da

Nasıl olsa

Seslenecek ruhun ruhuma....

MEDET

NEŞENUR EBRAR

Ah be yalnızlık..!

Yok mu senin hiç tenha bir yerin..

Şoyle uzaklaşıp kendimden koşar adım,

Kıyısında dinlenebileceğim..

Yoksa, zamanın kollarında kaybolup gideceğim..

Ey dermanı döşünde saklayan zaman..!

Sustur  zihnimdeki yıkıp, kırıp geçen gürültüleri,

Korkuyorum..!

Gün görmemiş bir aşkın gölgesinde

Göçebe yüreklere düşeceğim.

Görmüyor musun..?!

Sol yanımı kavuran bu azgın yaram

Nasılda ağrılı büyüyor içimde.

Gün boyu havsalamda uyuyan anılar,

Hırpalarken uykularımı gecelerce.

Ve savrulurken düşlerim, meskensiz yüreğimde,

Uykularım firari her gece.

Yerim, yurdum göçebe.

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme