KORUCULUK SİSTEMİ KALKSIN

Çözüm süreci kapsamında Van'daki temaslarını sürdüren Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Heyeti 'Halk toplantısı' adı altında vatandaşlarla bir araya geldi. 
Öğle saatlerinde bir şehit ailesini ziyaret eden Akil İnsanlar Heyeti daha sonra Ak Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan ile Van Valisi Münir Karaloğlu ile yemekte bir araya geldiler. Ardından halk ile bir araya çözüm sürecine yönelik taleplerini dinledi. Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) toplantı salonuna gerçekleştirilen istişare toplantısına Heyet Başkanı Can Paker, Abdurrahman Kurt, Zübeyde Teker, Sibel Eraslan, Mehmet Uçum, Ayhan Ogan ile vatandaşlar katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Can Paker, sözlerine katılımcılara gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ederek başladı. Akil insanların birer barış elçileri olduğunu asıl karar verici olan ortaya çıkan görüşleri Ankara'ya götürecek olan birer elçi olarak gördüklerini anlatan Paker, "Hiç kimseye akıl vermeye gelmiş değiliz. Daha doğrusu sizlerden akıl alıp bu çözümün barış ile sonuçlanması için siyasetçilere aktarmak ve onları uyarmak için buradayız. Grubumuzun tek bir amacı var hepimiz barış istiyoruz. Hepimiz bu barış için çalışacağız. Türkiye'de Devlet değişti. Türkiye'de devlet uzun yıllar askerler ve onların etrafındaki bürokratların kurduğu siyasi mekanizmayla yönetilirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üstünde yazıyor 'Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir' bu uzun yıllar gerçekleşmedi. Ama son beş yıl içerisinde devletin yapısı değişti. Artık tahakküm eden yavaş yavaş halkın emrinde olan bir devlete doğru gidiyoruz. Henüz daha esik devletin kalıntıları var ama o yolda gidiyoruz. Bunun nedeni sizlersiniz çünkü Türk toplumu, Kürt toplumu değişti. Askerlerin ve bürokratların yönettiği devlet artık uyanmış bir topluma hüküm edemez hale geldi bence barış süreci bu yüzden başladı" dedi.
Av. Mehmet Uçum'un moderatörlüğünde yapılan toplantıda söz hakkı katılımcılara verildi. Selami Taşdemir isimli vatandaş, gelen heyeti birer barış elçisi olarak gördüklerini ifade ederek, taleplerini batıdaki insanlara iletmesini istedi. Süreci sekteye uğratan partilerin varlığından bahseden Taşdemir, "Bölgede büyük acılar çeken insanların beddualarının onların üzerinde olacaktır. Bölgede yaşanan sıkıntıların giderilmesi konusunda sizlere büyük görevler düşüyor" dedi.
Çatışmalı süreçten kaynaklı o rencide edici dilin değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Cevat Yaviç ise, "Bir halkın mücadelesine önderlik eden bir insana terör başı gibi söylemler bu çözüme büyük bir zarar vermektedir. Bunun mutlaka değiştirilmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
Tartışma boyunca hükümetin devletin Kürt halkından özür dilemesi gerektiğinin söylenip durduğunu dile getiren İlknur Eriş de Abdullah Öcalan ve PKK'nın tüm şehit annelerinden özür dilemesini beklediklerini kaydetti.
Ailesinden her ırktan insanın bulunduğunu bu birlikteliği kimsenin ayıramayacağını vurgulayan Esra Saygı da namusumuzla şerefimizle yaşayabileceğimiz başka bir ülke olduğunu düşünmediğini dile getirdi. Buraya gelirken çok umutlu olduklarını anlatan Saygı, "Her iki taraftan da giden canlar bizim insanlarımızdır. Hepimiz birer adım atabilirsek çok daha iyi yerlere geleceğiz" söylemlerinde bulundu.
Behice Erdoğan da, Türkiye'de hep ikinci sınıf insan olarak görüldüklerini vurgulayarak, "Asker öldüren, polis öldüren statüsündeydik. Askere polise saygısızlık yapmadık. Ama bize yapılırsa tabi bizde taşı alır döveriz karşımızdakini. Batı illerinde hep ikinci sınıf muamelesi gördük" dedi.
Bir çok vatandaş ise Uludere olayı başta olmak üzere anadilde eğitim, korucuların silah bırakması gibi taleplerini iletmelerinin ardından görüşlerle ilgili açıklamalarda bulunan Can Paker, koruculuk ve karakollar meselesinin Hakkari'den beri her yerden duydukları ciddi bir sorun olduğunu kaydetti. Taleplerinin not edildiğini anlatan Paker, "Her ne kadar bu konuyu yetkililere sorduğumuzda yok denilse de sürece zarar verdiğini biliyoruz. İkinci konu bölgenin işsizlik konusu dendi çok doğru. Ama bunun çözümü de barış süreci ile çözülecektir. Süreç daha yeni konuşulmaya başlarken, bir yatırım hareketliliği yaşandı ve Türkiye'nin yatırım notu arttı. Öte yandan Anayasa ile ilgili talep ise ortaya çıkacak anayasa fevkalade mükemmel ve bir daha değişmeyecek bir anayasa olacaktır. Bir arkadaşımız da bu sürecin iki lider ile sınır kalmaması gerektiğini belirtti. Evet tabii ki doğru bu sürece Kürtler, Türkler ve diğer halkların demokratikleşme için mücadele vermesiyle gerçekleşebilir. Hepimiz bunun içerisinde olmalıyız" dedi.
Diğer heyet üyelerinin de toplantıda dile getirilen taleplerle ilgili görüşlerini ifade etmeleri ile birlikte halk istişaresi sona erdi.

Bakmadan Geçme