Kızılay Van Şube Başkanı M. Uğur Demiroğlu: Kızılay destek bekliyor

Kovid-19 salgınının başından bu yana yardım çalışmalarıyla binlerce muhtaç insana ulaşan Türk Kızılayı Van Şubesi, Ramazan ayı boyunca daha çok ihtiyaç sahibine ulaşmak için hazırlıklara başladı. Kızılay Van Şube Başkanı M. Uğur Demiroğlu, 'Bu yılda Ramazan ayında ailelerimize gıda yardımı yapmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kızılay, hayırseverlerin desteğini bekliyor. Yardımda bulunmak isteyen hayırseverler, 'www.kizilay.org.tr'den, 168 Türk Kızılay ücretsiz danışma ve bağış hattından, mobil uygulamadan ve Kızılay şubemize bağışta bulunabilir' dedi.

Burhan Ergin

Basın buluşmasına Kızılay Van Şube Başkanı Uğur Demiroğlu, Kızılay Başkan Yardımcısı Ferhat Yeltekin, Kızılay Güneydoğu Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. İbrahim Çelik ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.  

“Bu yıl 52 bin ünite kan bağışı hedefimiz var”

Toplantıda kan bağışına değinen Kızılay Güneydoğu Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. İbrahim Çelik, “Van Bölge Kan Merkezi olarak Van, Bitlis, Muş, Ağrı ve Hakkâri il ve ilçelerinde bulunan 29 hastanenin, kamu ve özel tüm hastanelerinin kan ihtiyacını biz karşılıyoruz. Gönüllü kan bağışı yapmak isteyen uygun vatandaşlarımızdan öncelikle kan bağışlarını kabul ediyoruz. Bölge Kan Merkezi’mizdeki laboratuvarımızda almış olduğumuz bu kanları ürünlerine ayrıştırıp, 3 ürün elde ediyoruz ve hastanelerimizin istemi doğrultusunda, hangi ürüne ihtiyaçları varsa hastanelerin hizmetine bu ürünleri sunuyoruz. 2020 yılında bilindiği gibi bir pandemi dönemi başladı ve halen devam ediyor. Biz 2020 yılı Mart ayında başlayan Covid pandemisine rağmen faaliyetlerimizi yoğun şekilde sürdürerek geçen yıl 47 bin ünitenin üzerinde kan bağışı elde ettik ve bunların ürünlerine ayrıştırılması ile 75-80 bin ünite civarında kan ürününü hastanelerimizin hizmetine sunduk. Bu anlamda hastanelerimizin yüzde 99 oranında kan ihtiyaçlarını karşıladık. Bunun haricinde covid tedavisinde kullanılan immun plazma alımı gerçekleştirdik ve immun plazmaları da hastanelerimizin hizmetine sunarak, covid tedavisinde de etkin rol oynamış olduk. Bu yılda 52 bin ünite kan bağış hedefimiz var ve ilk iki aylık döneme baktığımız zaman kan bağış hedefimizde herhangi bir sıkıntı yaşamadan faaliyetlerimize devam ediyoruz. Tabi bu faaliyetlerimizi, kan bağışı alımlarımızı gerçekleştirirken, kan bağışçı kazanma faaliyetlerimiz var. Biz bugünün kan ihtiyacını karşılamakla yetinmeyip, geleceğe dair, geleceğin kan bağışçılarını kazanmak için eğitim faaliyetleriyle, bilinçlendirme faaliyetleriyle toplumda bir farkındalık oluşturmak ve düzenli, en güvenli kan bağışçısına ulaşıp hastanelerin bu ihtiyacını en güvenli kan ürünü ile karşılamayı hedefliyoruz. Bu konuda vatandaşların bilinçlendirilmesi konusunda basınımızın çok büyük katkıları var. Bu konuda sizlere minnettarız” dedi.

“Van’da 40 bin kişiye yemek çıkarabilecek kapasiteye ulaştık”

Kızılay Van Şube Başkan Yardımcısı Ferhat Yeltekin, çalışmalarla ilgili sunum yaptı. Mutfaklarını yenilediklerini söyleyen Yeltekin, “Artık vatandaşların barınma ihtiyaçları AFAD tarafından çözülüyor. Biz daha çok işin gıda kısmını, beslenme kısmını, iaşe kısmını, ve insanların ayni anlık ihtiyaçlarını ve battaniye gibi, kıyafet gibi, giysi gibi acil ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Afet olduğu andan itibaren ilk 1 - 1,5 saat içerisinde afet bölgesine ulaşıyoruz. Afet bölgesine ilk önce çorbamızla gidiyoruz. Sıcak çorba ile insanların psikososyal yapılarına da destek olmaya çalışıyoruz. Bu bir moral, motivasyon yöntemi. Süreç ilk olarak böyle başlıyor. İnsanların yanlarında olduklarını hissediyor. Yalnız olmadıklarını ve birilerinin geldiğini hissediyor. Şuanda Türk Kızılayı’nın dünyada 150 ülkede faaliyetleri var. Böyle bir insanı yapı oluşturuldu. Türkiye’de en sık meydana gelen afet herkesin malumu depremdir. Daha sonra heyelan, kaya düşmesi, yangın, çığ gibi afet durumlarının tamamında Kızılay sahada, işin içinde ve insanlarımızla beraber. Düzce depreminde malum 99 bin insanımız hayatını kaybetmişti. O süreçten sonra afet planları yapılacak olan işler gözden geçirildi ve çok daha etkin, çok daha ulaşılabilir, çok daha güçlü bir şekilde afetlere müdahalede bulunabilir bir yapı meydana getirildi. Bu kapsamda Kızılay’a da bir rol verildi. Kızılay olarak devlet kuruluşu olan AFAD gibi ciddi bir şekilde bu olayın içerisinde yer alıyoruz.  Şuanda Türkiye’de 314 bin kişiye sıcak yemek verebilecek kapasiteye sahibiz. Van’da mutfağımızı yeniledik. Aşevimiz 2011 depreminden sonraki 1,5 yılda bizden çıkmış ve kaymakamlık bünyesine verilmişti. Aşevimizi geri aldık ve hem altyapıyı güçlendirdik, hem de malzemelerimizi yeniledik. Şuanda Van’da 40 bin kişiye günlük, anında yemek çıkarabilecek kapasiteye ulaştık. Bu çok ciddi bir kapasitedir. Van depremi sürecinde burada aşevini ben yönettim. O zaman biz 40 bin kapasiteyi bulmak için kurumların kapısını çalıp, mutfağınızı bize ödünç verebilir misiniz diye doğrusu yalvardık. Özel İdarenin, üniversitenin, belediyenin mutfağını toparlayarak bir şeyler yapmaya çalıştık. Sıcak yemek işi çok riskli bir iş, çünkü gıda zehirlenmesi olmaması gerekiyor. İnsanların memnun kalması gerekiyor. İnsanlara sıcak yemek götürürken, onların sağlığını da korumak zorundasınız. Van depremi sürecinde 18 milyon porsiyon yemek dağıtıp, tek bir gıda zehirlenmesi yaşamadık. 250 İŞKUR personeliyle bu faaliyeti yürüttük. Hepsine gerekli eğitimleri vererek böyle bir yapı ortaya çıkarmıştık” şeklinde konuştu.

“Kızılay kapasitesini her geçen gün arttırıyor ve güçlendiriyor”

Kapasitelerini her geçen gün arttırdıklarını belirten Yeltekin, “Kızılay kapasitesini her geçen gün arttırıyor ve güçlendiriyor. Dünya genelinde Kızılay gibi Kızılhaç kurumları var. Biz onların da üyesiyiz. Din, dil, ırk ayrımı yapmadan, dünyanın herhangi bir yerindeki afete Kızılay ve Kızılhaç olarak da müdahale görevimiz söz konusudur. Kızılay olarak bizim 8 temel görevimiz var. Bunlar barınma, haberleşme, psikososyal destek, uluslararası derneklerle işbirliğinin kurulması, sağlık, ulusal ve uluslararası nakdi bağış, nakliye, ayni bağış ve depo yönetimi. Depo yönetimi de çok önemli bir konu. Van depreminde bunu yaşadık. Gelen malzemelerin uygun bir şekilde depo ve tasnif edilmesi, dağıtılması, keşmekeşlik yaşanmaması için depo ve lojistik yönetimi de çok önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Afetlere nasıl müdahale ediyoruz; önce yerel düzeyde müdahale ediyoruz. Daha sonra bölgesel ve ulusal düzeyde müdahaleler geliyor. Bölgemizde yaşanan afete önce biz gidiyoruz. Daha sonra bölge ofislerimiz devreye giriyor. Bu afet büyük bir afet ise, o zaman da ulusal afet müdahalesi gerçekleşmiş oluyor” ifadelerini kullandı.  

“Kızılay gönüllü kuruluştur”

Kızılay’ın gönüllü bir kuruluş olduğunu söyleyen Yeltekin, “Hepimiz Van depreminin tecrübesini yaşadık. Çok üzücü anılarımız ve çok sevindiğimiz anılarımız da var. Kızılay’ın bu süreçte yaptığı faaliyetler önce sıcak yemekle başladı. Daha sonra çadır kentler kuruldu. Çadır kentlerde yine Kızılay’ın çadırları vardı. Akabinde konteyner kentler kuruldu. İnsanlar kalıcı konutlarına ulaşıncaya kadar, biz o insanlara sıcak yemek, gıda kolisi, mutfak malzemesi, giyim malzemesi, battaniye, yorgan, yastık, yatak, bebeklere bebek bezinden, hijyen setine kadar onları hiç yalnız bırakmadık. İhtiyacın ortaya çıktığı her aşamada, insanlara destek olup, yardımcı olmaya çalıştık. Bizim en önemli gücümüzden biri de gönüllü gücümüz. Kızılay gönüllü bir kuruluştur. Yönetimimiz, bizler, ekibin büyük bir bölümü gönüllü kişilerden oluşuyor. Buradan hiçbir maddi menfaat elde etmiyoruz. Tamamen gönüllü olarak kendi işimizden, kendi görevlerimizden ayırdığımız zamanlarda Kızılay’a hizmet ediyoruz. Bu bir gönül, sevda işi, böyle bir yapımız var. Köylerde insanların evlerine kadar yemeklerini götürdük. İhtiyaçlarını karşıladık. 35 bin 432 aileye, 177 bin 163 kişiye gıda kolisi teslim ettik. Tüm ailelere psikososyal destek sunduk. Böyle bir faaliyet ortaya çıktı. Çocuklarımızla güzel vakitler geçirdik. Van depreminde hiçbir zaman kan stoğumuz 800’ün altına düşmedi. O süreçte hiçbir kan sıkıntısı yaşamadık” diye konuştu.

“İhtiyaç sahibi insanların sayısı arttı”

Türk Kızılayı olarak 2006 yılından bu yana vekâleten kurban bağışı alarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırdıklarını belirten Yeltekin, “Kızılay’ın bir diğer görevi ise vekâleten kurban kesimdir. Kurban bağışını çok önemsiyoruz. Çünkü kurbanınızı Kızılay’a verdiğiniz zaman o kurbanlar yıl boyu insanların evlerine kavurma, kıyma ve kuşbaşı olarak gidiyor. Kurban vekâlet süreci yıl boyu devam eden bir süreçtir. Bu yüzden vekâlet kurbanını çok önemsiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bu anlamda hiçbir zaman bizden desteğini esirgemiyor. Bu konuda da kendisine minnettarız. Göreve geldiğimiz günden bu yana hiç durmadan, hiç yılmadan koşturmaca halindeyiz. Üniversitede giysi evi oluşturduk ve yardıma muhtaç insanlara el uzattık. Yardıma muhtaç aileler yine giysi evlerimizde ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Bölgemizde doğal afetler sıkça yaşanıyor. Her afette, her olayda bölgede olduk. Yaşlılar haftasında yine yaşlılarımızı unutmadık. Onları ziyaret ettik ve hayır dualarını aldık. Birçok ilçemizde okullara giyim, kıyafet, kırtasiye gibi yardımlar yaptık. Öğrencilerimize gerekli eğitimler verdik. Kanser haftasında hastalarımızı ziyaret ettik. Çocuklarımızla sık sık bir araya gelerek onları eğlendirdik. Gıda kolileri bağış kampanyası başlattık. Bu süreçte buna çok ihtiyacımız var. Pandemiden dolayı ihtiyaç sahibi insanların sayısı arttı. Şuana kadar 6 bin koli dağıttık. Bugün 6 bin koli daha olsa dağıtabiliriz. Gıda kolisi bağışı konusunda da destek bekliyoruz. Yeni doğan bebeklerimizi de unutmuyoruz. Onlara yeni doğan bohçası hediye ediyoruz. Engellilerimizle ilgili faaliyetlerimiz var. Engelliler haftasında onları yalnız bırakmıyoruz. Onların her türlü ihtiyaçlarını gideriyoruz. Yetim çocuklarımızla bir araya geliyoruz. 15 Temmuz Milli Birlik ve Beraberlik Günü’nde yine sahada görev aldık” ifadelerini kullandı.

“Evden çıkamayan insanlarımızı yalnız bırakmıyoruz”

Yeltekin son olarak şunları söyledi; “Başkale depreminde 5 bin kişiye 3 çeşit yemeği 50 gün boyunca ulaştırdık. Bu süreçte STK’larımızla görüşmelerimizi sürdürdük. Başkale’de kurulan çadır kentleri ziyaret ederek, insanlara kıyafet, hijyen malzemesi desteğinde bulunduk. Diğer şubelerimizle beraber bu işi ortaklaşa yaptık. Pandemi sürecinde 65 yaş üstü olan, kimsesi olmayan ve evden çıkamayan insanlarımızı yalnız bırakmıyoruz. Her an yanlarındayız ve ihtiyaçlarını gideriyoruz. Vefa Destek Grubu dışında kendi imkânlarımızla bu insanların yanında olup, ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl bin 500 civarında insanımıza iftar yemeği verdik. Bu ramazan ayında da aynı faaliyeti yine yürüteceğiz. Bunun içinde ayni ve nakdi bağışa ihtiyacımız var. Hem temel gıda, hem nakdi bağış bu konuda da desteğe ihtiyacımız var. Hepimiz düzenli kan bağışlıyoruz. Kumanya ile insanların evlerine sıcak yemekler götürüyoruz. Öğrencilerimize uzaktan eğitimden yararlanabilmeleri açısından imkânlarımız doğrultusunda tablet desteğinde bulunduk. Kırtasiye yardımında bulunduk. Bölge Hastanemize 2 adet solunum cihazı bağışladık. Burada bir koltuk altı deposu yapmayı hedefliyoruz. Bu depo 600 metrekare civarında, afet anında hemen içinden afet malzememizle sahaya çıkabileceğiz, bir lojistik depo olacak. Çok önem verdiğimiz bir projedir. İnşallah en kısa sürede temelini atacağız.”

 “Gerekli destekleri bekliyoruz”

Teşekkür konuşması yaparak çağrıda bulunan Kızılay Van Şube Başkanı M. Uğur Demiroğlu, “Bildiğiniz üzere Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Biz Kızılay olarak her yıl Ramazan ayında binlerce aileye gıda yardımında bulunuyoruz. Bu yılda Ramazan ayında ailelerimize gıda yardımı yapmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kızılay, hayırseverlerin desteğini bekliyor. Yardımda bulunmak isteyen hayırseverler, "www.kizilay.org.tr"den, 168 Türk Kızılay ücretsiz danışma ve bağış hattından, mobil uygulamadan ve Kızılay şubemize bağışta bulunabilir. Bu konuda gerekli destekleri bekliyoruz” dedi.

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme