Kırmızı et fiyatı fırladı

Şubat başında 55 lira seviyelerinde satılan dana kuşbaşının kilogram fiyatı 10 gün içinde 69 liraya, kuzu kuşbaşı 70-75 liradan 90 liraya kadar çıktı

Ayçiçeği yağı, tereyağı, süt ve peynir fiyatlarının ardından et fiyatları da yükselişe geçti. Şubat başında 55 lira seviyelerinde satılan dana kuşbaşının kilogram fiyatı 10 gün içinde 69 liraya kadar yükseldi. Benzer şekilde, kuzu kuşbaşı ise 70-75 liradan 90 liraya çıktı. En çok tüketilenlerden dana kıymanın kilosu ise son 10 günde 73 liraya kadar yükseldi. Vatandaşın, gıda ürünlerinde zamlar yüzünden her hafta yenilenen fiyat etiketlerine tepkisi sürerken, üretici de aracılardan yakındı.

MARKETLER FAHİŞ KÂR PAYINI KOYUYOR
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik et fiyatlarındaki artışın aracılardan kaynaklandığını belirterek "Fahiş fiyatlarla gıda ürünlerini satan insanlar; kendi menfaatlerini düşünerek, yetiştiriciyi ve tüketiciyi düşünmeden fiyat koyuyor. Bir ara 'girdi maliyetleri arttı' dediler, sonra 'dolar yükseliyor' dediler; oysa bunların hepsi aldatmaca. Dolar düşünce de rakamlar artıyor. Kâr payını yüksek koyan market ve kasapların denetlenmesi lazım" dedi. Et kalitesinde alt sınıf-üst sınıf ayrımı olduğunu dile getiren Çelik, "En düşük kalemde kilogram başına 15 lira fark koyuyorlar. En üst sınıf olduğu zaman bu fark yüzde 100'ün de üzerine çıkıyor. Karkası biz 50 liraya veriyorsak; en alt sınıf 60 liraya satılıyorsa, en üst sınıf da 140 liraya kadar yükselmişse burada aracıların ciddi rolü vardır" ifadelerini kullandı.

KIYMA 55 LİRAYI GEÇMEMELİ
İdeal fiyatların ne olması gerektiğiyle ilgili de Çelik, dana kuşbaşının kilosunun 55 lira, kuzu kuşbaşının kilosunun 60-65 lira olması gerektiğini söyledi. Çelik, vatandaşın yemekler için en çok tercih ettiği kıymanın kilosunun 55 lirayı geçmemesi gerektiğine de vurgu yaptı.

FİYATLAR DENGELENMELİ
Fiyatların dengelenmesi gerektiğine dikkat çeken Çelik “Tüketicinin hem canını hem de midesini yakmamak için, tarladaki bir kilo domates ve patatesin fiyatı ile tüketicinin sofrasına giden ürünün fiyat farkını gözeterek, fiyatı dengelememiz lazım. Bunlar olmadan hiçbir şey olmaz” diye konuştu. Çelik, bu dengenin nasıl kurulması gerektiğiyle ilgili de olarak da “Acil olarak Piyasa Müdahale Kurumu kurulmalı, benzer bir kurum varsa da aktif olmalı; market market müşteri gibi dolaşmalı. Tekelleşen ve piyasayı yönlendiren kişi veya kişilere alternatif olarak devlet eliyle farklı bir üretim dalında sanayileşmek lazım” tavsiyelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fahiş fiyatlarla ilgili mesajlarının üretici için çok önemli ve değerli olduğunu hatırlatan Çelik, satışlarında fahiş fiyat uygulayanların cezasını çekmesi gerektiğini bildirdi.

Türkiye’nin hayvancılık konusunda kendi kendine yettiğini anlatan Çelik “Hatta çevre ülkeleri bile besleyecek altyapıya sahibiz. Türkiye'den her tarafa ihracat yapabilecek bir ülkeyiz" dedi. 

ÇİFTÇİDEN FAHİŞ FİYATA KARŞI 9 MADDELİK FORMÜL
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, yıllardır şikâyet edilen ve enf-lasyonun ana nedeni olarak gösterilen tarla ile tezgâh fiyatlarındaki uçurumun önlenmesinin formülünü 9 maddede açıkladı. Doğru, tarla ile tezgâh arasındaki fiyat farkının sadece tüketiciler için değil tarım sektörü için de önemli bir konu olduğuna dikkati çekerek alınması gereken tedbirleri şu şekilde sıraladı: Çiftçinin maliyetleri düşürülerek ucuz girdi ve finansman temin etmek gerek. TARSİM sigortası yaygınlaşmalı. Havza bazlı destekleme modeli tüm ürünlerde uygulanmalı, siyasi baskılara kapatılmalı. Hal sistemi yeni baştan diyazn edilmeli, soğuk hava depolu haller kurulmalı, hal sayısı azaltılmalı, hal giriş ve çıkışları daha sıkı kontrol edilmeli ve her tüccarın alış-satış fiyatları elektronik ortamda ilan edilmeli. Tüm yaş meyve ve sebzede KDV sıfırlanmalı. Market zincirlerinin direkt üreticiden aldığı ürünler rüsum, komisyon, aracı payı ödemeden doğrudan bildirimle paketlenmeli, aracı sayısı azaltılmalı, makul kâr oranları uygulanmalı. Sabit fiyat anlaşmasıyla ürün anlaşması yapılmalı, hasat tarihleri market zincirlerinin insafına bırakılmamalı. Üreticinin birleşerek ürün pazarlaması teşvik edilmeli, belediyeler satış için ücretsiz yerler açmalı. Ürün fiyatı ithalatla belirlenmemeli, plansız üretimle tarlada kalan ürünler acil ihracat teşviki ile ekonomiye kazandırılmalı.

LİSANSLI DPEOLAR GIDADA SPEKĞLASYONU BİTİRECEK
Türkiye, gıda da fiyat istikrarını lisanslı depoculuk ile sağlayacak. Tarım Ürünleri Lisanslı Depo ve Yetkili Sınıflandırıcı Şirketleri Derneği (LİDASDER) Başkanı Serdar Genç, lisanslı depoculuk sisteminin gıda fiyatlarının dengelenmesinde büyük önem taşıdığını belirterek "Lisanslı depodaki ürünler elektronik ortamda Türkiye Ürün İhtisas Borsası platformu ve Ticaret Bakanlığının kontrol ve denetiminde alınıp satılarak fiyat istikrarı sağlanıyor, spekülatif harekette bulunan kişiler anında tespit edilebiliyor" dedi. Sistemin nakliye giderlerini de azalttığına dikkati çeken Genç, ürünün lisanslı depoya teslim edilerek oluşturulan elektronik ürün senedi aracılığıyla Türkiye Ürün İhtisas Borsasında birçok alıcıya ulaşılabildiğini ve elektronik ortamda kolaylıkla satılabildiğini bildirdi.

Türkiye Gazetesi

Bakmadan Geçme