Kendimizi ölümsüz sanmayalım

Bin aydan daha hayırlı bir ay,  Acaba hiç içeriğini merak ettik mi, neden bin aydan daha hayırlı. Ramazan oruç ayı, sabır ayı, ibadet ve taat ayı. Allah'ın insanlığa ve Müslümanlara verdiği,  müthiş bir kurtuluş ayı. Öyle bir ayki bütün ömrümüze eş değer. Bin ay yaklaşık 83 yıl eder, bu bir ömür  demek. Başının rahmet, ortasının mağfiret ve sonunun cehennem azabından,  kurtuluş olması da boşuna değil. Rabbimiz bir yıl boyunca işlediğimiz küçük günahların, bir telafisi olarak bu ayı bizlere hediye etmiştir. Helalinden kazandığımız malın zekatını sadakasını ve bedenimizin fitresini vererek madden ve manen huzur bulduğumuz, bu ayda biraz daha gayret ederek, dualarımızın daha anlamlı olabileceği bir hale gelmesi için; kendimiz, ailemiz, çevremiz, ülkemiz ve İslam Alemi için dualar edebilmeliyiz.
Bu ayda hakkıyla yapacağın ibadet, seksen üç yıla eş değer bir ibadet, ne güzel bir hediye vermiş yaradan. Biz onun bu güzel hediyesine layık mıyız? Bir ay fazla bir şey değil, onbir ay durmadan yiyoruz, içiyoruz, eğleniyoruz, günümüzü gün ediyoruz. Bu  bir aylık oruç aslında sağlıklı bir yaşam sürmemiz için, mide, kalp ve diğer eşi bulunmaz makinelerin birazcık olsun dinlenmesine vesile olmaz mı. Evinde bir lokma ekmeği olmayan, aşı pişmeyen garibanların hatırlanmasına, ahireti unuttuğumuz bir anda,  bu mülkün sahibini bizlere hatırlatmaz mı. Bizler yılda bir kez zekatımızı veriyoruz, acaba bu güzel ayda tuttuğumuz oruç ile çektiğimiz açlık olmasaydı, kaç tanemiz karnı aç fakiri düşünebilirdi. Kaç tanemiz yıl boyunca sofrasında bir tas sıcak çorba bulamayan kardeşini düşünebilirdi. İnanın hiç birimiz.
Bizler kendisine ne kadar şükretsek azdır. Kıymetini bilelim, iyi düşünelim ve iyi değerlendirelim. Kendimizi ölümsüz sanmayalım, bin aydan daha hayırlı olması, şuan tuttuğumuz ramazan ayının son ramazanımız olabilmesi içindir. Geçmiş günahlarımız için Allah'a yalvarmak ve af dilemek işte 80 yıl durmadan dua etsek, bu ayda edeceğimiz dua ve yapacağımız ibadet kadar makul olmaz. Bunun içindir ki, Şuan yaşadığımız hal, son halimiz olabilir, son konuşmamız, son sahurumuz, son iftarımız ve yapacağımız son ibadet olabilir mi? Cevabımız evet ise aslında biz bir hiçiz.
Sen bize o kadar çok şeyi hatırlatıyorsun ki, biz kıymetini bilmiyoruz. Sen bize cennet vaat ediyorsun, biz cehennem için direniyoruz. Biz gıybet ehliyiz, yalan konuşuruz, söveriz, kardeşimizin malına, canına, ırzına kast ederiz, harama el uzatırız, sabır nedir bilmeyiz, oysa sen sabır ayısın, biz bilmeyiz, her türlü kötülüğü yapıyoruz ve biliyor musun ramazan biz aslında senin kutsallığının içindeyiz ve orucuz. Ama sen diren ramazan belki bir gün son halimiz gelmeden gerçekten imana geliriz. Sen diren ve bizleri terk etme ki, helak olmayalım. Sen diren ki, Allah senin hürmetine bizleri affeder. Biz günahkarız, garibanız, biz çok günah işlemiş, günah ve acınacak bir haldeyiz. Her nedense farkında değiliz.  Dua ediyoruz, senden başka kimimiz ve duadan başka neyimiz var ki.
Dualarda hatırlanmak dileği ile. Sağlıcakla kalın.  
vanhaber, van, haber, van haber

Bakmadan Geçme