Kamıştan Nefese Doğru Uzanan Büyülü Yolculuk

Kamıştan kopup gelen ayrılığın , özlemin ve sevdanın habercisi, nefesin yakıcılığı ile gönüllere ulaşan ney sesi üfleyeni de dinleyeni de farklı bir aleme sürükler. Tatlı bir meltemin esintisi ılık ılık yüreklere doğru akıp gider.

 Neyin kendine özgü bir ruhu vardır. Neyzen, ruhundan neye bir nefes üfleyerek onun yüreğinin derinliklerine ulaşır. Neyden çıkan o tılsımlı ses aslında neyin kendi yürek sesidir. Öyle bir gizemli yürek sesidir ki o, ruha sakinlik, zihne dinginlik verir. Hz. Mevlana "ney hem zehirdir hem de panzehir" der.

O,basit bir kamışken neye dönüşür ve bir neyzenin elinde can bulur. Bazen acı ile huzurun iç içe geçtiği bir ses olur, bazen de vuslatın özleminden inler durur.

Ney üfleyene nâyî (neyzen), neyzenler topluluğunun başına da sernâyî (serneyzen) denir. Tasavvuf musikisinin vazgeçilmez bir enstrümanı olan neyin kökeni mitolojik çağlara dayanmaktadır. M.Ö 3000 yıllarında yaşayan Sümerlerin ve Azteklerin bu çalgıyı kullandıkları yazılı kaynaklardan bilinmektedir.

Kamıştan yapılmış müzik aletlerinin en eski örneklerine Mezopotamya’daki kazılarda rastlanmıştır. Dünyada birçok coğrafyada üflenilen neye, batıda Türk flütü denmiştir.

Kamışın uzun, zahmetli ve yoğun bir emeğin ardından neyzenlerle buluşması, olağanüstü bir emekle ustaların ellerinde şekillenerek ruhlarımıza sunulması hiç de kolay olmamaktadır.

İşte ,kamıştan nefese uzanan yolculuğun hikayesi:

Ney yapımında kullanılan ve en çok tercih edilen, ney kamışı bilindiği üzere , tatlı su ve hafif tuzlu su içeren bölgelerde yetişir. Ney için en uygun ve en iyi sesi veren; Hatay (Antakya) Samandağ'da Asi nehri kıyılarında ve Adana’da yetişen cins kamışlardır. Ayrıca Balıkesir, Bandırma, Bursa, İzmir ve Aydın kamışları da ney yapımında kullanılmaktadır.

Kamışın toplanma mevsimi mart başıdır. Bu mevsim kamışın içinde bulundurduğu suyu bırakma mevsimidir. Yani otsulluktan odunsuluğa geçtiği mevsimdir mart ayı.

Ney yapım ustaları kamış tarlalarına girerek tek tek kamışların yapraklarını sıyırarak boğumlarını incelerler. Bazen yüzlerce kamıştan sadece on, on beş kamış ney yapımında kullanılır. Dar boğumlu kamışları ney yapımında kullanılmak üzere keser, ney çeşidine göre tasnif ederler.

Kesilen kamışlar önce kabukları soyulmadan kök kısımları aşağı gelecek şekilde gölge yerde suyunu atması için asılarak kurutulur. Yeşilden sarıya dönüşen kamış daha sonra yaprakları sıyrılarak bir süre de renginin değişmesi için güneşte kurutulur. Bir kamışın ney olabilmesi için 1,5- 2 yıl geçmesi gerekir. Bu kurutma süresi ne kadar uzun sürerse ney’in kalitesi o kadar artar.

Kamışta eğriliği gidermek için doğrultma işlemi yapılır. Bu işlemi her usta farklı yöntemler kullanarak yapabilir. ( ısıtma, presleme, v.b….) Dikkat isteyen bu işlemde ısıtmayı iki kez yapabilirsiniz . Üçüncü ısıtmada kamış parçalanır.

Kamışın ucu hassas bir şekilde ölçülerek her iki ucundan kesilir. Uygun törpülerle kamışın içi boşaltılır ve daha önceden işaretlenen perdeler delinir. Filiz yerleri balmumuyla dolgu yapılır. Teknik olarak ney dokuz boğum ve altısı önde olmak üzere yedi delikten oluşmaktadır. Perde deliklerinin boğumlara dağılımı ; Alttan 2. Boğuma Dügah ve Kürdi ,3. Boğuma Segâh ve Çârgah, 4. Boğuma Hicaz ve Neva, 5. Boğuma da Aşiran deliğidir.

Kamış çok hassas bir malzeme olduğu için en ufak bir darbede kırılabilir. Bu nedenle neyin her iki ucuna da parazvane denilen metal bilezikler takılır.

Neyin üfleme kısmına Başpare denen ağızlık takılır. Başpare değişik malzemelerden yapıldığı gibi en çok manda boynuzu tercih edilirken, ağaç ve fildişinden de yapılmaktadır.

 En son olarak ney susam ya da fındık yağı ile yağlanır. Neyin yağlanması için birkaç dakika yağ teknesine bırakılması yeterlidir. Bunun yapılma sebebi seslerin daha iyi çıkması ve kamışın beslenmesidir. Neyin bakımı için bu işlem 2-3 ayda bir kez yapılmalıdır.

Ney ustaları, en büyük sıkıntının ney yapımında kullanılacak kamışın bulunamamasını göstermektedirler.

Ney için en doğru kamışın nerede yetiştiğinden ziyade kamışın kendi özelliği çok önemlidir. Ses kalitesi için kamışın çapının ne çok kalın, ne de çok ince olmaması gerekmektedir.

Çeşitli türleri vardır. Mansur, Kız, Yıldız, Müstahsen, Süpürde, Bolahenk, Nısfiye Uzun neyler , bolahenk ile Mansur-şah mayben ney arasında kalan neylerdir. Sesleri kalın ve toktur, uzun oldukları için tutmak zordur. Uzun boylu ve de kol boyu da uzun olanlara tavsiye edilir. Neye yeni başlayacak olanlara uygun değildir.

Mansur ve Bolahenk nısfiye arasında kalan neyler için de orta boy ifadesi kullanılır. Özellikle kız ney, neye yeni başlayacaklar için en ideal neydir. Kız neyi tutmada zorlananlara yıldız ve müstahsen ney tavsiye edilir.

Bilinen en eski neyzenimiz, Mevlana’nın neyzenliğini yapan Hamza Dededir. En önemli neyzenler ise; Neyzen Emin Dede, Kutb-ün Nayi Osman Dede, Neyzen Aziz Dede, Neyzen Salih Dede ve Neyzen Tevfik(Kolaylı)’dır. Günümüz gençlerinin neye olan ilgisi gün geçtikçe artmaktadır. Son yıllarda hemen hemen bütün müzik dallarında ney kullanılmaktadır. Gençlerin ilgisini çeken bu enstrüman ney kurslarının açılmasına da önemli bir etkendir. 

Dinle neyden kim hikâyet etmede /Ayrılıklardan şikâyet etmede

Beni kamışlıktan kestiklerinden beri /Ahımdan herkes inlemede. (Hz. Mevlana /Mesnevi)

Bakmadan Geçme