İstanbul’da 12 bin Vanlı Vakıf Çatısı Altında Toplanıyor!

1993'den beri İstanbul’da hayatını sürdüren Van Kültür ve Dayanışma Vakfı’nın 3 dönemdir Yönetim Kurulu Başkanı ve NBB İnşaat Turizm ve dış ticaret ile uğraşan iş adamı Müjdat Çelik’i Van Vakfında ziyaret ettik.

1975 yılından beri Van’a olan sevgisini ve hasretini Vakıf çatısı altında gurbette bulunan 12 bin Vanlı hemşerileri ile gidermeye çalıştığını söyleyen Çelik, Vakıf çatısı altında Vanlı hemşerilerine hizmet vermenin gururunu yaşadığını ifade etti.

Önce eğitim sloganı ile Vakıf yönetiminde aldığı görevle gurbette bulunan Vanlı çocuklara en iyisi, en güzeli ve en konforlusunu sunmak için öğrenci yurdu çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan Başkan Çelik, “Hizmetlerimiz devem edecek ama önceliğimiz eğitim olacaktır” dedi.

Vanlıların İstanbul’daki buluşma noktası olan ve Van için her platformda bir araya gelerek bir şeyler yapan, bununla da yetinmeyip Van için Van’a İstanbul’dan bakan bir STK görevi gören Van Vakfı, yaptığı etkinlikler, kahvaltılar, davetler ve geleneksel hale getirdikleri ayran aşı şöleninde Vanlı hemşerilerin buluşma, kaynaşma adresi olmaya devam ediyor.

İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Van Kültür ve Dayanışma Vakfı’nda Vansesi Gazetesi olarak ziyaret ettiğimiz Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Çelik ile dünden bu güne Van ve Vakıf çalışmaları hakkında röportaj yaptık.

Van Vakfından ve üyelerinizden bahseder misiniz?

Öncelikle Vakfımıza kadar geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Ayaklarınıza sağlık.

Vakfımızda üyelerimizin sayısı çok. Bizim Vakfımızda bulunan aidatlarını ödeyen üyelerimizin dışında 12 bin Vanlı Vatandaşımıza ulaşıp aynı çatı altında hepsini bir araya getiriyoruz.

İstanbul’un hangi semtlerinde daha çok Vanlı bulunmakta?

İstanbul’da çok Vanlı var. Özellikle 3. Bölgede, Beylükdüzü, Esenler, Esenyurt, Bağcılar, Çekmeköy. Yine karşıda, Ümraniye, Sultanbeyliği, Pendik, Kurtköy gibi İstanbul’un her tarafında Vanlı hemşerilerimiz yerleşmiş durumda.

Yoğun bir kalabalık olduğu için hepsine ulaşabiliyor musunuz?

Biz bütün Vanlılara ulaşıyoruz. Sosyal etkinliklerimizi bütün Vanlılarla paylaşıyoruz.

Peki, Vakıf olarak hedefiniz nedir?

Bizim asıl hedefimiz öğrenciler. Yani eğitim. Ne kadar çok çocuk okutabiliriz. En çok bu konu üzerine eğiliyoruz. Yıllardan beri ihtiyacı olan ve derslerinde başarılı olan öğrencilere iş adamı olarak zaten destek veriyorduk. Bu konuda kendimizi çok başarılı buluyoruz. Bizim öğrenci yurdumuz var. Çok sayıda öğrencimiz bu yurdumuzda kalarak eğitimine devam ediyor. 30 Haziran’da okulların kapanmasıyla birlikte, Yurdu sıfırdan tadilat yapacağız. İstanbul’un en modern yurdu haline getireceğiz. İstanbul’da Van öğrenci yurdundan daha modern bir yurt olmayacağını tahmin ediyorum.

Vanlı hemşerileriniz için yaptığınız etkinliklerden bahseder misiniz?

Önümüzde ki Eylül-Ekim ayında Ticaret Odası ile ortak Van tanıtımı ile ilgili büyük bir etkinlik hazırlığımız var. Bu büyük bir etkinlik ve büyük bir  proje olacak. Önümüzde ki hafta Van Ticaret Odası Başkanı Nejdet Takva ve heyeti de buraya geliyor. Van’ın rekor denemesi için burada bir toplantı yapılacak. Bizim projemizi de ayrıca dile getireceğiz. Bunun dışında geceler düzenliyoruz. Hemşerilerimizle bir araya geliyoruz. Van’dan gelen iş adamlarımızı, bürokratlarımızı, Vanlı hemşerilerimizin sorunları ya da istekleri için bir araya getiriyoruz. Van’dan iş adamlarımızın ya da bürokratlarımızın talepleri olduğunda bunu hemşerilerimize iletiyoruz. Bir bakıma Van ile İstanbul arasında köprü görevi yapıyoruz. 11 Mayıs 2014 tarihinde ise geleneksel hale getirdiğimiz ‘Ayranaşı şöleni’miz var. Bütün masraflarını Vakfımızın karşıladığı bu şölende Türkiye’de bulunan bütün Vanlı hemşerilerimizi davet ediyoruz. Vanlı bir hemşerimizin Üsküdar’da bulunan Büyükçamlıca’da Pazar günü Sefa Restaurantta buluşacağız. Herkesi buradan davet ediyorum.

Van kahvaltısının rekor çalışmaları için ne düşünüyorsunuz?

Van kahvaltısına bizde Vakıf olarak destek oluyoruz. Van Vakfı’nın da bu alanda söz hakkı olacak. İnşallah hedeflendiği gibi 20 bin kişiye ulaşacağız. Burada bulunan iş adamlarını da bu projeye dahil ediyoruz. Hepsiyle görüşüyoruz. Bütün Türkiye Van için kenetlenecek. Basının da Türkiye’nin bu rekor denemesinde kilitlenmesinin çok önemli rolü var. Önemli olan bunu Türkiye’de yaşayan halkımıza iyi bir şekilde iletmek. En büyük hedefimiz Van’a iş adamlarının, yatırımcıların gelmesi. Bizler bunu arzu ediyoruz.

Kaç yıldır İstanbul’dasınız?

1975 yılından beri İstanbul’da Yaşıyorum.

İstanbul’da Vakıf dışında ne işle meşgulsünüz?

Ben ticaret ile uğraşıyorum. NBB diye firmam var. Alt yapı, Tekstil, İnşaat, turizm, dış ticaret işleri yapıyorum. Ayrıca Özalp isminde bir firmam daha var.

Van’a gidiyor musunuz?

Van’ı asla ihmal etmiyorum. Sürekli gidip geliyorum.

Van’dan kopamıyorsunuz diyebilir miyiz?

Ben Van’a gönül vermişlerden biriyim. Van’ı çok seviyorum. Benim babamın, annemin mezarları Van’da. Dedelerimin mezarları orada. Toprağımız var, evlerimiz var. Şahsıma ait arazilerim var. Van Erciş’te. Eğer Van’dan kopmayı düşünseydim, Van Vakıf Başkanı olmazdım.

Ben öğrencilik yıllarımı Van öğrenci yurdunda kalarak devam ettirdim. Bu nedenle hem Vanlı hemşerilerime karşı, hem öğrencilere karşı hem de öğrenci yurtlarına arşı özel ilgim vardır. Hassasiyetim vardır.

1975 yılında ayrıldığınız Van’da değişiklik gördünüz mü?

Dünyada olduğu gibi Van’da da değişiklik oldu. Teknoloji dolayısıyla insanı değişikliğe götürüyor. Değişiklik kaçınılmazdır. Ben çocukken annem beni uyutmak için jandarma, polis geldi ya da terörist geldi diye korkutarak uyutmak isterdi. Yavaş yavaş hepsi bitiyor. Hükümetimizin aldığı kararlarla Vanlı hemşerilerimiz belediye başkanı olmuş bunlar bile zaman içerisinde yaşanan değişikliktir. İnsanlar dünyaya geldiklerinde dilekçe ile gelmiyorlar. İnsanların dünyaya geldiğinde bulundukları yerleri, anne-babalarını seçme şansı yok. İsteğimizle olsaydı ben Amerika’da dünyaya gelirdim. İnsanları kınamamak lazım, dünya değişiyor, Van değişiyor, haliyle insanlarda değişimlere ayak uyduruyor. Eskiden biz üniversitede okuduğumuzda Kürt diye takılırlardı bize. Kürtçe konuşamazdık. Şimdi Kürtçe konuşuyoruz, müzik dinliyoruz. Bu değişimlerle bunlar da ortadan kalkacak böyle bir şey kalmayacak. Bizim dönemimizde internet yoktu. Şimdi Van’ın en ücra köyünde çocuklar internete giriyor, dünyaya entegre oluyor. Ben Van öğrenci yurdunda kaldığımda yorgan bile yoktu. Parkalarla uyurduk. Şimdi bizim yurda bakın modern bir yurt, daha da modern olacak. Teknoloji insanları değişikliğe sürüklüyor. Teknolojiden kaçamazsınız. Ayak uydurmak zorundasınız. Çevre değişiyor, insanlar değişiyor, feodal yapı bitiyor.

Bahsettiğiniz değişimlere Barış sürecinin etkisi oldu mu?

Barış sürecinin Güneydoğu’da, Doğu’da özellikle Van’da çok büyük etkisi oldu. Gerçeği konuşmak lazım. Barış sürecinden önce buradan Van’a misafirlerimizi bile gönderemiyorduk, tedirgin oluyorlardı. Şimdi çok rahat. Bizde çok rahatız. Türk, Kürt kardeşlerimizle hiçbir ayrımcılık yapmadan, ciddi konuları birlikte çalışıp, birlikte tartışabiliyoruz. Van’da zaten şimdiye kadar Türk-Kürt kardeşlerimiz arasında hiçbir zaman sıkıntı olmamıştır. Aslında Türkiye’de de olmamıştır. Her zaman için Kürtlerle devlet arasında sıkıntı olmuştur. Kürt-Türk biz hep bir arada yaşadık. Akraba olduk. Var olan sıkıntıları da şimdi Hükümetimiz barış süreci ile çözüme kavuşturuyor.

Barış süreci ile Van’ın ekonomisinde, gelişmesinde bir etki görüldü mü?

Tabi ki olacak. Van’ın ekonomisinde, turizminde, tanınmasında, gelişmesi anlamında çok iyi adımlar atılacak. İnsanlar ürkmedikleri yere gidip iş yapabilirler. Çok iş adamlarımız, çok hemşerilerimiz gidip Kuzey Irak’ta yatırım yapıyor. Irak’tan iş alıp para kazanıyorlar. Van’da cazibesi olan bir şehir. Şimdi yeni büyük şehir oldu. Biz Van’dan çok ciddi ve çok şey bekliyoruz. Doğu Kalkınma Ajansının gelip İstanbul’da seminer vermeleri, iş adamlarını burada topladık Valimizin gelip onlarla görüşmesi, yatırımcıları Van’a davet etmeleri, bunlar çok önemli gelişmelerin başlangıcı. Yeni Ticaret Odası Başkanı NejdetTakva’nın daha azimli, samimi çalışmaları. Bunlar ciddi şeylerdir. Çok güzel gelişmeler olacağına gönülden inanıyorum.

Son olarak Hemşerilerinize bir sözünüz var mı?

Hem burada yaşayan, hem Van’da yaşayan hem de Türkiye’nin her yerinde yaşayan Vanlı hemşerilerime saygılarımı, şükranlarımı iletiyorum. Sağ olsunlar. Bizim Vanlılar kader-kıymet bilen bir yapıya sahiptir. Derler ki; Bir kahvenin kırk yıl hatırı olur, Ama bir Vanlının yanında kırk değil ömür boyu hatırınız olur.

Hepinize teşekkür eder saygı ve sevgilerimi iletirim. 

Bakmadan Geçme