Van Gölü çevresindeki yapılaşmalar kaldırılmalı

Sekiz meslek odasının bir araya gelerek kurduğu Van Akademik Odalar Birliği Açık Sır: Van Gölü paneli sonuç bildirgesi yayınladı.

25 madde halinde açıklanan bildirgede Atık Su Geri Kazanım Tesislerinin yapılması gerektiği, “Van Gölü çevresinde yapılaşmış ve duvarlarla çevrilmiş kamu kurumları, özel tesisler, belediyelere ait tesisler(bisiklet kafe ve benzeri tesisler varsa ilçe belediyelerinde) kurum kuruluş yapıları fark etmeksizin kaldırılmalıdır. Göl kıyısında yapılaşmış tesislerin yapıların veya kurumların atık sularını nasıl bertaraf ettiği incelenmeli cezai müeyyideler uygulanmalıdır” denildi.

Vansesi Haber Merkezi

Kentin sorunlarını tespit ederek çözüm önerilerini sunan Van Akademik Odalar Birliği “Açık Sır: Van Gölü” Paneli sonuç bildirgesi açıklandı. Yazılı olarak yapılan açıklamada, “Van Akademik Odalar Birliği olarak; 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında Van Gölü ve çevresindeki kirliliğe, sürdürülebilir bir çevreye, ulaşılabilir temiz sahil alanları ile daha yaşanabilir bir kent için, düzenlediğimiz “Açık Sır: Van Gölü” Paneli sonuç bildirgesi aşağıdaki gibidir” ifadelerine yer verildi.

Kontrolsüz olarak çevreye atılan hafriyat, inşaat ve yıkıntı atıklarının sulak alanlar ve Van Gölü’nde ekolojik tahribatlara neden olduğunu belirtilen açıklamada, “Kazı ve ruhsat aşamalarında Kamu kurum ve kuruluşlarınca gerekli denetimler yapılarak çevreyi kirletici ve tahribatlara neden olacak iş ve işlemlerin önüne geçilmelidir” denildi.

1.Van Gölü’nü kirleten etmenlerden biri olan İskele Atık Su Arıtma Tesisi ekonomik ömrünü doldurduğu, kapasitesi yetersiz olduğu, günlük gelen yaklaşık 240.000 m3/gün atık suyun yaklaşık sadece 85.000 m3/gün kısmını arıtmakta olduğu tespit edilmiş olup, ilgili kurumlarla ortaklaşıp acilen İskele Atık Su Arıtma Tesisinin rehabilite çalışmalarının devam ettirilip aktif kullanılması sağlanmalı, Van Gölü ve Van Gölü’ne kıyısı bulunan kentlerin ve kentlilerin sağlığı için hayati önem arz eden ve iki yıl önce faaliyete alındığı belirtilen İleri Biyolojik Arıtma Tesisinin kapasitesi arttırılmalı daha etkin çalışması için adımlar atılmalıdır.

2.İskele Atık Su Arıtma Tesisinin değerlendirmelere göre yaklaşık 70 yıl önceki teknolojiyle yapıldığı günümüzde rehabilete çalışmalarının yetersiz olabileceği yorumlarından hareketle “Atık Su Arıtma Tesisleri” yerine günümüz teknolojisi kullanılarak geleceğe yönelik ekipman ve enerji tüketimleri düşünülerek verimliliği arttırılmalı, mevcut tesis için atıkların dönüştürülmesi ve geri kazanımı sağlanmaya çalışılmalı, yeni tesislere ihtiyaç olduğundan hareketle; günümüz ve geleceğe yönelik teknolojilerle “Atık Su Geri Kazanım Tesisleri” yapılmalıdır.

3.Mevcut kapasitenin etkin kullanılması, planlı yapılaşma, plan ilke ve kararlarından taviz vermeme, kayıt altına alınmış tesisler, deneysel çalışmalarla desteklenmiş projeler, uzmanlaşma, halkın çevre sağlığı konusunda eğitimi, etkin tarifelendirme sistemi, mevcut yerel, özel sektör kapasitesinin verimliliğinin ve sektöre katkısının artırılması, teknoloji seçimlerinin proje alanı özellikleri de dikkate alınarak yapılması ve daha birçok konu hem kendi başlarına birer hedef hem de sektör sorunlarını aşmada diğer aşamaları bütünleyici bir etken konumunda olmalıdır.

4.İller Bankası tarafından yapılıp Belediye’nin işlettiği ve/veya işleteceği kanalizasyon şebekelerinin ve atık su arıtma tesislerinin bakımı, onarımı ve işletilmesi için gerekli olan araç gereç ve eğitimli personel ihtiyacının karşılanmasında, kredi ve finansman temini noktasında İller Bankası, Belediyelerle birlikte çalışmalı ilgili diğer tüm kurumlar bu hususta eşgüdüm içerisinde olmalı, koordinasyonu sağlamalıdır.

5.Van Büyükşehir Belediyesinin Edremit ilçesinin 66 hektarlık kıyı kısımlarına yönelik almış olduğu meclis kararıyla Kıyı Kanunu bertaraf edip kıyıları yapılaşmaya açan kararına karşı başlatılan hukuki süreçlerin takipçisi olup kıyı ve ilk 100 metresi içerisinde yapılaşmaya açılmasının önüne geçilmelidir.

6.Van Gölü çevresinde yapılaşmış ve duvarlarla çevrilmiş kamu kurumları, özel tesisler, belediyelere ait tesisler(bisiklet kafe ve benzeri tesisler varsa ilçe belediyelerinde) kurum kuruluş yapıları fark etmeksizin kaldırılmalıdır. Göl kıyısında yapılaşmış tesislerin yapıların veya kurumların atık sularını nasıl bertaraf ettiği incelenmeli cezai müeyyideler uygulanmalıdır.

7.Turizm potansiyeli diğer ilçelere göre yüksek olan Edremit ilçemizde bulunan Çimento Fabrikası kentin girişinde karşılaşılan ve turizm bölgelerine yakışmayacak bir görüntü ve çevre kirliliği oluşturduğu mümkünse başka bir alana taşınması sağlanmalı taşınamıyorsa atıkları denetlenmeli var olan ruhsat süresi uzatılmamalıdır.

8.1995-1996 yıllarında DSİ tarafından belirlenen 1655.00 afet kotundan hareketle Van Gölü’nün taşma riskinden ötürü yapılaşmaya kapatılan “Afete Maruz Bölge” olarak ilan edilen alanlar; her ne kadar 2016 yılında çıkartılan Bakanlar Kurulu kararıyla, 1652-1653.00 afet kotlarına çekilip 1653.00-1655.00 kotları arası yapılaşmaya açıldıysa da kararın; Van Gölü Kapalı Havzası için çok büyük tehditler oluşturacağı, sahilin ilk 100 metresi içerisinde İpekyolu, Edremit ve Tuşba İlçeleri sınırlarında bulunan Van Kalesi ve etrafı 1.Derece Doğal Sit Alanı ve Arkeolojik Sit alanları ve Van’ın en önemli Sulak Alanlarından biri olan “Van Sazlığı Sulak Alanı” yine belediyeler eliyle Van Gölü kıyılarında yer yer muhtelif alanlarda “Millet Bahçesi” gibi uygulamalarının başlatılması veya proje aşamasında olması hem bu doğal sit ve arkeolojik sit alanlarına tehdit oluşturacağı(projeler ve uygulama biçimleri) hem de Van Gölü’nün daha da kirlenmesine neden olacağı endişesiyle yapılması düşünülen uygulamaların durdurulması gerektiği düşünülmektedir.

9.Van Büyükşehir Belediyesi tarafından; Bardakçı, Çitören, Mollakasım, Ağartı, Özyurt, Dağönü, Yeşilsu, Halkalı, Kumluca, Gedikbulak, Ermişler ve Çolpan mahallelerinin kıyılarını kapsayan yaklaşık 4000 hektarlık alanda yapılması düşünülen turizme yönelik imar planlarında Van Gölü’nün ekolojisini tehlikeye atmayacak bir şekilde planlama yaklaşımıyla hareket edilmelidir. Yağış rejimleri dikkate alınarak mevcut dere yatakları ve taşkın sahaları korunmalı yüksek yapılaşma yoğunluğundan uzak durulmalı, yazlık tipi konutlar düşünülüyorsa; imar planlarında bu yapılaşmanın getireceği çevre sorunlarına, atık sorunlarına ve Van Gölü ekosistemini bozabilecek her türlü tehdide karşı net plan kararları alınmalıdır.

10.Taşkınların önlenebilmesi amacıyla, yağmur suyunda öncelik derelerin ıslahına verilmeli, drenaj havzalarının doğal deşarjında planlarla yapılaşma önerilmemeli, Belediyeler tarafından yapılan imar planlarında dere yatakları taşkın sahaları yapılaşmaya açılmamalı, özellikle buralarda kaçak yapılaşmaya da müsaade edilmemelidir. Belediyelerin yapmış ve/veya yapacağı imar planlarında kentsel nüfus yoğunluğunu arttırıcı betona dayalı uygulamaları bir bütün olarak çarpan etkisiyle sistematik bir şekilde ekosistemi etkileyecek, kuraklığı tetikleyecek, kent içindeki sera gazı ve egzoz gazı oranlarını arttıracak nitelikte olduğu, Van Gölü ve çevresindeki yerleşmelerde Karbon Ayak İzi oranını arttıracağından “Kırılgan Yapıya sahip olan Van Gölü’nde” daha çok tüketim daha çok atık ve çevresel sorunlara neden olacağından hareketle kentlilere yönelik bu tür uygulamalara karşı biz Sivil Toplum Kuruluşları tarafından farkındalık çalışmaları yapılmalıdır.

11.Dünyanın en üretken ekosistemlerinden biri olarak binlerce yıldan bu yana insan yerleşimlerinin odak noktaları durumunda olan ve Van Gölü’nü besleyen Sulak Alanlarının Kapalı havza boyunca korunması elzemdir. Özellikle Van sınırlarında bulunan; “Van(Sazlığı(Van Kalesi ve Çevresi)), Erçek Gölü, Bendimahi Deltası, Karasu, Edremit, Dönemeç(Engil), Göründü Sulak Alanları” ekolojik sürdürülebilirlik için mutlak suretle korunmalıdır.

12.Dere ıslah çalışmalarının bir bütünlük içerisinde zamanında yapılmaması köprü bağlantılarında çeşitli kirleticiler birikerek taşkınlara neden olduğu, yüzen katı atıkları engelleyen bariyerlerin işlevsiz kalmasına ve doğrudan göle akmasına neden olduğu görülmekte olup, yetkili kurumlar tarafından en etkin ve hızlı şekilde çalışma yürütülerek, dere ıslah çalışmalarının yapılmalıdır. Derelerin temizliğinde Van Balığının(İnci Kefali) göç zamanı olan 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri dikkate alınmalı, bu tarihlerin arasında yapılacak dere temizliği suyun bulanıklaşmasına ve Van Balığının(İnci Kefali) göçünün sekteye uğramasına neden olması nedeniyle, yapılacak çalışmaların hassasiyet ile  yürütülmesi sağlanmalıdır.

13.Evsel katı atık bertaraf konusunda; Entegre Katı Bertaraf Projesine paralel olarak vahşi depolama alanlarının ıslahı çalışmaları devam ettirilmeli, Organize Sanayi Bölgesi, Hurdacılar Sitesi vb. alanlarda oluşan atıklar için ilçe belediyelerinin saha denetimleri arttırılmalıdır.

14.Kaynağında azami ölçüde ayrıştırma yapılması sayesinde geri dönüşüm, geri kazanım ve enerji üretimi tesislerine temiz atık garantisi verilerek hammaddeye dönüştürülecek olan atıkların depolama alanlarına gönderilmeden döngüsel ekonomiye kazandırılması teşvik edilmelidir.

15.İlimizde oluşan hafriyat, inşaat ve yıkıntı atıklarının kontrolsüz olarak çevreye atılması sulak alanlar ve Van Gölü’nde ekolojik tahribatlara neden olmaktadır. Kazı ve ruhsat aşamalarında Kamu kurum ve kuruluşlarınca gerekli denetimler yapılarak çevreyi kirletici ve tahribatlara neden olacak iş ve işlemlerin önüne geçilmelidir.

16.Belediyeler ambalaj atıkları toplama sisteminin kurulması için denetim/kontrol mekanizması olarak ruhsat, proje ve iskân aşamalarını değerlendirilebilir. Kentsel dönüşüm çalışmalarında, ruhsat ve iskân işlemlerinde imar planı notlarına atık toplama alanları kurulması hususunda madde konulması sağlanmalı, böylelikle vatandaşın teşvik edilmesi gerekmektedir.

17.1 litre atık yağın 1 milyon litre suyu kirletmesi, güneş ışığının suyun derinliklerine nüfuz etmesini engellemesi ile ekosistemde ciddi sorunlara neden olacağı gerçeği ortadayken; toplanması, taşınması ve bertaraf yönetimi ile tüm limanlara sızdırmaz sintine atık yağı biriktirme alanlarının oluşturulması sağlanmalıdır.

18.Van Gölü doğa ve kültürel rotalarının belirlenmesi, Van Gölü ekosistemi içerisinde bulunan tarihi yerlerin dokusuna uygun restore edilerek, alt yapı, tatlı su ve ulaşım imkânı ile halka kazandırılması,  eşsiz koyları ve doğası ile gizli kalmış alanların ( İn, Ahin vb.) çeşitli düzenlemeler neticesinde deniz ulaşımı ile etkin kullanılması sağlanmalıdır.

19.Eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri çoğunlukla yetkinliği olmayan kişilerce yürütülen bir uygulama olduğundan sürdürülebilirliği kontrol edilememektedir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’nın aktif rol üstlenmesi, eğiticilerin hedef kitlelere yönelik standart bir plan ile sürekli eğitim verilmesi sağlanmalıdır.

20.Van Gölü özelinde sosyal medya üzerinden; kısa, uzun metraj filmler, belgesel film ve çizgi film çalışmaları ile kamuoyu bilinçlendirilmeli, kentin çeşitli yerlerinde bulunan billboard, reklam tanıtım ekranları ile kamu ve özel kara/deniz ulaşım araçlarının etkin kullanılarak halka ulaşılması sağlanmalıdır.

21.Kamu Kurumları, Sivil Toplum Kuruluşlar, Gönüllüler ve tüm paydaşların Van Gölü ile ilgili çalışmalara katılımları ve etkin görev almaları sağlanmalıdır.

22.Van Gölü’nün ivedilikle ülkemizde var olan 18 tane Özel Çevre Koruma Bölgeleri (Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi, Uzun Göl Özel Çevre Koruma Bölgesi, Salda Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi vb.) gibi koruma statüsü verilmeli, “Van Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilerek çevresinde koruma kuşakları belirlenmeli ve “Van Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı” tüm paydaşların katılımıyla düzenlenmelidir.

23.Van Gölü korunmasına yönelik olarak hazırlanan “Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı” uygulanmalı, eksiklikler var ise ilgili kurumlarla ve paydaşlarla eşgüdümlü çalışarak revize edilmeli gerekirse kısa, orta ve uzun vadeli Acil Eylem Planı oluşturulmalıdır.

24.Van Gölü ekosistemi bir bütün olarak ele alındığında sadece Tatvan, Erciş, Ahlat veya diğer ilçelerde alınan önlemler tek başına maalesef uzun vadede bir çözüm getirmeyecektir. Göle ulaşan tüm kirleticilerin bütüncül bir eylem planı kapsamında kaynağında önlenmesi için yasalar çerçevesinde “Van Gölü Belediyeler Birliği’nin” kurulması sağlanmalıdır.

25.Yukarıda belirtilen tespitler ve değerlendirmeler ışığında; Van Gölü’nün kirlenmesini önlemek, doğayı ve çevreyi korumak, çalışmaları sürdürmek için tüm paydaşlara ulaşılması ve sürecin içerisine dâhil edilmesi için “Van Gölü Havzası Koruma Platformu” oluşturularak ve genişletilerek etkin bir diyalog ile tüm kesimlere ulaşılmasını önemsiyoruz.

Van TSO’da düzenlene panelin Moderatörlüğünü TÜRÇEP Koordinatörü Beyken Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar yaparken, Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayrettin Güçlü İnsel, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Mustafa Akkuş, Bursa Barosu TBB Çevre Komisyonu üyesi Avukat Erol Çiçek ve Su Altı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği Başkanı Kadri Ateş Evirgen panelist olarak katılmıştı.

 

Bakmadan Geçme