İstiyığ/İstiruğ/İstiyoruz!!

Türkiye’nin en doğusunda, İran ile sınır ve ülkemizin en büyük gölünün kenti olan Van (Tuşba), medeniyetlere başkentlik ve cumhuriyetten sonra bölgeye eğitim dahil olmak üzere, liderlik yapmış, onlarca farklı ırktan insanı ve farklı canlıları barındıran şirin bir kenttir.

Bir kaç cümle ile anlatılacak bir kent değil, Van. Dokusu, sosyolojik yapısı ve bitki örtüsü zenginliği, entellektüellerin, delilerin, velilerin ve latife kültürü yüksek insanların yaşadığı kenti, bir fıkra İLE yazmak istiyorum.

Bitlisliler ile Vanlılar birbirlerini hem çok sever, hem çok tartışır ve hem de eskiden sürekli kavga ederlerdi. Neden mi?

Atmışlı yıllardaki bütçe görüşmelerinde, her ilin vekili bir talepte bulunmuş. O arada, Bitlis vekili uyuyormuş.

— Başkan, “Sayın vekil, siz Bitlis’e bir şey istemiyor musunuz.” diye sorunca, uyku sersemliğiyle:

— “Sayın Başkan, şükür Bitlus iyidur. Dokuz ay kış olduğu için, Bitlus deresi ve Rahva’nın yolları kapalidur. Telefon dürekleri karlarda kaybolduğundan ve tren gelmediğinden dünyadan haberimiz yoğdır. Üç ay İlkbahar, yazbahar ve sonbahardur. O aylarda da Van Gölündeki baluğlara çoğ guş gelür  ve göle cırtlirlar. Van Gölüne kapak istiruğ.” der.

Van vekili hemen söz alır ve cevap verir. “Sayın Başkan, Bitlis vekilinin gonuşmasına garşiyam. Bizim havaalanımız olsa da, Bitlis’in yollari gapali olanda, fekir fıkara ğesdesini Diyarbekir ve Ankara’ya götürmağda zorlani. Van Gölü gapaği nedecağ, Bitlis garayolu bize bağlidır. Feribot, Tren ve Van gara yollarının yapılmasıni, bi de Atatürk’ün; ‘Şark Üniversitesinin, en kısa sürede Van Gölü havzasında kurulması.’ sözünün yerine getirilmesini istiyığ.” diyerek, konuşmasını tamamlar.

Van’a ait yatırım fikirlerinin, konuşma metinlerinin ve siyasi kulislerin adamı; bölge müdürlüklerini, fabrikaları, feribotu, İran demiryolu bağlantısını, kara yollarını ve havaalanını Van’a getiren ve de yaptıran adam, Milli Savunma ve Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık yapan, gerçek devlet adamı, rahmetli Ferit Melen’dir.

Meclisteki bu konuşmaların ardından, Van’a kurulması gereken Şark üniversitesi, Vanlının bitmeyen mücadelesi sonucunda gecikse de, 1981 yılında ODTÜ hocalarından KKTC vatandaşı, pamuk insan Hakkı Atun hocamız görevlendirilmiş, kurduğu bir ekiple; Fen Edebiyat, Veteriner, Ziraat ve Eğitim Fakültelerini (benim de 1979 yılında mezun olduğum, Eğitim Enstitüsünün devamı) kurarak, Cumhuriyetimizin Kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum yılının 100’üncü yılının ismi verilerek, 1982 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi kuruluşunu gerçekleştirmiştir.

Üniversitenin gelişmesinde ve büyümesinde emek veren tüm akademik ve idari kadroya minnettarız. Özellikle, Rektör Hakkı Atun olmak üzere, Rektör Yardımcısı ve Dekan Profesörlerimiz; Birol Emil, Niyazi Karasal ile ilk asistanı İstanbul Edebiyat Fakültesinden öğrencisi Hüseyin Çelik ve Ahmet Güncan hocalarımıza, Eğitim Fakültesinin kuruluşunu oluşturan Tarih öğretmenim Ali Laleci’ye, liseden Tarih öğretmenim Genel Sekreter Salih Mercan’a, MEDİKO’yu kuran, tüm öğrencilerin annesi Dr. Süheyla Dabbağoğlu’na ve doksanlı yıllarda Tıp Fakültesini geliştiren rahmetli Dursun Odabaşı hocamıza teşekkür ediyorum.

Eşim Halk Eğitim bünyesinde olmasına ve eş durumuma rağmen, maalesef haksız yere Samsun’a atadılar (attılar). Van’a dönebilmem için, eşimin başka bir kuruma geçmesi gerekiyordu. 1984 yılında Yüzüncü Üniversitesine geçiş yapmış ve eş durumundan Van’a geri dönmüştüm. İlk mezunlarını Eğitim Yüksek Okulundan 1984 yılında verdi ve küçük kardeşim ile bitlikte, bizim evin kızları şimdi 38 yıllık öğretmenler. Üniversitede görev yapmak, bana da nasip olmuştu.

Bırakalım şu kuşları, martıları, balıkları, sazlıkları, kumları ve pişikleri oynayıp zıplayıp, cırtlasınlar. Okulların ve Üniversitenin; Van’a, Vanlıya ve Van Gölü’ne hayat vermesi için uğraşalım. Kuşların cırtlaması, gölü kirletmez. Van’ı ve Van Gölü’nü; belediyelerin kanalizasyonları, sorumlu ve sorumsuz, yetkili ve yetkisiz insanların cırtları ile zırtları, gereksiz tartışmalar İLE işsizlik kirletir ve kirletiyor.

“Van Gölü’ne gapağ yapulmasunu istemiruğ, Van Gölü’nün turizme kazandırılmasını, kumsallarına derme çatma yapılar yerine plajlar yapılmasını, kirletilmemesini, korunmasını, Van’ın eğitim kalitesinin artırılmasını, işsizliğe sözde değil özde çare bulunmasını, Tıp Fakültesinin modern cihazlarla donatılmasını, doktorlara, çalışanlara ve hastalara önem verilmesini, Van’ın geliştirilmesini.”

Bir de; adaletli yönetim, temizlik, düzenli kentleşme, tarım ve hayvancılık, tasarruflu ve kaliteli hizmet İLE SEVGİ İSTİYORUZ, İSTİYIĞ ve İSTİRUĞ.