Mavi Şehrin Kalemleri

Mavi Şehrin Kalemleri


ÇOCUK VE BAYRAM

ÖZAY POLATOĞLU

Kalbim pır pır ediyor

Uyuyup uyanınca bayram

Üzerimde bir heyecan yükü

Başım yastıkta aklım yarında

Yeni papuçlarım başucumda

Uyuyup uyanınca bayram

Sadece benim bayram bana bayram

Kimseyle onu paylaşamam

Cebim de boş, cüzdan da

Olsun yarın dolacak

Artık gözlerim dolmayacak

Bayramda çocuklara ağlamak yasak

Bayramı en çok ben hakettim

Büyükler bir ay ben onbir ay bekledim

Uyuyup uyanınca bayram

Uykum yok, "oğlum sen yat"

Yarın erken kalkılacak

Bayram namazı camide kılınacak

Güzelce bir yıkanmışım

Anama sarılmışım

Ne güzel şey şu bayram

Hediyeler alacakmışım

Adettenmiş büyükler görülecek

Hürmetle elleri öpülecek

Onlar bizi beklermiş

Gitmezsek, bizden küserlermiş

Uyuyup uyanınca bayram

Ben Allah''ı görebilir miyim baba?

O da nerden çıktı oğlum?

O'na teşekkür etmeliyim

Sen teşekkür et O duyar

O bizlere hep bakar

O'nu çok seviyorum

Artık ben uyuyorum

Uyuyup uyanınca bayram

Şeker tatlı ayakkabı bi sürü para

Bayram...bayram...bayram...

BAYRAM TADINDA

EROL ÇELİK

Şükrettim Rabbime Ramazan sonu

Bayramı yaşadım bayram tadında

Heyecan başladı arife günü

Bayramı yaşadım bayram tadında

Namazın ardından soframı kurdum

Huzurun içinde huzura erdim

Yarını bilemem bugüne vardım

Bayramı yaşadım bayram tadında

Kendi halimdeyim bir garip kulum

Duada bulundum döndükçe dilim

Çocuklar sırayla öpünce elim

Bayramı yaşadım bayram tadında

Doğduğum toprağım atamın yurdu

Sılamı aradım büyükler vardı

Demeden bitmiyor gurbetin derdi

Bayramı yaşadım bayram tadında

Evimden dışarı atınca adım

Öncelik ziyaret büyüğün dedim

Şekerimi aldım tatlımı yedim

Bayramı yaşadım bayram tadında

Dönünce evime küçükler geldi

Sevgiyle sarıldık yüzümüz güldü

Böylece bugünlük akşamım oldu

Bayramı yaşadım bayram tadında

Allah’ım kimseyi düşürme derde

Mazlumun ahını bırakma yerde

Demeden o eski bayramlar nerde

Bayramı yaşadım bayram tadında

RAMAZAN DA

ÂDEM EFİLOĞLU

Günahlara tövbe etmeli bu ay

Hayır ve hasanet gütmeli bu ay

Müminim diyene yetmeli bu ay

Kimler yaralıdır el verip sarın…

Kalpler yumuşasın, öfke durulsun,

Kötülükse zincirlere vurulsun,

Sağımız solumuz birlik karılsın,

Duayı dünyanın tahtına kurun…

Cennetin kapısı, açılsın bize,

Artık amel etsek, gerek yok söze,

İbadet hattında, gelsek yüz yüze,

Şöyle huşu ile huzura durun…

Allah miski amber, diyor nefese,

İftar vakti gelir, kulak ver sese,

Ramazanda durur, bin bir hadise,

Huzuru bozanı, sizlerde yerin…

İnsanlık oruçla, bulur huzuru,

Yakalar inşallah, yürekte nuru,

Ya Rabbi rahmet et, sen bizi koru,

Gün gelir sorulur, elbette ecrin…

Yürekten ihlasla ve ibadetle,

En güzel en doğru, halis niyetle,

Bir örnek olalım, beşeriyetle,

Mücadele elbet, olacak çetin… 

Kul olan odur ki  Ramazan şendir,

Onu şenlik eden, rahmet nedendir,

Bu ayda var ise, kibrini söndür,

Yoksa ömür boyu, çek ah’u zarın.   

Ayların sultanı, diyorlar ona,

Sevabı katmerli, doy kana kana,

Sonunda rahmeti, değince cana,

Cennettir inşallah, bak budur kârın.

Bu ayda dinmeli, feryadı yürek,

Duanın  bendinden, taşması gerek,

İbadetin özü, sabır ve emek,

Kapıdan atsalar, bacadan girin. 

SEN BEDUA ETME GÜL’E

MEHMET AKÇAY

Sen bedua etme gül’e

Gidip değmesin bülbül’e

Çekmez isen dertle çile

Yaşam geçmez gül’e gül’e

Ateşsiz kaynamaz kazan

Bela bulur yüzsüz azan

Halkın düzenini bozan

Çeker azap bile bile

Yağmur yağar şimşek çakar

Sular menziline akar

Aci sözlü yürek  yakar

Suç kesilir ağız dile

 Içten mazlum etse vahı

Çıkar sebepkardan ahı

En ucuzu bulsan dahi

Beşyüz ile dolmaz file

Çağlariyim düştüm yola

Muhtaç oldum tek-bir pula

Mesajımı sağa sola

Avaz ettim saldım yele

ESKİDEN ORUÇ TUTARKEN

CENGİZ ÇELİK

Çocukluk günleri geldi aklıma

Dağı taşı gezer oruç tutardık

Pilav ayran iftar sahur vaktına

Kuru soğan ezer oruç tutardık

Oruç olsa bile aksamaz işin

Çatlasan patlasan isterse şişin

Sıcaktan kavrulup ve yahut pişin

Alın terin süzer oruç tutardık

Çok çeşit yoksada olduğu kadar

Haline şükredip bulduğu kadar

Bahçede var ise yolduğu kadar

Tabak sahan düzer oruç tutardık

Sabah hergün işe başlardık erken

Beynin zonklar öğle sıcak çökerken

Derman kalmaz idi ekin biçerken

İşten güçten bezer oruç tutardık

Davar sığır gelir akşam ezanı

O vakit dinle gör nazı nazanı

Bir tütün uğruna baksan kızanı

Laf sıralar dizer oruç tutardık

Zaten ne varsa hanımın görevi

Erkek ya bekler çayı çöreği

Katlanır ablalar töre gereği

Döver söver üzer oruç tutardık

Geceden hatunlar şebit açardı

Gözleri uykusuz öyle naçardı

Kuş gibi seherde bağa uçardı

Müşkülü çok sezer oruç tutardık

Arife gününde kömbe tavada

Duayla niyazla eller havada

Bayram sabahı köyde yuvada

Hoplar zıplar azar oruç tutardık

ONİKİ AY MECBURİ NİYETLİYİM BEN

BEKİR YILDIRIM

Bana oruç musun diye soruyor

İftara sahura bütçem yetmiyor

Aldığım aylık maaş kiraya gidiyor

Ne orucundan bahsediyorsun hacı

Oniki ay mecburi niyetliyim ben.

Oruçta zengin iftar sofraları kurulur

Çorbası eti pilavı hurması bulunur

Sıcacık pidenin dumanı tütüyor

Parası olan afiyetle löp löp yutuyor

Garibanın kuru ekmeğe gücü yetmiyor

Ne orucundan bahsediyorsun hacı

Oniki ay mecburi niyetliyim ben.

Oruç tutmuyorum diye kınama sakın

Beni kınamak yerine buzdolabıma bir bakın

Üç beş zeytin bir paket margarin

Oruç tutmak haddinemi bu fakirin

İşçi emekçi kan ağlıyor

Açmışın açıktamısın diye sorsana

Bana oruçtan bahsetme hacı

Oniki ay mecburi niyetliyim ben.

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme