İncirin Mucizesi

İnsanlık tarihinden de eski bir ağaç türü olan incir ağacı, çiçek açmayan, her mevsim meyve veren ve tüm dünyada kutsal kabul edilen bir ağaçtır.

Eski Yunan ve Mısır uygarlıklarında incir, “verimlilik sembolü” olarak da kabul edilmiştir. Çünkü meyvenin sayılamayacak kadar çok tohumunun olması bu meyveyi “verimliliğin sembolü” yapmıştır. Adem'le Havva’yı örten yapraklarıyla insanlığın ilk giysisi olan bu ağacın meyvesi de cennet meyvesi olarak anılmıştır.

Bazı incir ağaçlarının bütün meyveleri aynı yıl olgunlaşmaz, bir kısmı ertesi yıl olgunlaşır, böylece aynı ağaç yılda iki ürün vermiş olur.  Her dalında onlarca meyve ve her meyvede de yüzlerce tohum olması onu bu özelliği ile diğer ağaçlardan farklı kılmıştır. 

İncir çiçek açmayan bir meyvedir.  Bu meyvenin içi erkek ve dişi çiçeklerle dolu bölmelerden oluşur.  Bizim meyve diye tükettiğimiz aslında çiçektir. Çiçek açmadan meyve verdiği için olgunlaşma süreci de ilginçtir. İncir çiçekleri içeride büyüdüğü için özel bir polenleşme durumu yaşar. Bitkilerde rüzgar ve arılar, tozlaşma yoluyla çoğalmada etkili iken incir de bu  durum hiç görülmez.

Aynı ağaçtaki erkek ve dişi çiçeklerin farklı zamanlarda olgunlaşmasından dolayı incirler, incir arısı (sineği)nın aracılığıyla bir başka ağaçtan taşınan polenle döllenir. İncir, incir arısı olmadan, incir arısı da incir olmadan var olamaz. 

İncir, ağaçtan bağımsız olarak olgunlaşmasını tamamlayan ender meyvelerden biridir. Olgunlaşmadan koparılan meyveler ağaçtan bağımsız kendi gelişimini üç beş günde tamamlayabiliyor. 

Her canlının olduğu gibi İncir ağacının da bir belleği vardır. İncir ağacı kuşlara daha yakın olmak, onların kolaylıkla meyvelerine erişmeleri için, meyvelerini yerken de tohumlarını evrenin her zerresine saçmak için  yukarı doğru büyüyen bir ağaçtır. 

Meyvesi, ağacı, yaprağı ve sütüyle incir, mit dünyasından günümüze bütün kültürlerde varlık, yaşam, güç, verimlilik, bolluk-bereket, bilgelik, aydınlık, cinsellik gibi pek çok simgeyi karşılamıştır.

İncir meyvesi içerisinde bol miktarda lif barındırır. Ancak incir ağacının yapraklarında bu lifin daha fazla olduğu bilinmektedir. 

Zeytin tarlalarında az da olsa incir ağaçlarına rastlanır. Zeytin ağacı ile incir ağaçları aynı dönemde meyve verir. Bu dönemde zeytin sineğinin üremeye başladığı zamanlardır. Bundan dolayı zeytin ağaçlarının arasına dikilen incir ağaçlarının meyveleri bal dökmeye başlar. İncirin balı, zeytin sineğini kendi üzerine çeker.  Böylelikle incir sayesinde kaliteli zeytinler üretilirken önemli verim kayıpları da önlenmiş olur. Bilinçli çiftçiler haşerelere karşı tarım ilacı kullanmamak için bu doğal yönteme başvururlar ve bu yöntem, üretici için büyük bir nimettir.

İncir ağacının kökleri diğer ağaçların kökleri gibi değildir. Kök salmak için hiçbir engel tanımaz. İster beton, ister plastik olsun su ve kanalizasyon borularını sarar, tıkar, deler geçer hatta   evin temeline kadar iner.   İncir ağacı kökü suyu bulmak için toprak altında 10-15 metre gider suyu bulunca da orada yeşerip kök salar. O yüzden incir ağacı evlerin hep uzağına dikilir. 

Bundan dolayı bir evin yakınına incir ağacı dikmek o evi batırmak demektir.  “Ocağına incir ağacı dikilsin” sözü de buradan gelir. 

Orta Çağda incir çeşitli tıbbi önemlere sahip bir araçtı. Ağacın öz suyu bir müshil olarak kullanılıyordu. Doğu Asya’da önemli bir rol üstlenen incir ağacı “yerle göğü birbirine bağlayan dünya ağacı”dır. Güney Doğu Asya’da ise  “gücün” ve “hayatın” simgesidir.

Güney Doğu Asya ülkelerinde zührevi hastalıklar incir yaprağı ile tedavi ediliyordu. İncir yapraklarında bol miktarda omega6, omega3 bulunduğu için kurutulmuş incir yaprakları ile demlenen çayın vücuda faydası oldukça fazladır. Kalsiyum içerdiği için kemikleri güçlendirir. Ayrıca yüksek miktarda insülin içerir. İncir, emzikli kadınların sütlerinin artması için tükettikleri bir meyvedir. İncir ve incir yaprağı boşaltım sistemini harekete geçirir, kabızlık sorununu giderir. Sindirim sistemini hızlandırdığı için obez insanların ya da doğal yollarla  kilo vermek isteyenlerin başvurduğu bir çaydır.  

İncir yaprağı gibi incir sütünün de kullanım alanları vardır. İncir sütünün en önemli yanı, yoğurt yapımında maya olarak kullanılmasıdır. Halk arasında ilk mayanın bu incir sütünden yapıldığına inanılmaktadır. Doğu Anadolu’da taze sağılmış ılık çiğ keçi sütünün içine incir sütü damlatılarak karıştırılıp mayalanmasına “incir telemesi” denir.

İncirin, meyve olarak tüketilmesi dışında reçeli, tatlısı, pekmezi, ezmesi hatta rakısı da yapılmaktadır.

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme