Oruca Farklı Zaviyeden Bakış

Müslümanlar olarak bizler orucu Âlemlerin Rabbi emretmiş ve üzerimize farz olduğu için tutarız.

Yoksa orucu uzmanlar takdir ediyor veya sağlığa faydası olduğu için değil, İlahi emir diye büyük bir zevkle tutar, her yıl Ramazan ayının gelmesini dört gözle bekleriz!

Orucun sağlığa faydası bakımından ve koruyucu hekimliği adına farklı zaviyeden sizlere bir nebzede olsa bilgi sunmak istiyorum…

Peygamber Efendimiz Aleyhi selam ”Perhiz bütün ilaçların başıdır” buyurarak bize reçeteyi sunmuş, orucun tıbben faydalarını açık-seçik belirtmiş oluyor.

Oruç; Gün boyunca bir şey yiyip içmeksizin gücünü tazelemek ve kuvvetli hale gelmektir.

Oruç;  Daha iyi düşünebilmek, aklını başına toplayabilmek ve kulluğunu idrak edebilmektir.

Oruç; “Oruç tutun sıhhat bulun!” Nebevi sözünü daha iyi anlayabilmektir!

Oruç; Allah Teala’nın rızasını kazanabilmektir…

Günümüzde gereğinden çok gıda alıyoruz veya yediklerimiz katkı maddeli olduğundandır ki bedenimizin ihtiyaçlarıyla bağdaşmıyor! “İnsan midesinden daha şerli bir kap doldurmamıştır!” Hadis-i Şerifince insan on bir ay boyunca hava, su ve yiyeceklerle farkında olmadan vücudunda zehir biriktiriyor. Yılda bir ay Ramazan ayında oruç tutarak zehirli maddeleri vücuduna almamakla beraber vücutta biriken zehirli maddeleri dışarı atıyor. Dr. Jean Frumusan’ın görüşüne göre bu bir çeşit midenin yıkanmasıdır!

Oruç tutmakla yalnızca vücuttaki zehirler dışarı atılmış yani detoks yapılmış olmuyor, aynı zamanda bedenin çeşitli cihazatlarının az çalışmasıyla istirahatı sağlanmış oluyor. Sağlık uzmanları, oruçtan daha iyi bedendeki zehirleri def edecek bir tedavi şeklinin olmadığı kanaatindeler.

Ramazanın ilk günlerinde dilde ağırlaşma, terleme ve burundan su akıntısı olabiliyor. İşte bunlar vücudun temizlenmesi emareleridir. Birkaç gün sonra ağız kokusu kayboluyor. İdrarın ürik asit derecesi düşüyor ve insan bir nevi hafiflik hissedip fevkalade rahatlık duyuyor. İki-Üç günden sonra açlık hissedilmiyor, çünkü vücut yeteri derecede depolamış olduğu gıdaları harcamaya başlıyor.

Oruç aynı zamanda vücudun yıllık bakım ünitesidir. Arabanızın bakımında olduğu gibi sizden ücrette istenmiyor! Bilakis, Cenab-ı Hak tarafından Reyyan Kapısı’ndan cennete girme vaadi veriliyor!

Buna bağlı olarak mide ve bağırsak mukozasında oluşan bozulmalar kendini yenileme imkânı buluyor. Hafıza cilalanıp güçleniyor, gözler ferleşiyor daha iyi görmeye başlıyor, kolesterol seviyesi düşüyor, oruçlu olduğumuz zaman zarfında şeker alımı olmadığı için kanser hücreleri telef oluyor! Yıpranmış ve hasta hücreler yerlerini genç hücrelere bırakırken bağışıklık sistemi güçleniyor! Gün boyu aç durduğumuz için dişlerde korunmuş oluyor. Oruç tutulan devrelerde çoğu zaman vücuttaki kabarcıklar, urlar, yüzdeki sivilceler ve zararlı yağlar ortadan kalkıyor. Yüz ve boyundaki kırışıklıklar kaybolurken ten daha canlı ve pürüzsüz oluyor.

Oruç tutanların manen daha sakin ve sağduyulu düşünebildiklerini de unutmamak lazım…

Oruç anında kalp gıda maddelerinin hazmoluşundan muaf olduğu için dakikada altmış defa çarpar fakat bu oran  normalde yetmiş defadır! Ve buna bağlı olarak oruçlu kendini daha zinde hissediyor! Bu durumu amatör futbol oynadığım yıllarda bire bir yaşamış biriyim! Oruçluyken daha teknik futbol oynadığımı, hafif olduğumdan dolayı her zamankinden daha süratli koştuğumu ve mükemmel şutlar atabildiğimi görmüştüm.

Bugün bazı ülkelerde, bilhassa İsveç, İngiltere, Amerika birleşik Devletleri’nde oruçla tedavi merkezleri vardır. Tedavi olmak isteyenler en az üç hafta burada kalır oruç tutarlar. Bu müddet sonunda değil kendilerini zayıf ve güçsüz hissetmek aksine kendilerini daha sıhhatli ve eskisinden birkaç yaş daha gençleşmiş olduklarını ifade ederler.

“Aç durunca ne olacak sanki?”sözünü sarf edenler ve nefsine uyup oruç tutmayanlar neler kaçırdıklarını bilseler bir daha aynı hataya düşmezlerdi herhalde…

İnsanı yaratan, insan için neyin iyi, neyin kötü olduğunu elbette bilir!

Sağlıcakla kalınız.

 

Yorumlar 2
Sedat Torun 05 Mayıs 2021 17:42

Yunus gardaş yine döktürmüş sün eline kalemine sağlık

Alper Alperen 05 Mayıs 2021 17:19

Yunus hocam kaleminiz daim olsun

Bakmadan Geçme