Gevaş Belediye Başkanı Murat Sezer: Belediyeyi itibarlı kurum haline getirdik

Gevaş Belediye Başkanı Murat Sezer, önceki yönetim tarafından Gevaş Belediyesi'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde en fazla borçlu belediye olduğunu, Gevaşlı esnafların belediyeye kötü tüccar muamelesi yaptığını belirterek, 'Belediyeyi aldığımız gün kasada 250 lira vardı. Piyasaya borçlarımız vardı. Geldiğimiz günden bu yana, bir kuruş borç yapmadık. Piyasaya olan borçlarımızın tamamını ödedik. Belediyenin piyasadaki itibari maalesef kötü tüccar muamelesine tabi kılınıyordu. Biz onu bitirdik. Belediyeyi itibarlı bir kurum haline getirdik' dedi.

Burhan Ergin

Göreve seçildikten iki yıl sonra basın mensuplarıyla bir araya gelen Gevaş Belediye Başkanı Murat Sezer önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Sezer, “. Gevaş cennetten bir köşedir. Herkesin görmesi gereken bir yerdir. Gevaş'ın tanıtımına yönelik elimizden geldiğince hassas davranalım” diye konuştu.

“Piyasaya olan borçlarımızın tamamını ödedik”

Belediyenin esnaflara olan borcunun tamamını ödediklerini söyleyen Sezer, “Bölgelerin, illerin, ilçelerin gelişebilmesi için basın mensuplarına çok büyük görevler düşüyor. Bizim memleketimizin çok önemli güzellikleri var. Bu güzellikleri saymakla bitmez. Ama en önemli noktalardan bir tanesi de insanıdır. İnsanlarımızın bu güzelliğini belki kitaplar bile anlatamaz. Ama yaşayan insanlar görebilir. Belediye olarak basın mensuplarına karşı olan borcumuzu, hakkıyla yerine getiremediğimizin bilincindeyiz. Siyaseti kamuya faydalı bir mekanizma olarak kullanmaktan ziyade, kendileri için bir araç olarak kullanan insanların, belediyeleri ne hale getirdiklerini görüyoruz. Bunun acısını yaşadık. Biz geldiğimiz günden şimdiye kadar kıt imkânlar içerisinde, Doğu Anadolu’nun en borçlu belediyesi olmamıza rağmen, personel gideri en fazla belediye olmamıza rağmen, SGK’ya ve Vergi Dairesi’ne 23 milyon borcu olmasına rağmen, kendi belediye personel giderlerini ödemekte bazı aylar zorluklar geçmesine rağmen, yaptığımız önemli hizmetler var. Yaklaşık olarak 2 yıldır bu mukaddes görevi yürütüyoruz. Bu görev herkese nasip olmuyor. Bu göreve layık olmak için çaba sarf ediyoruz. Bu çabalarımız meyvelerini verdi. Kimse bugüne kadar şurada bu yanlışı yaptınız demedi. Bu bizi ziyadesiyle mutlu etti. Belediyeyi aldığımız gün kasada 250 lira vardı. Piyasaya borçlarımız vardı. Geldiğimiz günden bu yana, bir kuruş borç yapmadık. Piyasaya olan borçlarımızın tamamını ödedik. Belediyenin piyasadaki itibari maalesef kötü tüccar muamelesine tabi kılınıyordu. Biz onu bitirdik. Belediyeyi itibarlı bir kurum haline getirdik” dedi.

“Gevaş’ımızı, daha fazla anlatmaya çalışacağız”

Gevaş ilçesinin Türkiye’nin en güzel yerlerinden biri olduğunu, herkesin ziyaret etmesi gerektiğini belirten Murat Sezer, “Kıt imkanlarla onlarca hizmet gerçekleştirdik. Evet, doğunun Güneydoğu'nun Paris’i Van’dır, ama incisi de Gevaş’tır diye düşünüyorum. Gevaş’ın tabiatını, yeşilini, kahverengisini, mavinin tonlarını, gören herkesin teslim etmesi gereken bir cümle vardır. Gevaş cennetten bir köşedir. Herkesin görmesi gereken bir yerdir. Gevaş'ın tanıtımına yönelik elimizden geldiğince hassas davranalım. İnsanlara Gevaş’ın Akdamar’ını anlatalım. Geçtiğimiz yıl burayı ziyaret eden turist sayısı 600 bin. Yani bazı dönemler bir milyona yakın turistin gittiği tespit ediliyor. Bu reel veriler. İn koylarımızı anlatalım. Altın saçımızı anlatalım. Çok güzel yerler var. Artos’un belirli bazı köşeleri var, dört mevsimi aynı anda yaşayabiliyorsunuz. Beyazı görebiliyorsun, kahverenginin tüm tonlarını görebiliyorsun, yeşilin tüm tonlarını görebiliyorsun, mavinin tüm tonlarını görebiliyorsun. İşte böyle devasa bir güzelliğe sahip olan bir atmosferi maalesef bir yeri, biz değil dünyaya Türkiye'ye tanıtamıyoruz. Bu bizim en büyük zafiyetimiz. Ama inşallah elimizden geldiğince sizlerin vasıtasıyla, sosyal medyanın bize vermiş olduğu imkânlarla biz Gevaş’ımızı, inşallah daha fazla anlatmaya çalışacağız” diye konuştu.

“Vizontele’nin birebir aynısını yapacağız”

2000 yılında çekimleri Gevaş’ta yapılan Vizontele filminin yerinde çalışma başlatacaklarını belirten Sezer, “Biz bu bölgenin insanları olarak, maalesef ne İsa’ya, ne Musa’ya yarandık. Tabiatımız o kadar güzel ki, tabiatın güzelliği insanlarımızın iç dünyası nasipse sirayet etmiş. Dolayısıyla bu insanlarımızın güzelliği, bu memleketlerde zuhur eden sıkıntıların zamanla ortadan kalkmasına zemin hazırlayacaktır. Basın mensuplarımızın,  STK’larımızın, devlet ricalinin, kamu, tüzel kişiliklerinin en önemli vazifelerinden biri, benim kişisel kanaatime göre, Batı ile Doğu'nun birbirlerine karşı olan antik patisini, önyargısını ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetler içerisinde girmesidir. Bu memleket için yapılacak en büyük projedir. Batı ile Doğu’nun entegrasyonu sağlanamaz ise, bu memleket huzurlu bir iklime dönüşemezse, maalesef biz bu adaya gelen 600 bin turist sayısını, 2 milyona, 3 milyona, 4 milyona yükseltemeyeceğiz. Bu anlamda burada basının gücü çok fazla, taşıdığınız kalemin gücü, çok yüksek bir güç. Ondan ötürü bu kalemlerin mutabık bir şekilde, bu memleketin geleceği için, gerektiği zaman kullanılmasını rica ediyorum. İlk göreve geldiğimiz zaman Akdamar Adası’nın hemen karşısında bir çöplük alanı vardı. Rüzgarlı havalarda, bu güzergahı kullananların tamamı biliyor. Havada poşetler uçuşuyordu. Çok çirkin bir kokusu vardı. Biz ilk 6 ay içerisinde o çöplük alanını ıslah ettik. 20 gün içerisinde o devasa çöp alanını ıslah edip, gerçekten de bu bölgeye çok büyük bir hizmette bulunduğumuzu tahmin ediyorum. Allah'a şükürler olsun o çöp alanı ıslah edildi ve şu an projelerimiz var, oraya geçmiş dönemde Gevaş’ta çekilmiş Vizontele’nin birebir aynısını yapıp, insanların oraya gidip hem adayı görebilecekleri, hem Artos Dağı’nı görebilecekleri muazzam bir seyir alanı haline dönüştürmeye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ek hizmet binamızı fabrikaya dönüştürdük”

Belediyeye ait ek hizmet binasını fabrikaya dönüştürerek istihdama katkı sunduklarını söyleyen Başkan Sezer, “İkinci hizmetimiz,  Vizontele'de diyordu ya, kütüphanesiz yere kütüphane müdürü atanmış. Bizimki de öyleydi.  Maalesef Gevaş’ımızın bir kütüphanesi yoktu.  Biz Gevaş'a bir kütüphane yaptık. O kütüphane salonu içerisinde onlarca genç ders çalışıyor. Onların bütün ihtiyaçlarını gidererek, onları hayata hazırlıyoruz. Buda bizi ziyadesiyle mutlu ediyor. Bizim bir ek binamız vardı. Ek binamızın inşaatının %30 yapılmıştı ve yüzde 70’i kalmıştı. Ek hizmet binasına belediyenin bazı birimlerini götürelim, belediyemiz küçük, bu belediye içerisinde hizmetleri layıkıyla yerine getiremiyoruz, gibisinden bazı itirazlarda bulunuldu. Ben de dedim ki biz burayı ek hizmet binası olarak değerlendirmeyelim,  burayı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın çalışacağı bir merkez haline getirelim. Bir fabrikaya dönüştürdük. Oranın geri kalan yüzde 70’ni yapıp, arka tarafına da yaklaşık 600 metrekarelik bir ambar yapıp, orayı fabrika binasına dönüştürdük. Pandemiden önce yaklaşık 270 insanımız orada istihdam ediliyordu. Maalesef şu an rakam düşmüş, ama ümit ediyoruz ki gelecek günlerde o rakam tekrardan yükselecektir. Yani fabrika binası yaptık, 270 canımız, ciğerimize, yardımcı olduk. Bizim 1923'ten beri araçlarımızın bakım, onarımının yapılabileceği bir atölye yoktu. Bizim emektar işçilerimiz, kış aylarında, sonbahar aylarında, çamurda, tozda, o devasa büyüklükteki iş makinalarını, tozun içerisinde, çamurun içerisinde tamir ediyorlardı.  Şu an yaklaşık 2 otobüsün rahatlıkla içinde dolaşabileceği büyüklükte, devasa bir araç bakım atölyesi yaptık. Şimdi arkadaşlarımız, emekler işlerimiz artık çamurun içerisinde değil, kapalı bir atmosferde araçları tamir ediyorlar” dedi.

“Kilit taşı fabrikası atölyesi açıyoruz”

Kilit taşı fabrikası açacaklarını belirten Sezer, “Bizim bütçemiz personel giderlerimize ancak ve ancak yetebiliyor. Devlet, genel bütçeden fazla bir aktarım yaparsa biz o ay dua ediyoruz. Köylerimizin kilit taşı problemi var. Seçimde gezerken söz verdim. Dedim ya biz sizin köylerimizin kilit taşı problemini çözeceğiz. İnsan ayağının değil ya her noktaya gerekiyorsa asfalt ya da kilit taşı götüreceğiz. Maalesef bütçeye bakınca bu imkansız. Şimdi biz bir kilit taşı fabrikası açtık. Baktık ki bu bize yetmiyor. Şimdi yeni bir büyük kilit taşı fabrikası atölyesi açıyoruz. Yaklaşık biriktirdiğimiz bir buçuk milyon paramız var. İnşallah günlük 2 bin metrekare kilit taşı üretebilecek, bir kapasiteye sahip bir yer açıyoruz. Bizim buradaki amacımız Gevaş'ın köylerini çamurdan kurtarmak, tozdan kurtarmak. İkinci amacımız Bahçesaray'a, Çatak’a, Gürpınar'a, çevre ilçelerimize kilit taşı yardımında bulunmak. Oradaki köylere de yardımcı olmak.  İnşallah bu yazın Gevaş dolu dolu bir üretimi yapacak ve insanlarımızın tozdan, çamurdan, kurtulması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bizim vadimiz var, sözümüz var. Biz Gevaş'ın problemini tarihe gömeceğiz. İnşallah diğer ilçelerimize de elimizi uzatacağız. Gevaş’ta ters laleli ışıklandırmalar yaptık. Merkez caddeyi ışıklandırdık. 7'den 70'e herkesin takdirini topladı.  Gevaş’ın merkezinden geçen bir değerimiz vardı, 1923'ten beri kötü kokusuyla, çirkin görüntüsü ile dillere destan bir deremizdi. Şimdi o derede canlılar yaşıyor. Bir habitat haline geldi. Balıklar yaşıyor. Işıklandırdık ve 7'den 70'e herkes takdir ediyor” şeklinde konuştu.

“Gevaş'ın imar planına kavuşabilmesi için çaba sarf ediyoruz”

İmar planı oluşturmak için çaba sarf ettiklerini belirten Sezer, “Her ay personel giderlerini ödeyemeyen bir belediye olarak, bazı belediyeler ekmeği 75 kuruştan ihtiyaç sahiplerine veriyoruz diyorlar. Bazıları efendimiz 90 kuruştan veriyoruz diye algı yaratmaya çalışıyorlar. Biz personel giderlerini ödemekte zorluk çeken bir belediye olarak, her ay 30 bin ekmeği ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ücretsiz bir şekilde dağıtıyoruz. Dağıtırken ana ereğimiz, yani referans noktamız, kişinin sadece ama sadece ihtiyaç sahibi olup, olmadığıdır. Hangi siyasi partiye, hangi ideolojiye sempati duyduğu değil. İmar çalışması yapıyoruz. Gevaş’ın sol tarafında gelişigüzel binalar yapılıyor. Yani güzelim Gevaş'ın bir imarı yok. Nazım imar planı büyükşehir yapar, uygulama imar planlarını ilçe belediyeleri yapar. Nazım imar planında büyükşehir yapmasına rağmen, biz Gevaş belediyesi olarak nazım imar planı ile alakalı, kamu kurum ve kuruluşlarından, istenilen görüşlere müdahale edip, Gevaş'ın güzelim imar planına kavuşabilmesi için çaba sarf ediyoruz. Yani Gevaş'ı o iki büyük ilçe arasında köşeye sıkışmış pozisyonundan çıkarıp, ana yola taşıyıp, buranın da bir Tatvan haline gelmesi, bir Edremit haline gelmesi için çaba sarf ediyoruz. Seçimde doğalgaz getireceğiz, sözü vermiştik. İnşallah bu sözümü kısa süre içerisinde yerine getireceğiz. DAP desteği ile 20 köye 20 kütüphane yapacağız. Birde sulama kanalı projemiz DAP tarından uygun görüldü. İnşallah bunları bu sene hayata geçireceğiz. Giriş yolumuz çok çirkin. Bunu Büyükşehir Belediyemizin yatırım programına aldık. Giriş yolumuzu bu sene yaptıracağız. Yaklaşık 5 buçuk kilometre, 8 milyon maliyeti olacak. Çok güzel, devasa güzellikte Gevaş’a yakışacak bir giriş yol olacak” şeklinde konuştu.

“Geldiğimiz günden beri veremeyeceğimiz hesap yoktur”

Belediyede şeffaflığa önem verdiklerini kaydeden Sezer, “Gevaş’ın tarımsal potansiyeli çok yüksek, bu anlamda DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray’la görüştük ve bu sene içerisinde inşallah Gevaş’ımızda küçük bir organize tarım bölgesi oluşturacağız. Sera faaliyetlerinin yapılabileceği yaklaşık 15 sera, bunun yanında kurutma mekanizması, paketleme mekanizması olacak. Yani bu piyasada üretilen sebzelerin ve meyvelerin bedavaya gitmesini önleyeceğiz. Belediye olarak biz alacağız, kurutacağız ve piyasaya süreceğiz. Şimdiye kadar sunmuş olduğumuz onlarca proje var.  Birleşmiş Milletlere proje sunduk, Japonya Büyükelçiliği'ne proje sunduk, Kültür Turizm Bakanlığı'na proje sunduk, bu projelerimizin tamamını bekliyoruz. İnşallah yakın bir tarihte hayata geçecektir diye tahmin ediyorum.  Bu hizmetleri bütçesi olan belediyeler yaptığı zaman takdir etmek, alkışlamak lazım. Ama Gevaş gibi kendi kendine yetmeyen, ay sonunu getiremeyen belediyeler yaptığı zaman, herkesin ayakta alkışlanması lazım. Geçen hafta da bir yerlerden bazı arkadaşlar paylaşımlar yapmışlardı. Bu beni çok üzdü. Efendim 300 bin liralık saat takıyormuş. Geldikten sonra 500 bin liralık makam odası almış. Kayyumun yolsuzluklarını örtbas etmiş. Hiç kimsenin yolsuzluklarını örtbas etmedik. Eğer böyle bir iddia varsa hakkımızda mahkeme yolları da açıktır. Geldiğimiz günden beri veremeyeceğimiz hesap yoktur” dedi.

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme