Vali Mehmet Emin Bilmez eğip bükmeden konuştu Herkes bir şeyler çarpma çırpma peşinde!

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez gazetecilerle biraraya geldi. Van'da hem bilgi kirliliğinin hem de algı operasyonun çok çabuk yayıldığını belirten Vali Bilmez, belediyenin ortak olduğu iş yerleri ve toplu ulaşımla ilgili olarak, ' Herkes belediyeyi çarpma, çırpma peşinde. Kamunun menfaatini düşünen yok. Kime dokunuyorsan bütün şehir karşınızda. Rant çevreleri hem AK Parti'ye hem de HDP'ye çok çabuk ulaşıyorlar. Beni arattırmadıkları adam kalmadı. Ama biz kimseye rant kapısı açmayacağız' dedi.

Burhan Ergin    

Vali Bilmez'in açıklamalarından başlıklar:  

* Van’da eskiden kent kültürü, dayanışma kültürü vardı. Farklı olanlarda biraz birbirine destek verirdi maalesef bu özelliğimizde azaldı.  

* Bekir Kaya’nın eşi (Görevden uzaklaştırılan ve halen Silivri Cezaevinde bulunan Van Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı) mahkeme kararıyla iki ay önce gelerek işine başladı. Mahkeme kararlarını uygulamamak gibi bir şey yapamayız.  

* Kandil’e selam gönderen birileri dahi var ama aynı kişi dışarıda beni gördüğü zamanda ellerinizden öperim diyor. 

* Baro başkanını duyarlı olmaları konusunda uyardım. Bir gün çıkıp örgütü kınayın dedim ama maalesef görmedim.  

* Toplu ulaşım işi doğru düzgün yapılsaydı biz bu otobüsleri almazdık. Vallahi yola gelmezlerse 100 tane daha alacağız.  

* Kent Meydanı için Cumhuriyet Caddesini de dâhil ederek 50 dönümü tamamlamışlar, fakat bir Vanlı bunu mahkemeye götürmüş ve buranın 50 dönüm olmadığını iddia etmiştir.  

* Van gerçekten bu kadar sahipsiz olmamalıydı. Birileri belediyeye çökmeye çalışıyor ve herkes de onlara sahip çıkıyor.  

* İkili oynayanların bu kente verdiği zararı hiçbir Allah’ın kulu vermemiştir.  

* Sülalemde adam bırakmadılar. Hepsine gidip beni arattırdılar.  

* Van TSO Başkanı Necdet Takva ve VOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kahraman’ı icraya vereceğiz.  

* Van Türkiye’de en az vaka ile birinci sırada.  

* Zeve Şehitliğini görmeyip Çanakkale’ye gitmek yanlıştır.  

* Vanlılar el ele verip Vanspor'u hak ettiği yere getirsin, bende onların yanında olurum.  

*Kentin cazibesini yaymamız gerekiyor.

-Eğer bir daha böyle bir şey meydana gelirse muhtarı açığa alırız

 *Arıtma tesisi şuan son aşamaya geldi

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle basın mensuplarıyla bir araya gelen Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez gazetecilerin sorularını yanıtlayarak önemli açıklamalarda bulundu. İpekyolu Gençlik Merkezinde yapılan toplantıya Vali Bilmez’e Gençlik ve Spor İl Müdürü Nevzat İnanç eşlik etti. Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden gazeteci Hikmet Bakan ve hayatını kaybeden tüm gazeteciler için Fatiha okundu.    

“Tarihte ilk kez hayvanlara çadır kurduk”   

Konuşmasına 2020 yılını değerlendirerek başlayan Vali Bilmez, Başkale’de meydana gelen depremde kuzuluma dönemi olduğu için vatandaşların hayvanlarını çadıra yerleştirdiklerini belirterek, “2020 yılı Van için hüzün yılı oldu. 4 Şubat 2020 tarihinde meydana gelen çığ felaketi ardından düşen ikinci çığda 42 vatandaşımız hayatını kaybetti. Son cenazemizi çığın 39. gününde çıkartabildik. 23 Mart 2020 tarihinde kar yağışının zirvede olduğu bir dönemde Başkale depremi meydana geldi. Deprem saati vatandaşların hayvanlarına yem verme zamanına denk gelmesi açısından çok şanslıydı. Herkes dışarıdaydı eğer öyle olmasaydı sadece Gelenler Mahallesinde enkaz altından belki 60’a yakın cenaze çıkabilirdi. Orada 10 vatandaşımız hayatını kaybederken 67 vatandaşımız yaralandı. Belki de tarihte ilk kez insanların yanında birde hayvanlara çadır kurduk. Çünkü insanlara çadır kuruyoruz, girmiyorlar kuzulama dönemi olduğu için hayvanlarını çadıra yerleştiriyor” dedi.    

 “5 Göçmende koronavirüs tespit ettik”   

5 göçmende koronavirüs tespit edildiğini belirten Vali Bilmez, “Biz bunlarla uğraşırken koronavirüs hastalığının İran’da görüldüğü acilen önlem almamız gerektiğini söylediler. Bizde hemen harekete geçerek gerekli önlemleri almaya başladık. Çevre illerden Van’a özel harekat getirdik, Saray’da birinci sınırda asker, ikinci sınırda jandarma özel harekat polisi nöbet tutuyordu. Bu yıl yaklaşık 95 bin göçmen baskısıyla karşı karşıya kaldık. Bunun büyük bir kısmını sınırda engelledik, bazılarını askeri bölgede, bazılarını da iç bölgelerde yakaladık. Göçmenlerin sokakta dolaşmalarına müsaade etmedik. Daha önce otogarda yüzlercesi yatıyordu. Bizim bu sene maruz kaldığımız göçmen baskısı eski yıllardan daha fazla olmalarına rağmen sokakta varlıklarını halk görmedi. Zaman zaman sınırı geçtikten sonra Ahlat, Adilcevaz ve Tatvan yol kenarında yürürken göründüler. Bizim bölgede yakalanmadan giden göçmenler başka yerde rahat davranıyor. 5 Göçmende koronavirüs tespit ettik, bu göçmenleri ön kabul merkezinde 14 gün karantinaya aldıktan sonra geri gönderiyoruz. Ülkemizde ön kabul merkezi sadece Van’da bulunuyor. Göçmenlerden herhangi bir virüs kapma olayımız da olmadı. Göçmenlerden koronavirüs konusunda bu kadar rahat edebileceğimizi tahmin etmiyorduk. Tabi alınan tedbirler sayesinde başarılı olduk. Yazın Gürpınar ve Saray’da meydana gelen deprem yine bizi sarstı. Saray’ın 6, Gürpınar’ın 3 mahallesinde deprem hasara yol açtı. Bir ay öncede Tuşba ilçemizin Ermişler Mahallesinde yaşanan depremde 55 yapı da hasar olmuştu. Çok şükür o depremde can ve mal kaybımız olmadı. Sanırım 2011 Van depreminde yıkım kararı verilen ancak yıktırılmayan yapılar hasar gördü. Tabi şuan çalışmalar devam ediyor” diye konuştu.   

“Umarım 2021 yılı 2020’yi aratmaz”   

2020 yılında yaşadığımız olayların 2021 yılında yaşanmaması temennisinde bulunan Vali Bilmez, “1650 rakımla Türkiye’nin en yüksek rakımına sahibiz. Türkiye’nin en büyük deniz kazası 2020 yılında Van’da meydana geldi. 61 cenaze gölden çıkardık, ülkemizde bugüne kadar deniz kazalarında 61 can kaybı yaşanmadı. Maalesef Van’da meydana geldi. Cenaze arama çalışmaları uzun zaman aldı. Hem deniz kuvvetlerinin dalgıç ekipleri hem sahil güvenlik ekiplerinin dalgıç ekipleri hem de jandarmanın dalgıç ekipleri Van Gölünde aylarca çalışma yaptı. 15 cenaze Van Gölü yüzeyine çıktı. Diğerleri Van Gölü’nün derinliklerinden çıkartıldı. Rol cihazıyla arama çalışmaları yapılıyordu. Rol cihazı en fazla 120 metre derinliğe inebiliyordu. Biz bunlarla uğraşırken bir gece görev dönüşü polis uçağı düştü. Polis uçağının nereye düştüğünü bilmiyorduk, önce Van Gölü’ne düştüğünü söylediler. Hemen dalgıçlarımızı görevlendirip arama kurtarma çalışmalarına başladık. Bunların hepsini 2020 yılında yaşadık. Umarım 2021 yılı 2020’yi aratmaz. Bulaşığı hastalığın, kazaların azaldığı bir yıl geçmesini diliyorum. Bakın geçtiğimiz yıl kar çok iyi yağdı. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak 15 bin kamyon kar taşıdık. Artık dökecek yer bulamıyorduk, Sıhke Gölü’nün kenarına hafriyat malzemesi döker gibi gidip döküyoruz. Sonra Van Gölüne dökmek istedik fakat içinde yüzde 10 çöp çıktığını ifade ettiler. Van Gölüne dökemedik. Bu sene de kar sadece bir kez iyi yağdı. Şuan karın yağmasını bekliyoruz. İnsanoğlu kar yağınca da dert yanıyor, yağmayınca da dert yanıyor” dedi.   

“Van’da birlik beraberlik yok”   

Van’da birlik, beraberlik ve dayanışmanın olmadığını söyleyen Vali Bilmez, “Van’da hem bilgi kirliliği hem de algı operasyonu çok çabuk yayılıyor. Van’da 2 yıl sonra yapılacak oda seçimleri Cumhurbaşkanlığı seçiminden daha çok gündemi meşgul ediyor. Daha çok kutuplaşmaya yol açabiliyor. Kayseri’de, Konya’da sanayici buranın on katıdır. Ben 6 yıl Konya’da kaldım. Orada ticaret ve sanayi odası da değişti ama sokağın haberi bile olmuyordu. İşadamları kendi aralarında konuşur tartışırdı. Öyle seçim yapılırdı. Seçim olup bittikten sonra haberimiz olurdu ama burada daha seçim yokken dernekler, vakıflar kuruyoruz. Sanki iktidarı alıyormuşuz gibi, halbuki ne doğru düzgün bir ticaretimiz ne de doğru düzgün bir şeyimiz. Daha yeni yeni varolmaya çalışıyoruz. Esnafımızın bütün ihracatını toplasan Gebze’deki bir firmanın bir yıllık bilançosunu ancak karşılıyor. Birlikteliğimiz de yok. Herkes herkesin ayağını aşağıya çekiyor. Birbirine destek olan bir yapımız da yok. Van’da eskiden kent kültürü, dayanışma kültürü vardı. Farklı olanlarda biraz birbirine destek verirdi maalesef bu özelliğimizde azaldı” ifadelerini kullandı.   

“İkili oynama Van’a zarar veriyor”   

İkili oynamanın Van’a zarar verdiğini belirten Vali Bilmez, “Geçtiğimiz günlerde gençlerle yaptığımız bir söyleşi de 'seçilmiş birinin koltuğuna oturmuş biri olarak rahatsız olmuyor musunuz' sorusu bana soruldu. Ben İçişleri Bakanlığı tarafından görevlendirildim.   Bekir Kaya’nın eşi (Görevden uzaklaştırılan ve halen Silivri Cezaevinde bulunan Van Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı) mahkeme kararıyla iki ay önce gelerek işine başladı.   Mahkeme kararlarını uygulamamak gibi bir şey yapamayız. Bakın kent danışma meclisine üye olan ve oradaki konuşmasıyla Kandil’e selam gönderen birileri dahi var ama aynı kişi dışarıda beni gördüğü zamanda ellerinizden öperim diyor. Bu ikili oynama Van’a çok büyük zarar veriyor. Bizim ana sıkıntımız budur” diye konuştu.   

“Van’da en çok şikayetçi olduğum konu koruma sayımın fazla olmasıdır”   

Koruma sayısının fazla olmasından dolayı şikayetçi olduğunu söyleyen Vali Bilmez, “Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere kurumların önündeki barikatlar Vanlıları rahatsız ettiği gibi beni de rahatsız ediyor. Canlı bomba patlatıldığı için devletimiz böyle bir önlem aldı. Ülkemizde her şey normale dönüştükçe bunların kaldırılmasından yanayım. Bu barikatların kaldırılması için bakanlığa gerekli yazıları yazdık ancak şuana kadar bir netice alamadık. Van’da gösteri, yürüyüş yasaklamak çok hoş değil, bende buna karşıyım ama bu kentin normalleşmesi için elimizden gelen hür türlü çabayı sarf edeceğiz. Eğer pandemi olmasaydı gece saat 12’ye kadar insanların sokakta olması alınan güvenlik önlemleri sayesinde olmuştur. Bakın ben Van’ı gerçekten çok seviyorum. Van’da en çok şikayetçi olduğum konu koruma sayımın fazla olmasıdır. Bakanlığa koruma sayımın azaltılması konusunda imza verdim. Bana bir şey olsa dahi kimse sorumlu tutulamayacaktı fakat bakanlık devlet valisini koruyamadı durumuna düşmek istemedi. Onun için şuan böyle olması gerekiyor. Hacıbekir Mahallesinde bir çocuk çakmak gazını ateşleyerek bir zincir marketin önüne atmış, örgüt sanki bu insanlar ceza alsın diye kendi eylemi olarak nitelendiriyor. Baro başkanını bu konuda duyarlı olmaları konusunda uyardım. Bir gün çıkıp kınayın dedim ama maalesef görmedim. Bu çocuklar zarar görüyor. 8 yaşındaki çocuğu nasıl örgüte bulaştırırsınız? Bu bölgede yaşayan insanların mağdur olması için ellerinden geleni yapıyorlar. Örgüt umduğunu Van’da bulamadı. İçişleri Bakanımız Van’a geldiğinde kendilerini bilgilendirdim” dedi.   

“Vallahi yola gelmezlerse 100 tane daha alacağız”   

Toplu taşıma işinin doğru düzgün, kurallara göre yapılmadığı için 54 otobüs satın alındığını söyleyen Vali Bilmez, “Ruhsatsız çalışan araçlara ceza yazdığımız için birçok telefon aldık. Yaptığımız anketlerde Van’ın en ciddi sorunu birinci sırada ulaşım çıktı. İşsizlikten daha önemli görüldü. Bakın biz yalvardık, yakardık buradaki şoförler odası ve kooperatifleri ikna edemedik.  Geçmişte bunlar hem AK Parti’ye hem de HDP’ye çok çabuk ulaşıyorlar. Kime dokunuyorsan bütün şehir karşınızda ama bu kentte toplu taşıma sorunu yoksa biz kimseye dokunmayalım. Kendimizi neden bu kadar yoralım, şuan 54 otobüs satın aldık. Toplu ulaşım işi doğru düzgün yapılsaydı biz bu otobüsleri almazdık. Vallahi yola gelmezlerse 100 tane daha alacağız. Şuan sarı minibüs plakasını iki milyona satanlar böyle yaparsa 500 bin liraya satamayacaklar. Vatandaşları durakta bekleterek, fazla yolcu alarak mağdur etmesinler. Biz halk otobüslerin bütün taleplerini karşıladık, bize söz verdiler ama sözlerinde durmadılar. Araçlarını küçülttük, daha önce 4 sefer yapıyordular biz bunu 7-8’e yükselttik. Hiçbir vatandaş saatlerce durakta beklemeyecek dedik fakat sabote ettiler. Biz bunlara işlem yapmak zorundayız. Kişinin menfaati değil Van’ın menfaati bizim için önemlidir. Kişi zarar görüyorsa da varsın zarar görsün. Toplu taşımada memnuniyet olsaydı biz neden 54 otobüs satın alalım? Onlarca defa görüştük ama maalesef mesafe alamadık” dedi.    

“Dışarıya atsak zerre kadar bir hak talep edemezler”   

 Ağır hasarlı olan eski VASKİ binasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Vali Bilmez, “Van’da herkes bir şeyi çarpmanın peşindedir. Bakın eski VASKİ binasının üst katları Büyükşehir Belediyesine aittir. Bina ağır hasarlı olduğu için yıkılması gerekiyor ama dükkan sahipleri kendilerine dükkan yapmamızı istiyorlar. Biz neden dükkan yapalım. Biz onlara ortak proje yaparak yeni bir bina yapmamız gerektiğini anlattım fakat bir türlü yanaşmadılar. En son onlara hukukçu olmadan kendileriyle görüşmeyeceğimi ifade ettim. Hukukçuyla yanıma geldiler. Onların becayiş yapılmış, arkada dükkanları varmış ama bu tapuya işlenmemiş sadece sözlü işlem yapılmış, hukuki süreci tamamlamışlar. Bundan sonra tamamlama gibi bir imkanları da yok. Kendilerine mahkemeye gidip dava açmalarını istedik. Binada hak sahibi olmaları gerektiğini söyledim. Biz şuan binayı yıkıp onları dışarıya atsak zerre kadar bir hak talep edemezler. Bize bir sürü öneriyle geldiler. İşte binanın üst katlarını tıraşlayın bizim dükkanlar kalsın dediler. Birçok kişiyi devreye soktular fakat biz hiçbir zaman geri adım atmadık. Mahkemeyi kazanırlarsa ya binayı birlikte yapacağız veya öyle kalmaya devam edecek. Ayrıca Çohaz petrolün yanında bulunan arsanın sahibi bizi çok uğraştırdı. Binanın yıkılmaması için bizi çok uğraştırdı ama önce bahçeyi yıktık sonra binayı, çok şükür kazasız belasız bitirdik. Biz bina sahibine bütün ödemeyi peşin yaparak yüzde 20 fazla verdik” dedi.    

“Kent meydanı için kararı mahkeme verecek”   

Kent meydanının mahkemelik olduğunu söyleyen Vali Mehmet Emin Bilmez, “Kent meydanı idari mahkemesinde bir vatandaşımızın şikayeti üzerine durduruldu. Bakın bu başka hiçbir yerde yok. Bir yerin kentsel dönüşüm uygulanması için 50 dönüm olması gerekiyor. Burası Cumhuriyet Caddesini de dahil ederek 50 dönümü tamamlamışlar fakat bir Vanlı bunu mahkemeye götürmüş ve buranın 50 dönüm olmadığını iddia etmiştir. Şuan kent meydanı bundan dolayı iptal edildi. Dükkanı gittiği için değil, 50 dönüm olmadığını iddia ettiği için mahkemeye vermiş, bunun dünyada örneği yok. Kentsel dönüşüm olunca KDV muafiyeti oluyor, harçlardan muaf oluyor. Biraz daha cazip imkanlara kavuşuyor. Bu şikayetten dolayı kentsel dönüşüm projesi iptal oldu. Bizde itiraz etmişiz, istinaf mahkemesinde lehimize dönülmesini bekliyoruz. Eğer o dönmezse yeniden kentsel dönüşüm dışında orada bir planlama yapacağız” dedi.   

“Park AVM konusunda beni çok rahatsız ettiler”   

Van’ın kronikleşen sorunu haline gelen Park AVM ile ilgili açıklamalarda bulunan Vali Bilmez, “Park AVM’nin kronikleşen sorunlarıyla ilgili açıklamalarda bulunmak istiyorum. Ben geldiğimde seçimden önce Kadriye Gül adında bir bayan PARK AVM’deki 75 dükkanı 3 yıllığına kiraya vermiş ama bazılarına 10 yıllığına kiraya verilmiş, oysa onun yetkisi 3 yıldır fakat 10 yıllığına kiraya verilmiş, 2 yıla yakında bir zaman geçmesine rağmen bir lira belediyeye kira ödememiştir. Biz buna dava açarak bununla uğraştık. Bununla uğraşınca karşımıza Çiçekli eski Belediye Başkanı, Edremit Belediye personeli Yılmaz Kılıç çıktı. Buranın sahibi benim dedi. Biz Kadriye Gül'ü biliyorduk, sonra Rıza diye biri çıktı, oda buranın ortağı yüzde 25 hisseyle benim dedi. Sonra müteahhit başka bir şey söyledi. Ardından Van Emlakçılar Derneği Başkanı Orhan Özdek, Ali Aslan geldiler. Seçimden sonra Kadriye gül burayı hayata geçirmeye çalışmış, belediye ve valilik de Park AVM bir an evvel hayata geçsin diye baya gayret sarf etmiş ama o dönem özellikle mülk sahibi olanlar seçimden önce açılmasını istememiştir. Şuanki yönetim o zaman Kadriye güle yardımcı olsaydı muhtemelen çark bir şekilde dönerdi. Yönetim gelip Kadriye Gül'ün kendilerinden alınan yakıt ve elektrik için ödenen paraları ödemediğini söylediler. Ayrıca kiracılar dükkana masraf yapmış ve sözleşmede en fazla 3 yıllık kiraya verebilir maddesini bilmiyordu. Binanın iskan ruhsatı da alınmamış, alınmamakla beraber müteahhit firmayla bilerek isteyerek sözleşme yapmışlar. Yeri teslim almış, kiraya vermiş, orayı işletmeye başlamış, iskan ruhsatı olmamakla beraber biraz da valinin de katkısıyla elektrik, doğalgaz işlemlerini halletmişler. Park AVM konusunda beni çok rahatsız ettiler” şeklinde konuştu.   

"Kamunun menfaatini düşünen yok"  

Park AVM konusunda Van’da birkaç kişinin kendisini sürekli rahatsız ettiğini belirten Vali Bilmez konuya açıklık getirerek, “Yılmaz Kılıç’a bundan sonra avukat olmazsa görüşmeyeceğimizi söyledim. Sonra belediye meclis üyemiz Mehmet Yıldız onların avukatıymış, onun aracılığıyla 9-10 defa bir araya geldik. Biz onlarla uzlaşmak istiyorduk. Onların kiraya verdikleri dükkanların parasını bize ödesinler. Kiraya veremedikleri yerlerinde ortak giderini biz karşılayalım. Yanaşmadılar, mahkemede dava açacaktılar ancak harç ücretleri yokmuş, Yılmaz Kılıç hem siyasetten çok ileri gelen hem mafyavari çok ileri gelenlerle bizi muhatap etti. Birgün Bingöl’de benim saygı duyduğum birini  4 kere Van’a getirdiler. Dedim  sende mi buraya ortaksın? Bu süreçte aklınıza hiç gelemeyecek kişiler karşımıza çıktı. Sonra Ali Aslan, Orhan bey ve Adil Aslan, dediler ki siz Kardiye Gil’den bu yönetimi alın bize verin. Eğer yönetimi bize verirseniz biz Park AVM’yi işletiriz. 79 dükkan özel mülk sahibidir. Bizim de oyumuz orada yüzde 33’tür. Mülk olarak da yüzde 48’dir. Biz tekliflerini kabul ettik, onlara oy vereceğimizi söyledik. Kadriye gülü tasfiye ettik fakat binanın yönetimi onlardaydı. Biz destek vermeseydik Orhan bey yönetimi alamazdı. Biz onları bir şartla destekledik. Emlak İstimlak Daire Başkanı Orhan Gülaçar’ı da onların yönetimine verdik. Bakın bu bina boş kaldı, bu arada elektrik harcandı, bazı eksiklikleri var. Siz bunları giderin, bizim payımıza düşen neyse biz kendi payımıza düşeni ödeyeceğiz. Bunun çok iyi bir fikir olduğunu söylediler. Ali Aslan ve Orhan bey hepsine kefil olduklarını 79 kişinin hepsini tanıdıklarını söylediler. Biz bu binanın sigortaya 480 bin lira borcu olduğunu söyledik. Sosyal Güvenlik Kurumunun Başkanı Selim Bağlı benim arkadaşımdı, değeri belki 100 liradır fakat biz 130-140 liraya satıp borcumuza, onlarda ihaleyle burada satsınlar. Öyle bir Ali Cengiz oyunu oynadılar ki, bizim daha önce 170 milyon lira değer biçtiğimiz dükkanlarımıza genel değerlendirme uzmanına 80 milyon değer biçtiler. 80 milyon değer çıkınca biz Sosyal Güvenlik Kurumundan vazgeçtik. Bizim niyetimiz onu en az 200 milyonun üzerinde değerlendirip borcumuzu kapatmaktı. Herkes belediyeyi çarpma çırpma peşinde. Kamunun menfaatini düşünen yok. ” dedi.    

“Kimseye rant kapısı açmayacağız”   

 Vali Bilmez, kimseye rant kapısı açmayacaklarını belirterek, “Bunlar bize dediler ki burayı satışa çıkarın biz alacağız. Bizde iyi kabul ettik, satış işlemlerine başladık. Bunlar bu seferde hem HDP’ye hem de AK Parti’ye gittiler. Çocuklarımızın geleceğini satıyorlar dediler. Bir anda çocuklarının geleceği oldu. Ulan nereye satıyoruz, kime satıyoruz, zaten 79’u satılmış, belediyenin payı ne kadar az olursa o kadar iyidir. Benim kişisel kanaatim belediye dükkan işletmemelidir. Belediye ticaret yapmamalıdır. Belediye kendi görevlerini yapmalıdır. Ya dedik ki bakın ihale kanununa tabidir. Bizim hiçbir dükkanımızı Ali’ye, Veli’ye verme şansımız yok. Hiçbir dükkanımızı başkasına kiraya vermek üzere bir kiracıya vermeyeceğiz. Çünkü insanlar Kadriye’nin, Yılmaz’ın, Orhan’ın kiracısı olmak istemiyor. İnsanlar belediyenin kiracısı olmak istiyor. Biz bunlara dedik ki kendinize bir plan yapın. Neresi beyaz eşya, neresi ayakkabı dükkanı olacak. Ona göre kararlaştıralım. Bizde buna göre ya satacağız veya kiraya vereceğiz. Bunlar gitti İstanbul’dan bir firma getirdi ve belediyenin bütün dükkanlarını bunlara vermesini istedi. Vallahi billahi ben bu dükkanları kimseye toplu vermem, Kadriye ile Yılmaz’ı bir daha yaratmayacağım. Planı yapsınlar satış mı diyorlar satışa, kira mı diyorlar kiraya verelim. Ya bunların 79 tane dükkanı var, hiçbirini kiraya vermediler. Orhan ile Ali Aslan kendi dükkanını bırakmış belediyenin dükkanlarına müşteri arıyorlar. Önce kendi dükkanınıza müşteri bulun. Bizim dükkana müşteri aramaktan vazgeçin. Yılmaz’a peşkeş çekmediğimiz gibi Ali Aslan’a da, Orhan beye de peşkeş çekmeyeceğiz. Kimseye rant kapısı açmayacağız. Rant devşirmek için bekliyorlarsa daha çok beklerler. Eğer onlar AVM’yi yaparlarsa bizde dükkanlarımızı kiraya veririz” ifadelerini kullandı.    

“Van gerçekten bu kadar sahipsiz olmamalıydı”   

Çiçekli Eski Belediye Başkanı Yılmaz Kılıç ile ilgili sert eleştirilerde bulunan Vali Bilmez, “Bize bütün elektrik borcunu ödeyeceklerini söylediler. Biz 145 bin lira ödedik fakat onlar bir lira bile yatırmadı ama piyasada da en çok onların sesi çıkıyor. Birileri resmen belediyeyi soymaya çalışıyor ama herkes de onlara sahip çıkıyor. Ben buna yanıyorum. Birileri Park AVM’ye çökmeye çalışıyor. Yılmaz Kılıç çöktü halen mahkemeliğiz. Bir lira para vermediler. Ayda 660 bin lira para vermeleri gerekiyordu. Milletten kira da topladılar. Bir kuruşu bize vermediler. Elektrik, doğalgaz borcunu ödemediler. Onu bize miras bıraktılar. Şimdi birileri onun yerine geçmeye çalışıyor. Yeni bir Kadriye getirecekler. Ona verip perde arkası yine Kadriye sembollük olacak. Nasıl arkasında Rıza, Yılmaz, şeyh, mafya çıktıysa bunu da öyle çıkaracaklar. Bakıyorum Van Ticaret ve Sanayi Odası bunlar için arıyor, diğeri bunlar için arıyor. Bende buna üzülüyorum. Van gerçekten bu kadar sahipsiz olmamalıydı. Biri belediyeye çökmeye çalışıyor ve herkes de onlara sahip çıkıyor. Mustafa Avcı, Bedia Özgökçe, geçmişte AK Parti de siyaset yapmış  bazı isimler bu tür insanlara sahip çıkıyor. İkili oynayanların bu kente verdiği zararı hiçbir Allah’ın kulu vermemiştir. Hiçbir dükkanı birine vermeyeceğiz. Tek amaçları dükkanları bize verin, biz kiraya verelim. Buna asla izin vermem, hiç heveslenmesinler. Kiracı olmak isteyenler bize gelsinler. Park AVM’nin üzerinden birileri vurgunun peşindedir” dedi.    

“Her biri bir yerden çarpmaya çalışıyor”   

Park AVM’yi rant kapısına dönüştürmek için ailesinden birçok kişiyi devreye soktuklarını da belirten Vali Bilmez, “Sülalemde adam bırakmadılar. Hepsine gidip bana arattırdılar. Diyor ki bizim yukarıda sinema var, sizin dükkanla değiştirelim. Paylaşım iki yıl önce yapılmış, neden değiştirelim. Diyor benim babam imamdır, sinemadan dolayı günaha girmeyeyim. Sinema dediği yer 10 liralık değeri var, bizim dükkanın 40 liralık değeri var. Ya bunlar bizi enayi mi sanıyor. Orhan ile Ali de bunun yanına gelmiş, babası sofidir. Her biri tekelciliğin alasını yapıyorlar. Otoparkın yarısı belediye, yarısı da 79 dükkan sahibine aittir. Belediyenin bu otoparkı satın almasını istiyorlar. Ya bunlar ne kadar gözü açıktır. Onun için her biri bir yerden çarpmaya çalışıyor. İki gün öncede Bingöl Eski Milletvekili aramış durumu anlatıyor. Ya dedim şeyh aradı sonra sıra sana mı geldi, adam bırakmadılar. Eniştem Solhan’da Merkez Cami imamı ona gittiler. Ya enişte dedim seninde mi yanına geldiler. İnanın illallah ettim, tiksindim. Bir öncekiler çarptı, mevcutlarda çarpmanın peşindeler” dedi.    

“Necdet Takva ve Yavuz Kahraman’ı icraya vereceğiz”   

Yöneltilen soru üzerine, Van Büyükşehir Belediyesi'ne ait Van Organize Tarım İşletmeleri Anonim Şirketi (VOTAŞ) hisselerini satın alan Van Ticaret ve Sanayi Odası iştirakçisi Van Asya Tarım Hayvancılık İnşaat A.Ş.’nin ödeme yapmadığını belirten Vali Bilmez, Van TSO Başkanı Necdet Takva ve VOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kahraman’ı icraya vereceğini ifade ederek, “Bunlar seçimden önce bize 9 milyon TL belediyeden satın aldıkları hissenin karşılığında ödeme yapmaları gerekiyordu. Necdet Takva seçime girdiğini, ilgilenemediğini söyledi ve Mayıs’a kadar zaman istedi. Çünkü VOTAŞ’ın hisselerini satarak borcumuzu ödeyeceğini belirtti. Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ekim ayları geçti bir şey değişmedi. Yılsonu geldi biz bunları sıkıştırmaya başladık. Onlar belediyenin tekrar hisseleri geri satın alması yönünde beyan görüşebilir fakat biz belediyenin bu işlere bulaşmasını istemedik. Necdet bey bunu aldı, süre istedi verdik. En son icralık duruma gelince yabancı birini bulduklarını, ortak alarak paramızı ödeyeceklerini söylediler. Biz şahsi olarak senet istedik. Necdet Takva ile Yavuz Kahraman senet yaptı. Hatta ben bu senetleri götürüp bankaya gösterilmesini istedim. Çünkü yarın öbür gün sıkıntı yaşamak istemedik. Senetlerde herhangi bir sıkıntı yok. Belli bir takvime bağladık. Sonra gelip dediler yabancı ortağımız almaktan vazgeçti. Biraz daha süre istediler. Bankadan kredi çekeceklerini söylediler. Sonra gelip VOTAŞ’ın kredisi yokmuş, biz yeni bir şirket kuruyoruz. İyi dedik biraz daha zaman verdik. Hatta hangi banka olduğunu sorduk, çünkü yardımcı olacaktık. Meğerse öyle bir banka yokmuş, müracaat etmemişler. 1 milyon lira getirip ödediler, Sonra bir kısım daha ödediler ama artık bizim sabrımız kalmadı. Büyük bir ihtimalle önümüzdeki hafta ödeme yapılmazsa Necdet Takva ve Yavuz Kahraman’ın birebir kefil olduğu, imzaladığı, ciro ettiği senetlerle icraya vereceğiz. Çünkü iki yıl bizi oyaladılar. Biz para istedikçe Van Ticaret ve Sanayi Odası vay esnaf şikayetçidir. Yaz ortasında cadde mi yapılır? Birilerinin menfaatine dokundukça onların tivitleri artıyor. Allah işimizi kolay etsin” dedi.   

“Vaka sayımızda ciddi derecede düşüş var”   

Van’ın Türkiye’de en az vaka ile birinci sırada olduğunu söyleyen Vali Mehmet Emin Bilmez, “Alınan tedbirlerden sonra koronavirüs vefat ve vaka sayılarını düşürdü. Van’da şuan durum gayet iyi gidiyor ama yine de tedbirleri elden bırakmamamız gerekiyor. Maske, mesafe ve temizlik kurallarını uygulamaya devam edelim. Türkiye sıralamasında en iyi illerin başında geliyoruz. Genelde birinciyiz, ama bazende ikinci sıraya geriliyoruz. Dediğim gibi tedbirlere sonuna kadar uymamız gerekiyor. Bakın daha önce koronavirüs için hastaneye gidenlerin sayısı 2 binken, şuan bu sayı 300 kişiye kadar düştü. Vanlılar genel anlamda tedbirlere uyuyor. Allah’a şükür şuan durumuz gayet iyidir. Kırsal alanlarımız çok iyi sadece biraz merkezde sorun vardı. Şimdi onlarda dikkat etmeye başladı. Şuan Çatak’ta pozitif vaka olan bir kişi var. Onunda tedavisi devam ediyor. Bahçesaray, Gürpınar’da bir kişi var. Diğerleri 10 ile 15 kişi arasında değişiyor. Bizim şuan evinde tedavisi devam eden bin 500 kişi civarında hastamız var. Bu rakam bir dönem 5 bini buldu. Entübe hasta sayımız 15’e yakındır. Bizim yoğun bakım ve entübe sayımız biraz fazlaydı, onunda sebebi Vanlılar ilacı zamanında kullanmadılar. Bir kısmı hiç kullanmadı, bir kısmı da durumu ağırlaşınca kullanmaya başladı. İlaç tedavisi gecikince hastalık çok ciddi boyutlara ulaştı. Koordineli bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şuan vaka sayımızda ciddi derecede düşüş var. Sağlık çalışanlarımız gayet güzel bir çaba sarf etti. Mart ayından bu yana çocuğuna sarılmayan sağlık çalışanlarımız var” diye konuştu.    

“Herkesin Zeve şehitliğini ziyaret etmesi gerekir”   

Van'da 1915'te Ermeniler tarafından katledilen 2 bin 500 Müslüman anısına dikilen Zeve Şehitliğini herkesin ziyaret etmesi gerektiğini belirten Vali Bilmez, “Geçtiğimiz yıl bir dernek geldi ve 40 nine ile 40 çocuğu Çanakkale şehitliğine götüreceklerini söylediler. Dedim çok iyi ama sizden hiç Zeve Şehitliğine giden var mı? Gitmediklerini söylediler. Ya Çanakkale’ye gideceğine önce Zeve şehitliğine gidin. 40 tane nine ve çocuğu Çanakkale’ye götürmek büyük masraf ister, bak Zeve Şehitliğine bedava gidersin. Zeve Şehitliği bizim yanı başımızdadır. Bakın Çanakkale’ye gitmek çok önemli, çok anlamlı ama Zeve Şehitliğini görmeyip Çanakkale’ye gitmek yanlıştır. Keşke bir gün bir dernek arasa da Zeve Şehitliğine gitmek istediğini söylese, araç desteğinde bulunuruz. Van’da yaşayan herkesin Zeve şehitliğini ziyaret etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ufak dokunuşlarla daha güzel çalışmalar yapılabilir” dedi.   

“Vanspor’a elimizden geldiği kadar destek verdik”   

 TFF 2. Ligde mücadele eden Vanspor’a destek verdiklerini belirten Vali Bilmez, “Belediyelerin profesyonel liglerde oynayan takımlara direk destek vermesi gibi bir şansı yoktur. Bakın bizim bir tesisimiz var. Sembolik bir şekilde ihaleye çıkararak Vanspor’a veriyoruz. Ayrıca geçtiğimiz yıl bir milyon 600 bin lira destek verdik. Bakın Vanspor’un yönetimiyle hiçbir alakam yoktur. Yazın Vanspor seçime gitti. Turgut Lenk sarhoş kafayla her akşam arayıp takımı istiyordu. Sanki takım benim babamın takımıdır. Beni verem ettiler, iş bu duruma gelince Servet beyde takımı bırakmak istemedi. Vanspor’u kim alırsa alsın ne kimsenin karşısında ne de yanında yer aldık. Elimizden geldiği kadar destek vermeye çalışırız” şeklinde konuştu.   

“Vanspor adına para toplanmasına izin vermedim”

Vali Bilmez Vanspor’a bu yılda yardım yapacaklarını kaydederek, “Bakın ben göreve başladığım günden bu yana valiliğe veya belediyeye işi düşen kimseden Vanspor adına para alınmayacak dedim ve bugüne kadar da alınmadı. Kim valilik ve belediyeden Vanspor adına para isterse haberimiz olsun. Maalesef geçmişte böyle uygulamalar yapılmış ancak benim dönemimde kesinlikle izin vermem. Ben belediye işleri üzerinden camiye, Vanspor’a şuraya buraya para toplanmasından yana değilim. Benim idarecilik anlayışım budur. Eğer siz Vanlılar böyle bir vali istiyorsanız bir an önce beni gönderin para isteyen bir vali kendinize getirin. İlk günden son güne kadar böyle diyeceğim. Geçtiğimiz gün İçişleri Bakanıyla konuştum, Spor Toto’dan Diyarbakırspor ve Vanspor’a destek verilmesi için gerekli girişimleri yaptık. Ayrıca bizde ocak ayında BELVAN reklamı üzerinden destek verebiliriz. Vanspor ne zaman krize girerse böyle sahipsiz çocuk gibi getirip valinin önüne bırakırlar ya böyle bir şeyi kabul etmiyorum. Bununla alakam yok. Vanlılar el ele verip takımı hak ettiği yere getirsin. Hatta bende onların yanında olurum. Biri Vanspor’a valinin hatırına para veriyorsa hiç vermesin daha iyidir. Mangalda kül bırakmıyoruz, başka yerlerde de Vanlı diye geçiniyor, Vanspor’a sahip çıkmıyorsak bu da bizim ayıbımızdır” dedi.  

“Eğer bir daha böyle bir şey meydana gelirse muhtarı açığa alırız”  

Edremit TOKİ konutları yönetimiyle ilgili açıklamalarda bulunan Vali Bilmez, “TOKİ sosyal konutları borçlanması bitinceye kadar tapusu AFAD’ındır. O yüzden de AFAD’ın görevlendirdiği yönetim aidatları belirliyor. Daha önce bunlara bir vali yardımcısı bakıyordu. Ben göreve geldikten sonra her ilçenin kaymakamını yönetim kurulu başkanı olarak görevlendirdim. TOKİ konutlarının piyasaya belli bir borcu var. Daha önce İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait Boğaziçi Şirketi ile TOKİ ortaklık yaptı. Onlar bu işleri yürütüyordu. Sonra Boğaziçi Şirketi bu işten çekildi. Onların yerine Emlak Konut geldi. Onlarda belli bir süre yaptıktan sonra bıraktılar. Boğaziçi Şirketi de ciddi bir şekilde yönetememiş, piyasaya çok önemli borç bırakmışlar. Dosyayı Diyarbakır’da parasını peşin vererek bir avukata vermişler, 30 bine yakın dosyada tahsilat yapılmamış, Emlak Konut görevden ayrılınca bu işi yapan bir ekip yönetime talip oldu ve bütün borcu üstlendi. Bu ekip göreve gelir gelmez birkaç kişiyi işten çıkardı. Bu sefer Kalecik TOKİ yönetiminde işten çıkarılanlar da şirket kurarak bayan muhtarı da kendilerine sözcü seçtiler. İşten çıkarılıp şirket kuranlar bayan muhtarla birlikte eylem yapıp menfaat kavgasına girdiler ama yeni gelen AFAD Müdürü mülk sahipleriyle görüşüp bu sorunu çözmelidir. Şuan 6 milyon civarında çok ciddi bir borç var. Tabi TOKİ’nin alacağı da var. Şu anki yönetim Boğaziçi ve Emlak Konut’tan daha iyi götürüyor. Borcu kapattıktan sonra eğer yasal bir yolu varsa bunu TOKİ yönetimiyle de görüşüp o bina yönetimlerine devredelim. Bizim buradan çıkmamız gerekiyor. Şuan kaymakam arkadaşlarda yönetimden çıkmak istiyor. Ayrıca muhtarın o işten çıkarılanlarla hareket edip tencere tava eylemine destek vermesi yanlıştır. Biz kendisine gereken uyarıyı yaptık. Eğer bir daha böyle bir şey meydana gelirse muhtarı açığa alırız” diye konuştu. 

“Arıtma tesisinin bitirilmesi için en az 40 milyon liraya ihtiyacımız var” 

Van Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi projesinin bitirilmesi için 40 milyona ihtiyaç olduğunu belirten Vali Mehmet Emin Bilmez, “Büyükşehir Belediye hizmet binası yapı itibariyle güzel bir binadır. Hizmet verme açısından da kullanılabilir bir binadır ama yer itibariyle belediye, valilik binası ana arterler üzerinde olursa daha doğru olur. Şehrin tanıtımına da daha iyi katkı sunar. Kişisel kanaatim şuan belediyenin giderlerini bina için harcayamayız. Çünkü gelirlerimizde pandemiden dolayı yüzde 45 civarında bir daralma oldu. VASKİ’nin bir bina ihtiyacı var. Geçtiğimiz gün yaptığımız toplantıda da gündeme getirdik ancak şuan bina yapma gibi bir işe giremeyiz. Çünkü daha arıtmayı bitirmemişken, daha birçok köyümüzün içme suyu sorununu giderememişken, Çatak ilçesinin arıtması 2011 yılında ihale edilmiş ve halen çözülememiş, biz bunları çözmeden bina yapamayız. Bu çok doğru da olmaz. Vatandaşların hayatını binalar çok etkilemez. Bizim daha çok sokağa dokunmamız, alt yapıya dokunmamız gerektiğini düşünüyorum. Bizim bir an evvel arıtma tesisini hayata geçirmemiz lazım. VASKİ’ye 10 sene sonra bir bina yapabiliriz veya bir sokağın bakım onarımını yine 10 sene sonra yapabiliriz ama kirlenen bir Van Gölü’nü 10 sene sonra geri getiremeyiz. Onun için çok ciddi bir sıkıntıda olmamıza rağmen 100 milyon kredi kullandık, bunun 3 milyonunu Çatak için değerlendirdik. Arıtma tesisinin bitirilmesi için en az 40 milyona daha ihtiyacımız var. Arıtma tesisi şuan son aşamaya geldi. Sadece montaj kısımları kaldı. Kredimiz onaylandıktan hemen sonra arıtma bize 170 milyon küsura mal olacak. Bu işler bitmeden VASKİ’ye bina yapamayız, kaldı ki mevcut hizmet binasıyla ilgili şuan davalığız. Müteahhit daha alacağını bile tam alamamış, orada bir çökme olmuş, dava devam ediyor” şeklinde konuştu.  

“Van’ı Van merkeze hapsettik” 

Van’ın imar planındaki sorunlarına değinen Vali Bilmez, “Prestij cadde projesini Cumhuriyet Caddesinde uygulamamamızın nedeni bizim kentimizin imarındaki en büyük sıkıntı bana göre kente yapılan ihanettir. Hep merkezde kat yüksekliğine giderek Van’ı Van merkeze hapsettik. Oysa bizim şehri yaymamız gerekiyordu. Bu sene Hacıbekir’i uzatmamızın nedeni yoğunluğu Cumhuriyet ve Beşyoldan almaktı. Milli Egemenlik Caddesinin mağazaları, yeme içme sektörü ve kaldırımları Maraş’tan daha iyidir. Milli Egemenliği düzeltirken, Urartu’dan aşağı inen kısım çok kötü oldu. Keşif artışıyla da orayı da dahil ettik. Belediye Sağlık Sokağı açmak için 18 yıl önce karar almış ancak bir türlü açılamamıştır. Orada bir sitemiz vardı. Sitenin sahipleri çok ciddi bir direnç gösterdiler ama bittikten sonra gelip teşekkür ettiler. Tek şartları yolun tek yönlü olmasıydı ama biz yapıp bitirdikten sonra bu sefer tek yönlü olmayacağını söylediler. Biz hemen akabinde yolu çift yönlü yaptık. İmkanlar ölçüsünde Prestij cadde projemizi yeni caddelerle hayata geçirmeye devam edeceğiz. Bizim kentin cazibesini yaymamız gerekiyor. Yayamazsak Cumhuriyet ve Maraş Caddesini ne kadar popüler yaparsak yapalım hapsoluruz. Van’ın imarı için bir ihale yaptık. Adamlar yüzde 98 kırım yaptı. İhaleyi iptal ettik, şimdi belediyelerle bir daha bir araya gelerek imar konusunu çözmeye çalışıyoruz. Bugüne dek Büyükşehir Belediyemizin bir imar yönetmenliği yoktu. Buradaki mimar, mühendislerle bir araya gelerek hazırlattık. Bakanlıktadır, inşallah bir an evvel onaylanır. Şuanda da belli periyodlarla en az merkez ilçe belediyeleriyle bir araya gelip imarda bir bütünlük sağlamaya çalışıyoruz. Daha önce parsel bazda kat yüksekliği veya imar değişikliği imkanı vardı. O bu bölgede çok kötü işleniyor. Bazen hatıra binaen, bazen zaruretten, bazen belediyenin menfaati şahsi menfaat karşılığında çok suiistimal edildi. Onun için kent bir türlü İpekyolu’ndan çıkıp da Tuşba’ya, Edremit’te doğru gitmiyor. Bizim kenti yaymamız gerekiyor. Şabaniye Caddesi iyi bir cadde olması gerekiyor. Ticari alana kayması lazım ki Van’ın merkezinin yükü hafiflesin. Önümüzdeki süreçte Şabaniye Caddesinin Hatuniye kısmına 18. madde uygulaması yapılmış ancak açılmamış, şimdi onu açmaya çalışıyoruz. Açınca mülk sahipleri bağırıp çağırıyor. Halbuki yol açılırsa onların binaları, mülkleri değerlenecek. Zaman zaman bir direnç ile karşılaşıyoruz ama bittikten sonra memnuniyetle karşılıyorlar. Hatuniye Caddesine gittim, birileri bina yapmaya, birileri de yıkmaya başlamış, inşallah orayı Van Kalesine doğru götürüp kale yolu, Hatuniye Caddesi ve İskele Caddesindeki yükü hafifleteceğiz. Emniyet binasının yapıldığı yerde İskele Caddesinin yoğunluk yükünü çok arttırdı.  Bizim bunu hafifletmemiz gerekiyor. Hatuniye’den kaleye kadar gidilebilecek” ifadelerini kullandı.   

Bakmadan Geçme