Almanya'daki Türkler

Türk işçilerinin  Almanya'ya gönderilme nedenlerine baktığımızda ilk akla gelen DPT'nın 5 Yıllık Kalkınma Planı çerçevesinde Almanya'ya gönderilen işçilerin orada belli bir süre çalışıp, kalifiye eleman olarak Türkiye sanayine katkı sağlamısı olarak düşünülmüştür.
Batı Avrupa'ya işçi göçünün başladığı dönemde gidici olarak görülen işçilerin ailelerini de yanına getirerek kalıcı hale gelmeleri ile Almanya'da göçmen işçilerin bu durumu kabul edilerek buna uygun politikalar geliştirmesi 1990'lı yıllarının sonlarına denk gelmektedir.
Almanya'daki vatandaşlarımızın yaklaşık 50 yıllık göç tarihinde farklı sorunları olmuştur. İlk yıllarda en önemli sorun dil bilmemekten kaynaklanırken bunun yerini zamanla ekonomik sorunlar ve yaşanan önyargıla almıştır.
Burada yaşayan Türkler kalıcı hale gelince çocuklarının eğitimi ve geleceği de başka bir sorun haline gelmiştir. Türk göçmenlerin çocukları ileri düzeyde eğitim alamamaktadırlar. Bu durum da, Almanların Türklere menfi bakışlarını etkileyen sebeplerden biridir.
Başlangıçta uyum politikası tezini işleyen Almanya hiç bir zaman asimilasyon politikasından vazgeçmemiştir. Almanya'da 2000 yılındaki vatandaşlık yasası ve 2007 de uygulamaya koyulan yeni göç yasası ile verilen haklardan geriye dönüş yaşanmıştır.
Vatandaşlığa geçiş ve oturum hakkı için getirilen zorunlu dil ve vatandaşlık testi Almanya'da yaşayan Türkler tarafından büyük tepki toplamıştır.
Almanya 2000' li yıllarda uyum politikasından vazgeçerek asimilasyon politikasına yönelmiştir bunu yaparken kendisine Holland'ayı örnek almıştır. Almanya kendi göç politikasını bir türlü geliştiremediğinden sürekli başka ülkeleri takip etmiştir. Aile birleşiminin zorlaştırılması, ana dille konuşulmasının bir çok yerde yasaklanması, vatandaşlık testi gibi uygulamalar asimilisyon politikasında ısrarcı olduğunu göstermektedir.
Almanya'daki Türklerin büyük bir kısmı ölünce Türkiye'de gömülmek istiyor. Bunun başlıca sebebi, bu ülkede kabul görülmemeleridir. Halbuki gelinen nokta, Türklerin artık Almanya'daki kuralları bilmek konusunda bir sorunları kalmadığını gösteriyor. Türklerin Almanca konuşma düzeyleri yüksektir. Okuma ve yazma düzeyleri ise konuşma kadar yüksek olmasada da çok düşük değildir. Türkçe seviyesi düşük olan kesim ise daha çok 3.nesildir.
Almanya göç politikasını oluştururken göçmenlerin de düşüncelerini alması, gerçek anlamda uyuma yönelik politikasının da kabul görmesini kolaylaştırmış olur.
Türk Alman birlekteliğini ve iki kültürün daha yakından tanınmasını sağlayacak aktiviteler düzenlenirse, Türklerle Almanlar arasında iletişim artar ve birbirlerini daha iyi anlayan iki toplum arasındaki önyargılar da böylece azalmış olur.

vanhaber, van, haber, van haber

Bakmadan Geçme