Zehirleyerek Çıkar Sağlayanlara Sözüm!

Yapılırken göremediğimiz ne kadar çok şey tüketiyoruz. Aylık veya yıllık teftişler sırasında yakalanan süresi geçmiş, sağlıksız ortamlarda imalatı yapılan yiyecekleri, yakalanana kadar hem kendimiz, hem de bakmakla yükümlü olduğumuz sevdiklerimizi zehirliyoruz. Zehirlenme haberlerini televizyonlarda, gazetelerde şahit oluyoruz.  
İnsanları zehirlemekten kimin ne çıkarı olabilir ki?
Sağlıksız ortamda yapılan imalatlarla ne kadar kazanç sağlanır?
Hiç mi korkmuyorsunuz?
Ama doğruya niçin korkasınız ki…
Korkmayın!… Zaten insanlar sizin ne yaptığınızı bile çakmazlar. Bunu tıptan tutun da, eğitim sektörüne, insanların yaşamlarını doğrudan ilgilendiren mesleklerde bile gördük bu güne kadar. Böyle büyük boşlukları, küçük insanlarla doldurmaya çalıştık. Şöyle bir kafanızı kaldırıp da, etrafınıza bakın bir, neler neler çıkacak karşınıza. İnsanları doğrudan ilgilendiren her yerde, en tepe noktalar da bile, böyle ne yaptığının farkında olmayan, sadece görüntüyü kurtarmaya çalışan insanlar yok mu? Sadece parlak bir ışıkla insanların gözlerini boyamaya çalışanlar. Bizim insanlarımız da onları alıp başlarına taç ediyorlar. Tabii gelenekten gelen, insana ve makama duyulan bir saygı var.
Olumsuzlukları görmek için neler yapmalı?
Hem bakmıyoruz, hem de baktığımızda göremiyoruz. Böylelikle onlar da toplumun bu zaafını sonuna kadar sömürüyorlar. Tabi ellerinde bulundurdukları kaynakları ve gücü de, sonuna kadar tüketiyorlar. Peki, bu kaynaklar ve güç kim sayesinde o insanlara ulaşıyor. Tabi ki sizin, bizim sayemizde. Bunların hepsi bizim cebimizden çıkıyor. Ben işin siyasi yanından değil, insani boyutundan bahsediyorum.
Türkiye'nin her köşesinde, ne diğer insanların hayatları bu insanlar karşısında, bu kadar değersiz, ne de onların bize sundukları söyledikleri kadar değerli. İnsanlar söyledikleri kadar değere sahipseler, artık bir şeyler üretseler iyi olur. Ve ürettikleri de üçüncü sınıf şeyler olmaktan öteye gitmeli. Çünkü tüm dünyada olduğu gibi bizde de kaynakların çok kıymetli olduğu, günümüzde insanların bu kaynakları böyle fütursuzca tüketme hakları yok.
İnsan sağlığı her şeyden üstün olmalı…
Emeğe her zaman saygım vardır… Emekçi emeğini koşullara uygun yaparken, işverende aynı özenle halka sunmalı… Promosyon, süper indirimler, hediye çekleri adı altında bozuk, tarihi geçmiş ürünlerle halkın sağlığıyla oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Marka olmuş iş merkezleri, alışveriş dükkânları, hiper-süper marketler ve benzeri itibara sizi getirenler müşterilerinizdir. Sizinde onlara karşı bir sorumluluğunuz olduğunu lütfen unutmayın.
 Sağlıklı ve mutlu kalın…

Bakmadan Geçme