BÜYÜK ŞEHİRE BÜYÜK STAT YAKIŞIR!

Bu köşeden, deprem sonrası verilen tüm sözlerin takipçisi olacağız. Bol keseden sunulan vaatler ve söz verilip de yapılmayan yardımların akıbetinin ne olacağı henüz belli değilse bile hükümet yetkililerinin Van'a olan projelerinin ardı arkası kesilmiyor. Yinede bu taahhütler, biz Vanlıları umutlandırıyor ve sevindiriyor doğrusu. Nasıl olsa er ya da geç, ne kadarının gerçekleşeceği ortaya çıkacaktır. Bu sözlerden en sonuncusu da geçtiğimiz günlerde Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç' tarafından dile getirildi. Henüz tam olarak doğrulanmamakla birlikte Bakan, ''Van'a 20 bin kişilik yeni stat yapmayı planlıyoruz'' demiş. Zaten Toki tarafından 12 kente 12 stat projesi adı altında ülkesel çapta yürüyen bir proje var ve bu amaçla, Adana, Gaziantep, Konya ve Mersin gibi illere yüksek kapasiteli ve modern bir şekilde dizayn edilmiş statlar yapılması gündemde. Fakat bu projede Van'ın adı geçmiyor. Aslında hâlihazırda Toki, deprem konutları için şehirde inşaata girişmişken, büyükşehir olmaya adım adım yaklaşan Van'a, büyük bir stat yapımına başlansa da bizde bu sonu gelmez vaatlerin içinin boş olmadığını bir görsek diyorum.
Nice devlerin dize geldiği Van Atatürk şehir stadı, artık o eski şaşalı günlerinden çok uzak. Ne öyle bir takım ne de öyle bir taraftar kaldı. Fakat o dönemlerde antrenmanlarda bile binlerce kişinin ziyaret ettiği, büyük takımlarla oynanan maçlarda on binlerce taraftarın akın ettiği günler, daha dün gibi hafızalarımızda. Hatırlarsınız! Fenerbahçe'yi yendiğimiz maçtaki mahşeri kalabalığı. O maçın oynandığı sezon, açık tribün tarafında bulunan portatif tribünler kale arkasına taşınmış ve yeni yapılan açık tribünler eklenmiş, stadın kapasitesi biraz daha artırılmıştı. Sonraki sezonda, kale arkasında bulunan portatif tribünlerde kaldırılarak açık tribünlerle birleşik halde bugünkü U şeklindeki haline kavuşmuştu stat.
Bu statta oynanmış maçlarda acı tatlı birçok anımız var. Patates tarlasını andıran zemininde tüm ekipleri ekarte edip, 1.lige yükseldiğimiz son Petrol Ofisi maçını anımsadınız mı? Hakemin son düdüğüyle birlikte, tüm taraftarlar hep beraber tel örgüleri aşıp sahaya atlamış, bu destansı mucizeyi yaşatan futbolcularla sarılmaya koşmuştuk. Hüseyin, Turgay, Cevdet gibi efsane futbolculardan oluşan o taş gibi takım, bu statta bizlere ne inanılmaz maçlar izletmişti.
Tabi, olaylı Trabzon ve Antalya karşılaşmaları gibi üzücü maçlara da ev sahipliği yapmıştı bu stat. Haa bir de ulusal kanallardan canlı yayınlanan gece maçlarında, ara sıra kesilen elektrikler yüzünden de bazen tüm Türkiye'ye rezil olduğumuzu da unutmayalım. Uluslar arası karşılaşmalarda oynandı burada. Rıdvan Dilmen'le şampiyonluğa koştuğumuz yıl, ismini hatırlayamadığım ''sanırım balkan ülkelerinden biriyle'' Ümit Millilerimiz bu stada karşılaşmıştı.
O statla ilgili en güzel anılarımızdan biri de paramız olmadığı zamanlar, maça giremeyince stadın etrafında bulunan yüksek binaların inşaatlarından beleşe izlediğimiz maçlardı. Duyduğuma göre, o binalarda deprem sonrası yıkıma uğramış. Yani depremin yıktığı mezun olduğumuz okullar gibi maç izlediğimiz binalar da yok artık. Böylece tam anlamıyla depremin çocukluk ve gençlik anılarımızı ne denli yerle bir ettiğini anlıyoruz acıyla.
Evet, zaman çok çabuk geçse de, daha dün gibi hatırlıyorum o stadın zemininin düzenlendiği günleri. 1994 yılında stadı sezona yetiştirmek için, Van'ın değişik ilçelerindeki doğal mera çimleri, rulo halinde sökülerek tırlarla stada getirilmişti. Saha bu doğal çimlerle kaplanmış ve alelacele sezona yetiştirilmişti.
Daha sonra takımın forma renginin mavi beyaza dönüştürüldüğü 96 sezonunda, stadyumun kapasitesi büyütülerek zemin yeniden tesviye edilmişti.  Ben dahil birçok spor severin o çimlerde emeği var. Akşamları her gün stada uğrar, rulo çimlerin arasına kaynaşmayı sağlamak için çim tohumu eken ekibe, bizlerde yardım ederdik. Heyecanla sezonun biran önce başlaması için sabırsızlanırdık. Fakat sahanın onarımı sezona yetişemediğinden uzun süre tüm maçlarını deplasmanda oynamak zorunda kalan Vanspor, o sezon ligden düşmüştü. 
Van şehir stadı, bugün ışıklandırması olan, UEFA standartlarında, çoğu 2.lig kulübünde bile bulunmayan imkânlara sahiptir. Stadımız bu haliyle çok eski olmamasına rağmen, yinede her Vanlı sporseverin gönlünde, Van'a yakışır modern ve büyük bir stadın hayali yatmaktadır. Depremde muhakkak ki bu emektar stadımızda yorgun düşmüştür. Artık bu tarih dolu mekân, dinlenmelidir bizce. 
Van'a verilen diğer bir taahhüt ise Edremit'te yapılması planlanan dev spor salonuydu. Bu yatırımın ne aşamada olduğunu tam olarak bilemiyoruz ama kamuoyuna sunulduğu hali gerçekten muhteşemdi. Yapılacak olan bu 5 bin kişilik kapalı spor salonu, Van'da çok büyük bir eksiğin tamamlanmasına vesile olacaktır. Şehir stadı gibi Beşyol'da bulunan kapalı spor salonunda da hepimizin anıları yatmakta. Düşünülen bu yatırımlar, Van'daki modern spor tesisi açığının kapatılması ve bölgeye hitap etmesi açısından son derece gereklidir. Ayrıca bir bakıma çok geç kalınmış yatırımlardır. Bu tesisler Van'ın dev müsabakalara ev sahipliği yapmasına da vesile olacaktır. 
Geçtiğimiz yıllarda ilimiz, önemli spor organizasyonlarına çok başarılı bir şekilde ev sahipliği yapmıştı. Sorunsuz bir şekilde tamamlanan her türlü etkinlik, kentin kamuoyunda 'bazen olumsuz algılanan' imajını düzeltmekte ve önyargıları kırmaktadır. Dolayısıyla her fırsatı değerlendirip, bu tip organizasyonların üstlenilmesi ve başarıyla tamamlatılması çok önemlidir. Hele hele deprem sonrası kentin, yeniden cazibe merkezi konumuna erişmesi ve acı hatıralarının unutulup, hayatın normal akışına dönmesi için bu tip organizasyonlar ilaç gibi gelecektir.
Hatırlayacaksınız; 2011'de 4.sü düzenlenen Dünya Offshore Şampiyonası Van Gölü Etabında, 2 ulusal kanalın 2 gün boyunca canlı yayınla izleyenlerine aktardığı nefis görüntüler, ilin tanıtımına ve yıllardır ihmal edilen gölün, bir kez daha hatırlanmasına sebep olmuştu. Üst üste her yıl bir etabı muhakkak Van gölünde koşulan dünya Offshore yarışması, artık geleneksel hale gelmiş adeta Van gölüyle özdeşlemiş bir organizasyona dönüşmüştü. Eminim bu yılda gerçekleşmesi için o görkemli teknelerin yolunu gözleyen, heyecan dolu yarışları izlemeye gün sayan, birçok sporsever vardır Van'da.
Aynı şekilde geçen yıl Haziran ayında 2. si düzenlenen ve Trt'den de naklen yayınlanan ''Van Denizi Su Sporları Şenlikleri'' ayrı bir güzellik olarak yansımıştı ekranlara. Yelkenden kanoya, dragon yarışlarından, Çatak'taki rafting'e kadar bir dizi etkinliğe sahne olan Van'da, adeta bomboş geçen yılların acısı çıkarılmıştı.
Böylece, bir zamanlar tek bir yelkenlinin bile yüzmediği Türkiye'nin en büyük gölü ''Su Sporları Merkezine'' kavuştuğu gibi büyük çaplı organizasyonlara da ev sahipliği yapmaya başlamıştı. Valiliğin bu öngörüsü sayesinde, Van gölü artık su sporları organizasyonlarında ve yetiştireceği sporcuları bakımından da çok iddialı bir konuma yükselmişti.
Yine 2010 yılında Kickboks şampiyonası da Van'da yapılmış, büyük bir ilgi görmüştü. Türkiye'nin en köklü Kickboks organizasyonu olan; ''Ergen Ring Ateşi Kickboks Şampiyonasında'' Van, uluslararası arenada tanıtım fırsatı bulmuştu. Aynı yıl, Türkiye genelinde 25 ilden, toplam 240 sporcunun iştirak ettiği ''Yıldızlar Ferdi Türkiye Halter Şampiyonası'' da Van'da büyük bir heyecanla başarılı bir şekilde icra edilmişti.
Van, üzerindeki bu musibetleri atlatır atlatmaz, yeni yapılması planlanan bu spor tesislerinde daha nice ulusal veya uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapacaktır. Kim bilir bakarsınız Ziraat Türkiye Kupası statüsüne göre, 4.madde 6. Fıkrada belirtilen; ''Final müsabakası, yarı finalde tur atlayan iki takım arasında TFF tarafından belirlenecek olan tarafsız sahada tek maç üzerinden oynanır'' şartına istinaden, bir ''Türkiye Kupası Finali'' Van'da yeni stadımızda oynanır. Neden olmasın?
VAN HABER VANSESİ

Bakmadan Geçme