BELIRLENEN SOSYAL DURUMLAR

LIEBOWITZ SOSYAL FOBI ÖLÇEĞI'NDE
BELIRLENEN SOSYAL DURUMLAR
" Toplum içinde telefonla görüşme
" Küçük bir grup etkinliğinde yer alma
" Toplum içinde yemek yeme
" Toplum içinde bir şeyler içme
" Yetkili biri ile konuşma
" Dinleyiciler önünde konuşma, rol yapma
" Partiye/ eğlenceye gitme
" Başkaları tarafından izlenirken çalışma
" Başkaları tarafından izlenirken yazma
" Çok iyi tanımadığı biriyle telefonda görüşme
" Çok iyi tanımadığı biriyle yüz yüze konuşma
" Yabancılarla karşılaşma
" Genel tuvaletleri kullanma
" Birilerinin oturduğu odaya girme
" İlgi odağı olma
" Bir toplantıda hazırlıksız konuşma yapma
" Yetenek, yeti veya bilgi testine tabi tutulma
" İyi tanımadığı birine onaylanmadığını veya aynı düşüncede olmadığını ifade etme
" Çok iyi tanımadığı birinin gözlerinin içine bakma
" Önceden hazırlanmış bir raporu bir gruba sözel olarak sunma
" Romantik veya cinsel ilişki amacıyla birini tavlamaya çalışma
" Alınan bir malı parasını geri almak üzere iade etme
" Parti / davet verme
" Israrlı bir satıcıya karşı koyma
NEDENLERİ?
Kalıtsal geçişin rolü çok güçlü olmasa da vardır. Akrabaları arasında sosyal fobik olan kişilerin bu hastalığa yakalanma riski bir miktar daha yüksektir.
En önemli etmenlerden biri beyinde bir takım kimyasal ve elektriksel bozukluklar olduğudur, özellikle serotonin adı verilen bu kimyasal maddenin beyindeki oranının normalden az olduğu veya iletimde aksaklıklar bulunduğu ileri sürülmüştür.
Ayrıca zihinsel altyapısı önceden hazırlanmış olan sosyal fobi bazen belirli bir olaydan sonra gün yüzüne çıkmış ve örseleyici bir yaşantı ile koşullanarak yerleşmiş olabilir. Örneğin öğrenci sınıfta ders anlatırken bir hata yapmış ve arkadaşları ona gülmüştür. O da küçük düştüğünü, rezil olduğunu düşündüğü için utanç hissine kapılmış ve bedensel belirtiler göstermiştir. Bir dahaki sefere ders anlatmak için yine tahtaya çıktığında önceki deneyimi olumsuz beklentilere yol açacak, bulunduğu ortam duygularını tetikleyecek ve belirtiler ortaya çıkacaktır.
Çocuk yetiştirme biçimi de hastalığın oluşmasında önemli etmendir. Genelde aşırı koruyucu, ya da red edici, duygusal sıcaklıktan yoksun, katı anne babalar olabilir. Bazen çocuktan yüksek beklentileri olduğunda bunlara ulaşılamayınca çocuk cezalandırılabilir, böylece başarısızlık korkusu gelişebilir.
Tanıdık olmayan ortamlara, insanlara ve nesnelere aşırı korku duyma olarak tanımlanan davranışsal ketlenmenin, sosyal fobi gelişiminde öncül belirti olduğu söylenmiştir.
SOSYAL FOBİ NASIL TEDAVİ EDİLEBİLİR?
Tedavisi olan bir hastalıktır. Her şeyden önce gerçekçi beklentiler içinde olmak gerekir. Beraberinde diğer psikiyatrik hastalıkların olması, başlangıç yaşının erken olması, kişinin tedavi isteği gibi bir çok etken tedavinin başarısını etkilemektedir.
İlaç tedavisi ve psikoterapi uygulanır. Hastanın durumuna göre bazen tek başına psikoterapi, bazen ilaç tedavisi uygulansa da genelde her ikisinin beraber uygulanmasında başarı daha yüksektir. İlaç tedavisinde özellikle serotonin sistemi üzerinde etkili olan ilaçlar seçilir.
Tedavinin ilk günlerinde hafif bulantı, baş ağrısı, uyku bozukluğu, midede huzursuzluk gibi geçici yan etkiler oluşabileceği, zamanla bu belirtilere vücudun alışabileceği hastaya bildirilir. Bu ilaçlar bağımlılık yapmaz, kalıcı hasar veren yan etkileri yoktur. İlaç etkisinin ortaya çıkması için iki-üç hafta kadar beklemek gerekir. İlacın etkili olup olmadığına karar vermek için en az 4 hafta süre geçmelidir. Tedavi süresi,ortalama 6-12aydır.
PSİKOTERAPİ ETKİLİ Mİ?
Sosyal fobide en sık uygulanan terapi şekli KOGNİTİF (BILIŞSEL) DAVRANIŞÇI TERAPI' dir. Ayrıca aile ve grup terapisi de uygulanabilir.
DAVRANIŞÇI TERAPIDE; model olma, yakınmaların üstüne gitme, belirtileri daha net algılayabilmesi için rol oynama, gevşeme eğitimi, sosyal beceri eğitimi gibi her hastada farklı uygulanabilecek yöntemler vardır.
BILIŞSEL TERAPIDE; kaygı duyguları ve bu kaygıya karşı oluşan bedensel tepkileri tanıma, kaygı doğuran durumlardaki düşüncelerin ne olduğunu anlama, bunlara karşı başa çıkma stratejileri geliştirme gibi aşamalar vardır.
İnsanlar belirli bir durumda ne olabileceğine ilişkin, neyi yapıp, neyi yapamayacaklarına ilişkin ve başkalarının onlar hakkında ne düşündüğüne ilişkin doğru olmayan öngörülerde bulundukları zaman kaygılı düşüncelere kapılırlar.
VAN HABERLER,HABERLER VAN

Bakmadan Geçme