Emek ve Demokrasi Güç Birliği’nden Açıklama

Van’da yeni oluşturulan Emek ve Demokrasi Güç Birliği üyeleri basın toplantısı düzenleyerek son dönemlerde yaşanan olaylar ile ilgili açıklamalarda bulundular.

İlhan Siyahtaş

Sivil toplum örgütleri ve kurumlar tarafından kurduğu ve desteklediği Emek ve Demokrasi Güç Birliği üyeleri Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) ‘da bir araya gelerek son dönemde yaşanan olaylar ile ilgili basın açıklaması yaptılar.

Basın açıklamasını okuyan İHD Başkanı Murat Melet, “ Bölgemizde birçok il ve ilçe merkezi savaş alanına dönmüş, yaşanan çatışmalar nedeniyle birçok sivil yurttaş yaşamını yitirmiş artık barış dilinin yerini savaş dili almış, barış dillendirilmez olmuştur. Yaşanan çatışmalar ve patlayan bombalar nedeniyle insanlar sokakta hatta evinde bile güvende hissedemez olmuştur. Çözüm süreci ile halklarda oluşan barış umudu yerini karamsarlığa bıraksa da eninde sonunda sorunların tek çözümünün müzakereden ve barıştan geçtiğini bir kez daha belirtmek, dillendirmek istiyoruz. Savaşa, kıyıma ve insanlık suçlarına karşı halkların barış arzusu ve umudunu canlı tutmaya devam edeceğiz. Basın özgürlüğü konusunda ‘12 Eylül Askeri darbesi’ uygulamalarının aratmayan ve hatta kimi zaman aşan baskılarla karşı karşıya bulunduğunu söylemek isteriz. Özellikle siyasal iktidarın düşünce dünyası ile uyuşmayan muhalif basına yönelik gözaltı, soruşturma ve tutuklama, haber sitelerine erişimi engelleme, haber takibini zorlaştırma gibi uygulamalarıyla basın özgürlüğü üzerinde sansür ve baskının oluştuğunu ifade etmek isteriz. 1'i çizgi film kanalı ZAROK TV olmak üzere 10 TV kanalının yayını kesilmiştir. Bu kanallardan biri de ilimizin tek ulusal çapta yayın yapan kanalı Van TV'dir. Basına dönük yapılan uygulamanın insani ve hukuki hiçbir gerekçenin olmadığını dile getirmek istiyoruz. Siyasetçilerin, demokrasiyi savunanların, hak arayıcılarının hergün gözaltına alındığı, tutuklandığı bir sürecin tanıkları, sanıkları olmak durumda bırakıldık. Uzun süredir, geniş kapsamlı bir gözaltı ve tutuklama furyasının başladığını özelliklede DBP ve HDP üzerindeki baskının kabul edilmeyeceği, bu baskının Ülkemizdeki birlikteliğe zarar verdiğini hatırlatmak isteriz. Siyasal iktidar AKP baskı politikalarından derhal vazgeçmelidir. Siyaset ve diyalog yolu açık bırakılmalıdır. Siyaset yapma ve yaşam hakkı tanınmalıdır. Gözaltında olan ve tutuklu bulunan tüm siyasetçiler bırakılmalıdır. Halkaların iradesi olan belediyelere atadığı kayyumları geri çekmelidir. OHAL derhal kaldırılmalıdır. Hapishanelerdeki baskı, tecrit, işkenceye son verilmelidir. Silahlı çatışmalar bir an önce son bulmalı, derhal çatışmasızlık sağlanmalıdır. Nefret diline karşı hoşgörü şiddete karşı barışı, sömürülere karşı toplumsal adaleti, ötekileştirme yerine birlikte yaşamı, öldürme yerine yaşatmayı savunmanın her zamankinden daha acil bir görev olduğunun bilincindeyiz. Bu zor dönemde özgürlüğü, demokrasiyi, insan haklarını sınır tanımaksızın savunmanın ağır ama kutsal bir görev olduğunun toplumların tüm dinamiklerine hatırlatmak isteriz.el ele vererek birlikte demokratik bir yaşamı inşaa ederek onurlu bir barışı gerçekleştirmenin tam da zamanıdır” şeklinde konuştu. 

Bakmadan Geçme