VAN DEPREMİ ARAŞTIRMA ÖNERGESİ

Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) bir grup milletvekilinin, bir süre önce deprem bölgesi Van’da yaptıkları incelemenin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) bir araştırma önergesi sunacakları bildirildi.
CHP İstanbul Milletvekilleri Bihlun Tamaylıgil, Sezgin Tanrıkulu ve Umut Oran imzası ile hazırlanan ve 3 Ekim 2012 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulacağı açıklanan soru önergesi metninde, Van merkez ve çevresinde 23 Ekim 2012’de yaşanan büyük deprem ve sonrasında yaşanan artçılarla birlikte yüzlerce yurttaşın yaşamını yitirdiği, on binlerce insanının ise evsiz kaldığı belirtildi. Zorlu bir kış koşulunun ardından Van’daki vatandaşların halen büyük güçlükler yaşadığını, aradan geçen 10 ayın ardından 19-20 Ağustos 2012 tarihlerinde Van merkez, Muradiye ve Erciş ilçeleri ile Canik köyünde yerinde yapılan incelemelerde saptadıklarını belirten milletvekilleri, “Van genelinde birçok örneği olduğu gibi Canik köyü ve çevresinde 17 caminin yıkılmasına karşın aradan geçen 300 günü aşkın sürede yenileri yapılmadı. Canik’te sağlık ocağı bulunmasına karşın personelin lojmanının yapılmaması nedeniyle personelin hafta sonu köyde kalmaması mümkün olmamakta ve tetanos aşısı dahi yapılamamakta, bunun için büyük masraf yapan köylü yurttaşlarımız 50 kilometre ilerideki Van’a gitmek zorunda kalmaktadır. Muradiye ilçesinde hizmet veren DSİ, Tapu-Kadastro, Meteoroloji müdürlükleri ile cezaevinin kapatılması nedeniyle zaten zorda olan esnaf tamamen bitme noktasına gelmiştir. Çünkü ilçede sadece emniyet müdürlüğü, belediye ve Ziraat Bankası ile kamu hizmetleri verilmektedir. Erciş’te ise tekerlekli sandalye ile yaşama tutunmaya çalışan bedensel engelli, okuma-yazma bilmeyen Menşure Durmaz, kirada oturdukları evde deprem nedeniyle ağabeyinin vefat ettiğini, şimdi dul kalan yengesiyle birlikte konteynırda yaşadıklarını, kendilerine konut yardımı yapılmadığını söyledi. Kiracılara konut yardımı yapılmamasının özellikle dul kalan kadınlar için büyük sıkıntı yaratması yaygın bir sorundur. Erciş Kışla Mahallesi’nde toplam 17 bin 500 nüfus olmasına karşın sadece 12 derslikli bir okul olması ve bu durumun Van genelinde geçerli olması yakıncı sorunlardan birisini oluşturmaktadır. Çelebibağ beldesinde yıkılan evlerin yerine yenisinin yapılmasına izin verilmemesi halk arasında rant kaygısına yol açmıştır. Erciş’te deprem sonrasında 7 bin büyük ve küçükbaş küpeli hayvan daha güvenli diye Muradiye’ye gönderilmesine ve daha sonra bu hayvanlar sahipleri tarafından geriye getirilmesine karşın devletin söz verdiği büyükbaş için 400 TL, küçükbaş içinse 60 TL’lik destek bedelinin ödenmemesi dikkat çekici sorunlardan birisidir. Erciş’te 5 bin 350 konteynır yapılmasına karşın halen bunların sadece yüzde 30’unun dolu olduğu belirtilmektedir” denildi.
Yine Erciş’te 4 bin 500 ağır hasarlı konut bulunmasına karşın burada 5 bin 500 konut yapıldığı ve bu konutlar için sadece 2 bin 300 kişinin başvurduğu, bunların da yüzde 90’ının da koşullarının uygun olmaması nedeniyle iptal edildiğinin öğrenildiği belirtilen önergede, “Sonuç olarak sadece bin 400 konut verilmesi, uygun planlama yapılmayarak kamu kaynağının israf edildiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca yapılan konutların 100 bin TL karşılığında depremzedeye teslim edildiği bunun 70 binini ilgili kişinin ödemesine karşılık sadece 30 binini devletin karşılaması sosyal devlet anlayışına uygun görüntü oluşturmamaktadır. TOKİ’nin bu konutları maliyetine, kar amacı gütmeksizin teslim etmesi gerektiği vatandaş tarafından sıklıkla dile getirilmektedir. Konutların yapım aşamasında ise yüklenici firmaların malzeme ve işçilikte yerel kaynaklardan yararlanmaması da istihdam açısından bölge ekonomisi için sekter bir tavır ortaya koymuştur” ifadeleri kullanıldı.
Hazırlanan soru önergesinde, yöre halkının, 1976 Depremi'nde dahi büyük hasar gören binalar için yapılan konutların 20 yıl geri ödemesiz olarak teslim edildiğini, bugün ise TOKİ’ye 2 yıl sonra ödeme yapmak durumunda kalınmasının büyük çelişki oluşturduğunu belirtmekte olduğu ifade edildi. Doğunun kendine özgü koşullarından ötürü tapuların baba veya baba yoksa büyük ağabeyin üzerine kayıtlı olması nedeniyle örneğin depremde yıkılan 10 dairelik bir binada büyük sıkıntıya yol açtığı ifade edilerek şu hususlar anlatıldı.
“Binada yaşayan 10 kardeş veya akrabaya bu nedenle sadece tek konut tahsisi yapılması çok çarpık bir uygulama oluşturmaktadır. Van esnafı sermayesini kaybetti, ancak Halkbank ve Ziraat Bankası kredilerinin ertelenmesinden kaynaklı ve KOSGEB yardımlarında büyük sıkıntı yaşanmaktadır. Kredilerin ertelenmesinde beklenilen sonuç alınamadı ve bu bölgede deprem bölgesinde SGK primlerine dahi gecikme cezası kesilmesi dikkat çekicidir. Mart 2012’de elektriğe zam yapıldı, ancak depremin yaşandığı Ekim 2011’den sonra fatura kesilemediği için Mart ayında gelen toplu faturalara da zam olduğu gibi yansıtıldı. Zaten dondurucu kış koşullarında ancak elektrik sobasıyla ısınabilen ilkbaharda da 650 TL- 2 bin TL arasında toplu fatura gelmiş olan vatandaş bunu ödeyemezken bir de buna gelen zammın geriye yürütülerek borcun katlanılmaz hale getirilmesi kabul edilemez. Deprem ivmesi 1. Derece Deprem Bölgesi sınırlarına yaklaşmasına karşın Van’da tüm resmi kurum binalarının 2. Derece bölgesine göre inşa edildiği yönünde vahim bir iddia da yüksek sesle bölgede dile getirilmektedir. Halen bugün bile Karayolları Müdürlüğü deposunda erzak ve ayni yardımların stoklanmış vaziyette bekletildiği belirtilmektedir. Tüm bu nedenlerle yaklaşan kış mevsimi öncesinde Van ve Vanlıların içinde bulundukları sorunların irdelenmesi, gereken acil önlemlerin saptanması amacıyla Anayasa’nın 98 ve TBMM İç Tüzüğü’nün 104 ve 105. maddeleri gereğince meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ederiz.”

Bakmadan Geçme