Bahçeli günün bombasını patlattı

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, daha önceki söylemlerinin aksine 'mevcut anayasa içinde iktidar sorununu çözmek için iki yöntem mevcut. Bunlar da azınlık ya da koalisyon hükümetleridir.' diyerek koalisyon için açık kapı bıraktı.

Bahçeli bu sözlerinin ardından günün bombasını da patlattı. "Meclis Başkanlığı 4. tur oylamasına bizim adayımız kalmazsa 80 tane geçersiz oyumuz olacaktır" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi, PKK’nın siyasi acentesi olan HDP’yle hiçbir şart altında bir araya gelmez, gelemez. Onbinlerce vatan evladının kanına giren teröristleri kutsamakla kalmayıp içinden çıkan, bölücülüğü pusula yapan, hepsinden önemlisi iradesi Kandil’e ipotekli bir siyasi parti görünümlü PKK aparatıyla MHP’nin işi olmaz, olmayacaktır. Ne ibretliktir ki, HDP’yi yok saymamızdan rahatsız olanlar bizi eleştiri yağmuruna tutmaktadır. Herkes meşrebine ve mayasına uygun konuşmaktadır. Bu nedenle biz HDP’ye bakınca flu görüyoruz, görmeye de devam edeceğiz. AKP ile CHP net görüyorsa bizce mahsuru yoktur" diye konuştu.  Sınırdaki yaşanan gelişmelere de değinen Bahçeli, "Güney hudutlarımızın öbür yakasında sınır ve derinliği net olarak belirlenecek bir alan üzerinde güvenlik kuşağı gecikmeksizin tesis edilmelidir. Bunun için vakit kaybetmeye lüzum yoktur. Bu bir savaş çağrısı değil, nefsi müdafaa ve milli güvenliğimizi sağlama alma, Türkiye’nin caydırıcılığını gösterme iradesidir" diye konuştu.

 "7 HAZİRANLA BİRLİKTE DEMOKRASİNİN NEFESİ AÇILDI"

Bahçeli, "7 Haziran’da başkanlık sistemi etrafında kurulan yığınak dağıtılmıştır. Devletin kuruluş ilkelerine yönelik intikamcı söylem ve niyetler geriletilmiştir. Yeni Türkiye tez ve dayatması çürümeye terk edilmiştir. Yalan ve iftirayla temellenen siyasi üslup ise kesif bir darbe almıştır. 7 Haziranla birlikte demokrasinin nefesi açılmış ve toplumsal rahatlama vasat bulmuştur" dedi.

 "ULAŞTIĞIMIZ BU SONUÇLA TÜRKİYE’MİZİN SAHİPSİZ OLMADIĞI TÜM DÜNYAYA İLAN EDİLMİŞTİR"

Bahçeli, "Partimizin kurulduğu ve liderimiz Alparslan Türkeş Bey’in tek temsilci olarak Meclise girdiği 1969 yılından bu yana verilen şerefli bir mücadelenin adım adım ulaşılan eseridir.  Sizleri, cefak?r teşkilat mensuplarımızı ve Milliyetçi Hareket’e gönül vermiş kardeşlerimi kutluyorum.  Gururla söylemek isterim ki, yüzde 16,3 oy oranı ve 80 milletvekili ile aziz milletimiz etrafına çekilmek istenen surları yıkıp büyük bir kuşatmayı yarmıştır. Ulaştığımız bu sonuçla Türkiye’mizin sahipsiz olmadığı tüm dünyaya ilan edilmiştir. Hepinizle iftihar ediyorum. Türk milletinin kalbinin attığı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunuyor olmanızın önemini herkes yakında daha iyi anlayacak ve anlamlandıracaktır" diye konuştu

"AKP İLE HDP ARASINDA ÇOKTANDIR FİİLİ KOALİSYON ZATEN VARDIR"

’Milliyetçi Hareket Partisi’nin tecelli eden milli iradeyi nasıl yorumladığını gözler önüne sermiştik’ diyen Bahçeli, "Muhtemel koalisyon hükümetinin uyum ve işbirliği temelinde bina edilmesi gerektiğini dikkate aldığımızda, ilk formül olarak AKP ile HDP’nin bir araya gelmesi akla en yatkın seçenektir. AKP ile HDP’nin toplam 338 kişilik milletvekili sayısı belirledikleri siyasi amaçları için yeterli olacaktır. Bu iki parti çözüm isimli ihanet sürecinde aynı kareye girmişlerdir. Bu iki parti Oslo’dan İmralı’ya uzanan terörle müzakerelere birlikte omuz vermişlerdir. Ve bu iki parti 28 Şubat 2015 günü Dolmabahçe Sarayı’nda, İmralı canisinin 10 maddelik ihanet metnini beraberce onaylamışlar, Türkiye’ye müştereken çelme takmaya azmetmişlerdir. Çözüm isimli ihanet sürecinin amaç, kapsam ve uygulamasını aşama aşama görmek bizlerin ve aziz milletimizin en doğal hakkıdır. Madem çözülme süreci her şeyin önündedir, madem Erdoğan çözüme başını koyacak kadar inanmıştır, o zaman AKP ile HDP’nin önüne geçen yoktur. AKP ile HDP’ye sesleniyorum; eğer samimiyseniz, söz ve beyanatlarınızın arkasında duracak kadar yürekliyseniz, işte size fırsat, işte size imkan. Haydi durmayın, beklemeyin; çözüm koalisyonunu kurun da görelim. AKP ile HDP arasında çoktandır fiili koalisyon zaten vardır. Bu iki partinin tek yumurta ikizi olduğu ayan beyan ortadadır" dedi.

"AKP-CHP KOALİSYONUN KURULMASI DA AN MESELESİDİR"

Bahçeli, şöyle devam etti; "Şayet AKP ile HDP mutlu sona kavuşmak yerine ayak sürümeyi tercih ederlerse, Türkiye seçeneksiz değildir. AKP-HDP olmazsa, toplamda yüzde 65,82 oy oranı ve 390 milletvekiliyle AKP-CHP koalisyonu kurulabilecektir. CHP Genel Başkanı; ’Rövanşist olmayacağız’ diyerek hükümete açık kapı bırakmıştır. AKP Genel Başkanı bu açıklamayı çok olumlu bulmuş, atılan pası almıştır. Karşılıklı uzatılan zeytin dalları AKP ile CHP arasındaki buzları eritmeye başlamış, el altından yürütülen görüşmeleri hızlandırmıştır. Seçim Beyannameleri ve programları birbirine benzeyen bu iki partinin koalisyonda buluşmaları Türkiye’nin de hayrına olacaktır. Küresel sermaye AKP-CHP’ye göz kırpmaktadır. İş ?lemi AKP-CHP’ye koalisyon tembihinde bulunmuştur. ABD ve AB ise bu ortaklığa dünden razıdır. CHP Genel Başkanı, AKP dışındaki hükümet seçeneklerini kurnazca sıfırlayarak kendi önünü açmıştır. Nitekim AKP-CHP koalisyonun kurulması da an meselesidir."

"KILIÇDAROĞLU, BİLESİN Kİ, BU BAYAT NUMARALARI HİÇ KİMSE YEMEYECEKTİR"

Bahçeli, "Hatırlarsanız, Sayın Kılıçdaroğlu şahsıma Başbakanlık teklifinde bile bulunmuş, yüzde 60’lık bloktan bahsederek bizi HDP’yle yan yana getirmeyi aklından geçirmiştir. Merakımdan soruyorum, Sayın Kılıçdaroğlu Başbakanlık makamını şahsıma lütfetme yetkisini kimden ve nasıl almıştır? Başbakanlık ganimeti bulmuştur da, göz tokluğu, mevki doygunluğu ve alicenaplık göstererek buna bizi mi layık görmektedir? Milletin bize vermediği yetkiyi Sayın Kılıçdaroğlu nasıl sunabilmektedir? Bu ne cürettir? Bu ne pişkinliktir? CHP’nin Genel Başkanı tuzak kuracak başka bir parti bulamamıştır da gözünü bize mi dikmiştir? Kılıçdaroğlu olası koalisyon seçeneklerini sinsice tahrip ederek AKP’nin karanlık limanına gözle kaş arasında yanaşmıştır. Bu manevrasıyla sözüm ona bizi zorda bırakmayı, ’her şeyi denedim, ama olmadı’ uyduruk gerekçesini imal etmeyi hesaplamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu, bilesin ki, bu bayat numaraları hiç kimse yemeyecektir" dedi.

"KANDİL’E İPOTEKLİ BİR SİYASİ PARTİ GÖRÜNÜMLÜ PKK APARATIYLA MHP’NİN İŞİ OLMAZ"

Bahçeli, "Altını çizerek tekrarlamak isterim ki; Milliyetçi Hareket Partisi, PKK’nın siyasi acentesi olan HDP’yle hiçbir şart altında bir araya gelmez, gelemez. Onbinlerce vatan evladının kanına giren teröristleri kutsamakla kalmayıp içinden çıkan, bölücülüğü pusula yapan, hepsinden önemlisi iradesi Kandil’e ipotekli bir siyasi parti görünümlü PKK aparatıyla MHP’nin işi olmaz, olmayacaktır. Ne ibretliktir ki, HDP’yi yok saymamızdan rahatsız olanlar bizi eleştiri yağmuruna tutmaktadır. Herkes meşrebine ve mayasına uygun konuşmaktadır. Bu nedenle biz HDP’ye bakınca flu görüyoruz, görmeye de devam edeceğiz. AKP ile CHP net görüyorsa bizce mahsuru yoktur" diye konuştu.

"İHSANOĞLU’NU SONUNA KADAR DESTEKLEYECEĞİZ"

Meclis Başkanlığı seçimleri ile ilgili olarak Bahçeli, "Partimizi istismar etmeye, ayar vermeye, TBMM başkanlık seçiminde kullanmaya veya siyasi markaja almaya çalışan hiçbir bedbahta eyvallahımız yoktur. Başkalarını bilemem, ama biz inanç ve ilkelerimiz neyi gerektiriyorsa onun yanında olacağız. Bu itibarla Milliyetçi Hareket Partisi, tüm oylamalarda Meclis’de bulunarak değerli adayımız ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu sonuna kadar destekleyecek ve demokratik tavrını gösterecektir. Siz değerli milletvekili arkadaşlarımın da bu kararlılıkta hareket edeceğine yürekten inanıyor ve bunu bekliyorum. Sayın İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı olması yönünde siyasi faaliyet gösteren CHP’nin, TBMM Başkanı seçiminde tutarlılık imtihanından geçeceği çok açıktır" dedi.

BAHÇELİ’NİN ’KOALİSYON’ AÇIKLAMASI

Bahçeli,"Çözülme süreci kapsamında bizim hükümet ortağı olmamız bir defa kendimizi inkardır. İkinci olarak 17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk karanlığının üzerine tavizsiz şekilde gidilmelidir. Bu konuda hiç kimse ayrıcalıklı görülmemelidir. Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması tekrar açılmalı, ucu kime dayanırsa dayansın, hukuk kimi hedefine alırsa alsın tam bir arınma, tam bir mıntıka temizliği yapılmalıdır. Mesele sadece dört eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmesiyle sınırlı olmayacaktır. Baksanıza, Cumhurbaşkanı’nın huzurunda, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 22’inci Olağan Genel Kurulu’nda, İranlı kaçakçıya mücevher sektöründe ihracat şampiyonu ödülü hayasızca verilmiştir. Sızlansa da, tepkiler sonucunda pişmanlık gösterse de, bir kanun kaçağına Başbakan Yardımcısının Ekonomi Bakanıyla birlikte ödül sunması utanç ve rezalettir. AKP, azılı bir altın kaçakçısını, bakanları rüşvet çemberine alan mimli bir suçluyu ödüllendirmiş, sonuçta Erdoğan’ın hayırsever işadamı taltif edilmiştir. Üçüncü olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan kesinlikle Anayasal sınırlarına çekilmelidir. 7 Haziran öncesinde, kaçak ve korsan mitinglerle milli iradeyi körelten, şimdi de iftar sofralarını siyasete ve yalana bulayan Erdoğan artık Anayasa’ya eksiksiz uymalıdır. Ve 1071 rakımlı tepeye yavaş yavaş dönüşün yollarını aramalıdır. Bir defa önümüzdeki koalisyon görüşmelerinde muhatap siyasi partilerdir. Buna rağmen, haddi ve harcı değilken, Erdoğan’ın muhalefetle söz düellosuna girmesi, pervasızca konuşması tam bir siyasi nezaket ve edep noksanlığıdır. Siyasette rol kapmak için uğraşması, bizatihi AKP’ye ve Genel Başkanı’na hakarettir. Erdoğan’ın mizaç ve zihni ıslahı olmadan, Beştepe sürekli Türkiye’ye fren yaptıracaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, bu üç başlık altında bir mutabakat arayışını görür ve muhataplarında samimiyet bulursa elbette ki koalisyonu konuşmaktan kaçınmayacaktır" dedi.

"MİLLİ İRADE TEK ADRESTİR"

’Hiçbir şart altında hükümet kurulamazsa, şüphe yok ki, milli irade tek adrestir’ diyen Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin tercih ve kararına gönülden bağlı ve hürmetk?rdır. Biz TBMM’de ettiğimiz yemine bedeli ne olursa olsun bağlı ve sadık kalacağız. Bu yemin bizim için sembolik nitelikten ibaret değildir. İkbalin kolaycılığıyla istikbal aydınlığını asla karartmayacak, çıkar çetelesi tutarak Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in kutlu hatıra ve haysiyetini hiçbir menfaatpereste çiğnetmeyeceğiz" diye konuştu.

"AKP HÜKÜMETİ SONUÇSUZ GÜVENLİK TOPLANTILARIYLA VAKİT GEÇİRMESİNİN YANI SIRA ATIL VE ACİZDİR"

Bahçeli, "İç siyasi gelişmelere paralel olarak dış politikanın da enkaz yığınına döndüğünü itiraf ve kabul etmekten başka şansımız kalmamıştır. Yunanistan iflasın sınırındadır. Suriye ateş topuna dönmüştür. Irak felaketin ortasına sürüklenmiştir. Balkanlar diken üstünde, Kafkaslar barut fıçısıdır. Türkmeneli’nde, Suriye’de, Doğu Türkistan’da soydaşlarımızın kanı dökülmekte, yaşama hakları ellerinden alınmaktadır. AKP hükümeti ise sonuçsuz güvenlik toplantılarıyla vakit geçirmesinin yanı sıra atıl ve acizdir. Çevremizde facia boyutunda insanlık suçu işlenmektedir. Bir yanda PYD terörü, diğer yanda IŞİD caniliği Türkiye’nin güvenliğini risk ve tehlikeye atmaktadır. Sınırlarımızın hemen dibinde vahşi ve kanlı bir çekişme yaşanmaktadır. Milli bekamız için alarm zilleri çalmaktadır. Kürdistan’ın kurulması konusunda yoğun bir rekabet ve mücadele sahnelenmektedir. PKK-PYD’nin Suriye’nin kuzeyindeki Tel Abyad’ı ele geçirmesiyle Akdeniz’e uzanan bir koridor açma girişimi Türkiye’ye çok açık bir düşmanlık olarak değerlendirilmelidir. 2014 yılı Ocak ayında ilan edilen sözde 3 PYD özerk kantonundan doğudaki Cezire ve Kobani, Tel Abyad’ın PYD tarafından alınmasıyla birleşmiştir. Şimdi de en batıda, Hatay ve Kilis sınırlarına yakın Afrin özerk kantonunun bunlarla eklemlenmesi söz konusudur. Tehlike had safhadadır" dedi.

"IŞİD İLE PYD ARASINDA BİZE GÖRE BİR FARK YOKTUR"

Bahçeli, "IŞİD ile PYD arasında bize göre bir fark yoktur. İkisi de terör örgütü, ikisi de cinayet şebekesidir. Komşu coğrafyalarda etnik ve mezhep kutuplaşması gittikçe derinleşmektedir. Bu durum felaket habercisidir. PYD-PKK terörü etnik temizlik yapacak kadar gözü dönmüştür. Türkmen kardeşlerimiz yuvalarından ve yurtlarından çıkarılmaktadır. Suriyeli sığınmacıların sayısı her geçen gün çoğalmakta, ülkemizin hazmetme kapasitesini zorlamaktadır. Türkiye her bakımdan kuşatma altındadır. Ve bugünkü yangının yegane müsebbibi Erdoğan’ın hayalperestliği, AKP’nin çökmüş dış politikasıdır. Esad veya IŞİD tehdidi sonlansa bile tehdit azalmayacaktır. IŞİD’in çekildiği alanların demografik yapısıyla oynayan hainler Türkiye’nin sabrını zorlamaktadır. Suriye’de PYD eliyle devreye alınan Kürt koridoru planı Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve milli varlığına açık bir saldırı olarak ele alınmalıdır. Yanıbaşımızda terör devleti kurma çalışmaları ülkemize meydan okumaktır. İster mevcut hükümet, isterse de kurulacak yeni hükümet olsun, Türkiye’nin milli çıkar ve emniyetini tehdit eden gelişmelere sessiz ve seyirci kalamayacaktır. Aksi bir tavır vatana ihanetle eşdeğer olacaktır" diye konuştu.

"TÜRKİYE’NİN BEKASI, SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ TÜM GRUPLAR TARAFINDAN RENCİDE EDİLMEKTEDİR"

Bahçeli, "Gündemde TSK’nın sınır ötesinde bir güvenlik kuşağı oluşturmasıyla ilgili görüş ve arayışlar vardır. IŞİD stratejik özelliği bulunan Mare Hattı’nı hedef almıştır. Türkiye-Suriye hattındaki sınır kapılarının sadece birisi Esad’ın kontrolündeyken, diğerleri muhaliflerin, PYD ve IŞİD’in elindedir. PYD tek başına 6 sınır kapısına h?kimdir. AKP iktidarı bu sınır kapılarından Fırat’ın batısındaki Öncüpınar ve Cilvegözü’nün de IŞİD’in eline geçeceğine dikkat çekerek, bunun gerçekleşmemesi TSK’dan her türlü tedbiri almasını istemiştir. Buna karşılık TSK’nın yeni hükümetin kurulmasını bekleme eğiliminde olduğu ya da yazılı emir beklediği haberleri medyada yer bulmuştur. Bir diğer yaklaşım da, IŞİD mevzilerinin vatan topraklarımızda konuşlanmış uzun menzilli fırtına toplarıyla veya havadan vurulmasıdır. AKP zihniyeti hala Suriyeli muhaliflere destek vermenin derdindedir. Oysaki Türkiye’nin bekası, Suriye’nin toprak bütünlüğü tüm gruplar tarafından rencide edilmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi bugünleri çok önceden görmüş, hükümeti defalarca uyarmış ve ne kadar haklı olduğu da böylece ortaya çıkmıştır" dedi.

"BU BİR SAVAŞ ÇAĞRISI DEĞİL, NEFSİ MÜDAFAA VE MİLLİ GÜVENLİĞİMİZİ SAĞLAMA ALMA, İRADESİDİR"

Bahçeli, "Güney hudutlarımızın öbür yakasında sınır ve derinliği net olarak belirlenecek bir alan üzerinde güvenlik kuşağı gecikmeksizin tesis edilmelidir. Bunun için vakit kaybetmeye lüzum yoktur. Bu bir savaş çağrısı değil, nefsi müdafaa ve milli güvenliğimizi sağlama alma, Türkiye’nin caydırıcılığını gösterme iradesidir. Türk milleti IŞİD’e, PYD’ye, PKK’ya veya benzer terör örgütlerine boyun eğecek kadar aciz ve korkak değildir. Bu toprakları şehit kanıyla, nice fedakarlıklarla vatanlaştırdık. Hiçbir kanlı ve kiralık terör örgütünün, hiçbir küresel zorbalığın insafına terk edemeyiz, bilinsin ki asla da etmeyeceğiz" diye konuştu.

 4’ÜNCÜ TURA ADAYIMIZ KALMAZSA 80 TANE GEÇERSİZ OY ÇIKACAK DEMEKTİR"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis’te düzenlediği grup toplantısı çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Meclis Başkanının salt çoğunlukla seçilememesi halinde, gerçekleştirilecek 4’üncü turda MHP’nin adayı olmadığı takdirde, parti adına 80 geçersiz oy kullanılacağını açıklayan Bahçeli; "4’üncü turda kendi adayımıza oylarımızı kullanacağız. 80 milletvekili de orada olacak. Diyeceksiniz ki iki adayın dışında oy pusulasında isim yok. O zaman ne yapacaksınız 80 tane geçersiz oy çıkacak demektir" dedi.

"TUR HANGİSİ OLURSA OLSUN DESTEK DEVAM EDECEKTİR"

Kaçıncı tur olursa olsun kendi Meclis başkanı adaylarına destek vereceklerini ifade eden Bahçeli, "276 salt çoğunluktan bir sonuç çıkmazsa en fazla oy almış iki aday yarışmaya devam edecek. Muhtemelen de bugün sonuçlanmış olacak. MHP, değerli bir şahsiyeti aday olarak göstermiştir. MHP’nin değerli milletvekilleri kararlı bir şekilde 80 oyla desteklerini ortaya koymuştur. Bu destek devam edecektir. Tur hangisi olursa olsun destek devam edecektir" diye konuştu.

"MECLİS’E GİRECEĞİZ VE KENDİ ADAYIMIZA OYLARIMIZI KULLANACAĞIZ"

MHP’nin son turda çekimser kalma gibi bir kararın olup olmayacağı sorulan Bahçeli, "Bu destek devam edecektir demek, eğer salt çoğunlukla seçilmeyecek ise o zaman 4’üncü turda MHP, TBMM Genel Kurulu’nda olacaktır. MHP’nin siyaset anlayışı ve ilkelerinde Meclis’i terk etme, Meclis’e girmeme gibi bir anlayış yoktur. Meclis’e gireceğiz ve kendi adayımıza oylarımızı kullanacağız" ifadelerini kullandı.

"80 TANE GEÇERSİZ OY ÇIKACAK"

Meclis Başkanının AK Parti’den seçilmesinin muhalefet partileri açısından başarısızlık olarak yorumlanıp yorumlanmayacağı sorulan Bahçeli, "Bunu, onlara sorunuz. Niye muhalefet bir başarısızlıkla nitelendirilsin? Bu bir seçimdir. Herkes iradesini ortaya koyacaktır. MHP’nin iradesi budur. 4’üncü turda kendi adayımıza oylarımızı kullanacağız. 80 milletvekili de orada olacak. Diyeceksiniz ki iki adayın dışında oy pusulasında isim yok. O zaman ne yapacaksınız 80 tane geçersiz oy çıkacak demektir. Bunun manası odur" şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme