Yüzbinler Halkların Kardeşliğinde Buluştu

Vansesi Haber Merkezi

Diyarbakır’da dün meydana gelen saldırının ardından Van’da yüz binlerce kişi Beşyol meydanında yapılacak olan HDP final mitingi için sabahın erken saatlerinde Beşyol meydanına girdi.

Alanda son hazırlıklar yapılırken, olası bir provokasyon ve saldırı için alanda hem polis hem de belediye zabıta ekipleri tarafından arama köpeklerle yapıldı..  Alana girişler ise dört yerde kurulan arama noktalarında zabıta ekipleri tarafından sağlandı.. HDP bayrakları ile donatılan alanda HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın üzerinde “Büyük İnsanlığa Evet De” yazılı dev posterleri, HDP Van milletvekili adayları Figen Yüksekdağ, Lezgin Botan, Yurdusev Özsökmenler, Adem Özcaner, Selami Özyaşar, Tuğba Hezer, Remzi Özgökçe ve Zozan Yeliz Yıldırım’ın posterleri, “Bu halk emeğini unutmayacak”, “Beşiktaş hakemlere takıldı HDP baraja takılmaz”, “Ne olursan ol gel, ama Mercedeslerle gelme. Diyanet kaldırılsın” pankartları dikkat çekti.

Van’da Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Beşyol Meydanı’nda yüz binlerin katılımıyla gerçekleştireceği miting “Bizler HDP Bizler Meclis’e”, “Şehîd namirin” sloganları ile başladı. Seçim süreci boyunca gerçekleştirilen provokasyonlara rağmen, coşkunun doruğa çıktığı mitingde bütün barajlar ve provokasyonlar bertaraf edildi. Halk polisin aramasını kabul etmeyerek, barikatları aştı ve alanı doldurdu. 7 Haziran seçimlerinin son mitinginde alan hınca hınç dolarken, alandakilerin taşıdığı HDP flamaları, Türk bayrakları, sarı, kırmızı, yeşil flamalar ile “Gerçek Survivor HDP ile yaşanır”, “Nereden geldiğin nereye gittiğin hiç önemli değil. Nerede doğduğuna ve nerede büyüdüğüne saygım var. Bu memlekette dilim ayrı söylese de gönlüm yüreğim hep seni söyler”, “Finaller büte, umutlar HDP’ye kaldı”, “Yarınki baraj yıkım açılışımıza gelir misin?”, “Onlar paramızı sen kalbimizi çaldın Selocan”, “İster kral ol ister paşa bütün oylar Demirtaş’a”, “Baraj nedir? Van Gölü var. Aşak mı?” şeklindeki yüzlerce pankart ve döviz de alanı renk cümbüşüne çevirdi. Alana sığmayan kitle, binaların çatılarına çıktı. Platformdan sık sık ‘Dikkatli olunması’ uyarısında bulunuluyor.

Öte yandan sıcak hava nedeniyle alanda çok sayıda kişi fenalaştı. Alan girişlerinde bulunan ambulanslar anında müdahale etti.

Mitinge HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Van milletvekilleri Nazmi Gür ile Kemal Aktaş, HDP Van Milletvekili adayları, Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Hatice Çoban ile Bekir Kaya, ilçe belediye Eşbaşkanları, DBP-HDP İl Eş Başkanları ve Yöneticileri, kentteki çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşunun temsilcisi de katıldı.

Büyük insanlık final mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Diyarbakır’daki saldırının seçimleri yaptırmamaya dönük olduğuna vurgu yaparak, “Kaos planına teslim olmayan ve boşa çıkaran yiğit Amed halkını Van’dan selamlıyoruz. Gösterdiği insani sorumluluk boşa çıkardılar ve o meydanda bizi bombalayanlar aslında kendi geleceklerini bombaladılar. Bizler Allah şahidimizdir ki, bütün dünya ve halkımız, dostumuz, düşmanımız çok iyi bilir ki bizi hiçbir bomba yıkamaz ama biz onu yıkarız” dedi. Karanlık plan yapanlara seslenen Yüksekdağ, “Van’dan son sözümüzü söylüyoruz. Bu seçim yapılacak ve kazanacağız. Bu seçim yapılacak ve siz kaybedeceksiniz” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, konuşmasına Diyarbakır’daki mitinge düzenlenen bombalı saldırı ile başladı ve şunları söyledi: “Amed’de barışı bombaladılar. Bugün Van meydanında barış dimdik ayakta. Amed meydanında bu umudu bombaladılar, Van meydanında umut dimdik ayakta. Büyük insanlığı bombaladılar, görün bugün Van’da büyük insanlık dimdik ayakta.” Büyük insanlığın asla bombalara, kurşunlara, kalleş saldırılara boyun eğmediğini kaydeden Yüksekdağ, Van halkına teşekkür ederek, büyük bir insanlığı, cesaret ve onur dersi verdiklerinin altını çizdi. Onurdan nasibini almayanlara halkların en büyük dersi vereceğine vurgu yapan Yüksekdağ, miting meydanlarında halkları şiddete boğanların, mitingleri bombalayanların, ölümden ve kandan beslenenlerin korktuğunu vurguladı, saldıranların aydınlıktan, barıştan, yiğit yürekli halklardan korktuklarını söyledi. Yüksekdağ, yola çıkarken, büyük insanlığın kutsal değerlerini omuzladıklarını ifade ederek, cesareti kuşanan halkların zaferini ilan edeceklerini ve savaştan, kandan beslenenlerin 7 Haziran günü kaybedeceğini ve bütün Türkiye halklarının kazanacağını vurguladı.

Amed’de kanın ve vahşetin içerisinde bütün dünyanın büyük insanlığın ne demek olduğunu gördüğünü söyleyen Yüksekdağ, şunları dile getirdi: “Özgürlük meydanını savunanların, kaos planına teslim olmayan ve boşa çıkaran yiğit Amed halkını Van’dan selamlıyoruz. Gösterdiği insani sorumluluk boşa çıkardılar ve o meydanda bizi bombalayanlar aslında kendi geleceklerini bombaladılar. Bizler Allah şahidimizdir ki, bütün dünya ve halkımız, dostumuz, düşmanımız çok iyi bilir ki bizi hiçbir bomba yıkamaz ama biz onu yıkarız. Hiçbir şiddet ve terör saldırısı hayallerimizi, isteklerimizi yıkamayacak. Çünkü bizler sadece bu siyasi iktidarın sahipleri gibi güç için, mevki, saltanat için yola çıkmadık. Bizim yolumuz barış yolu. O barışı, özgürlüğü kazanacağız. Bizim yolumuz Türkiye halklarının kardeşliği ve eşitliğinin yolu. O eşitliği ve kardeşliği mutlaka sağlayacağız. Bizim yolumuz demokrasi yolu. O demokrasiyi 7 Haziran’da mutlaka kazanacağız.”

Konuşmasına devam eden Yüksekdağ, onlarca saldırıdan, insanların sokaklarda diri diri yakıldıktan, katliam denemesi yapıldıktan sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha dün saldırıları kınadığını işaret etti ve iki ay boyunca partilerinin her yerden alçakça kuşatıldığını vurguladı. Her saldırı karşısında güvenliklerini de sandık güvenliğini de kendilerinin almak zorunda kaldığının altını çizen Yüksekdağ, güvenlik için Cumhurbaşkanının da Başbakanının da kılını bile kıpırdatmadığını vurguladı. Yaptıklarının sadece kışkırtmak olduğunu dile getiren Yüksekdağ, “Şimdi de failleri arıyor. Halk faillerin kim olduğunu çok iyi biliyor. Halk saldırıların sorumluları da emri verenler de bu ülkenin başbakanıdır, cumhurbaşkanıdır. Utanmadan Türkiye halklarının karşısına çıkıp 7 Haziran seçimlerinde kazanacaklarını sanıyorlar, halkımızdan güç ve destek istiyorlar. Bu halkın size verecek oyu da yok, desteği de yok. Artık bütün Türkiye halkları haklının, mazlumun, barış, özgürlük diyenin yanında yer alacak. Ey Van! Bütün Türkiye bizlerin, sizlerin yanında olacak. Türkiye halkları baskı ve terörle iktidar devşirmeye çalışanlara 7 Haziran’da cevap verecek. Bütün Türkiye halklarına çağrı yapıyorum: Bütün bu vahşetten sonra vicdanınızı kuşanın, vicdanınızın sesi ile düşünün, bu vicdansızlara oy vermeyin, yüz vermeyin” diye seslendi.

‘Artık halkların şafağı söküyor, güneş doğuyor’

Siyasi ve insanlık vicdanını yitirmiş olanlara verecek oylarının olmadığını dile getiren Yüksekdağ, bütün karanlık kuşatmanın içerisinde doğan güneşi, gecenin sabahını gördüklerini belirtti. “Artık halkların şafağı söküyor, gün doğuyor, güneş doğuyor ve onların ampulleri patlıyor” diyen Yüksekdağ, artık Türkiye’de o ampule ihtiyaç olmadığına ve halkların güneşinin doğduğunu vurguladı. “Yeni gün bütün dünya halklarına kutlu olsun” diyen Yüksekdağ, 7 Haziran seçimlerinin sadece bir seçim olmadığını, seçimlerin bir şeref ve insanlık davası olduğunu vurguladı. Yüksekdağ, 7 Haziran’da halklara saldıranlara en büyük cevabın verileceğini vurgulayarak, yarın insanlık onurundan, demokrasiden nasibini almayanların sandıklara gömüleceğini vurguladı. Türkiye’nin dört bir yanında sımsıkı halklara sarılacaklarını söyleyen Yüksekdağ, saldırıları düzenleyenlerin ve düzenletenlerin, haksızlıklarını, şiddetle, zorbalıkla ömürlerini uzatmaya çalıştıklarına değindi.

‘Bu diktatörlüğü ilan ettirmeyeceğiz, onu başkan yaptırmayacağız’

“Biz ahlaklılığımızın gücüne inanıyoruz” vurgusu yapan Yüksekdağ, “Biz’lerin kazanacağına inanıyoruz. Bu inancı yüreğinde taşıyanlar kazanacak. Artık Türkiye’de korkuyla, nefretle, şiddetle siyaset yapılmasına izin vermeyeceğiz. Partimize dönük bütün saldırılar aracılığıyla bir korku imparatorluğu kurmaya çalışıyor. Biz bu korku imparatorluğunu asla kurdurmayacağız. Bu diktatörlüğü ilan ettirmeyeceğiz, onu başkan yaptırmayacağız” dedi.

Şiddetle baskıyla, tehditle demokratik iradelerin teslim alınmasına izin vermeyeceklerinin altını çizen Yüksekdağ, bir güne kadar da gençlerin, kadınların, halkların her yerde haklılığın ve meşruiyetin nöbetçisi olması çağrısında bulundu. Halkları kontrolden çıkarmaya karşı en güçlü cevabı soğukkanlı ve demokratik duruşla göstereceklerini vurgulayan Yüksekdağ şöyle dedi: “Onların bombadan, silahtan başka sözleri kalmadı, ama bizim sözümüz çok. Sandıklarda sözümüzü söyleyeceğiz. AKP Hükümetine de son sözüm, onları sandıklarda bitirmek olacak. Onları 7 Haziran’da bitirdikten sonra yeni yaşam için yürüyüşümüze ve yolumuza devam edeceğiz. Sizleri, bizleri bu yoldan çıkarmaya çalışanlara karşı dikkatli olun. Provokatörlere, tuzaklar kuranlara karşı dikkatli olun. 7 Haziran’da vereceğimiz oyla, sandıklarda tutacağımız demokrasi nöbetiyle cevap vereceğiz. Sokaklara çıkmayacaksınız. Her yerde evinizde, mahallenizde kısa bir süre kala sandığa güvenli bir şekilde gereken neyse onu yapacaksınız. Bizim görevimiz saatler boyunca güvenli bir şekilde o sandıklara gitmesini sağlamaktır. Hepiniz sandıklara gidin. Bütün komşularımıza, arkadaşlarınıza o sandıklara gidip demokrasiye sahip çıkma çağrısı yapın. Bırakın onlar korkuları içinde, şiddet içinde, kendi sonlarını görüp yaşadıkları kabus içinde boğulsunlar. Bizim hayallerimiz gerçek oluyor. Sizin esas gücünüz budur.”

‘Cevabımızı sandıklarda vereceğiz’

Seçim kampanyası boyunca DAİŞ saldırganlığını dayatanların, seçim meydanlarında DAİŞ’in Kobanê’de sergilediği vahşetin örneğini yaratanların, çeteler ile iktidar olamayacaklarının altını çizen Yüksekdağ, bu yoldan çıkılamayacağını söyledi. Erdoğan’ın DAİŞ’i desteklediği gibi bugün de MİT TIR’ları ile desteklemeye devam ettiği gibi Amed’de saldırı gerçekleştirenleri de desteklediğini kaydeden Yüksekdağ, iktidarın saldırıları kışkırttığının altını çizdi. HDP’nin ve halkların zaferini birlik ile ilan edeceklerini ifade eden Yüksekdağ, “Hepimizin birliği, onların sonu olacak. Büyük insanlık, bütün kalleşliklere inat yaşamın her alanında kendi gücünü, iradesini, kazanımını ilan edecek. Bu zafer bizim insanlık sözümüzdür. Bu zafer, Diyarbakır meydanında katledilen kardeşlerimize sözümüzdür. Erzurum’da yakılan, Bingöl’de infaz edilen kardeşlerimize, Rojava’da, Kobane’de direnen, şehit düşen kardeşlerimize halklarımıza sözümüzdür. 7 Haziran’da bizler kazanacağız, Van kazanacak, büyük insanlık kazanacak. Bunun için yine durmak yok. Dört bir yandan seçim güvenliğini bozmak amacıyla müşahitlerimize parti çalışanlarımıza saldırıyorlar, günlerdir sandık görevlilerimizi gözaltına alındı. Bunlara cevabımız daha fazla müşahit kaydetmek olacak. Bu zamana kadar gitmemiş olanlar varsa, bütün arkadaşlarımızı bu onurlu göreve davet edelim. Her yerde sandıklarımızın gözcüsü olalım. Yeni yaşamın savunucusu olalım. Öldürmekle bitiremezsiniz, tutuklamakla bizi pasifize edemezsiniz. Seçimlere saatler kala bütün halkımız seçim sandıklarında da bir görev seferberliğine demokrasi seferberliğine gitmelidir, sandıklarda hırsızlara, yolsuzlara en iyi cevabı yeni yaşamı seçen halkımız verecek” vurgusu yaptı.

‘Bu seçim yapılacak’

“Bu seçim yapılacak. Bütün karanlık plan yapanlara sesleniyorum: Birileri bu seçimlerin yapılmamasını, bizim kaybetmemizi ne kadar istiyor. Van’dan son sözümüzü söylüyoruz. Bu seçim yapılacak ve kazanacağız. Bu seçim yapılacak ve siz kaybedeceksiniz” diyen Yüksekdağ, Ahmed Arif’in “Anadolu” şiiriyle zaferin mesajını verdi. Bütün Türkiye halklarının umudunun “Biz’ler” olduğunu dile getiren Yüksekdağ, “7 Haziran’da Anadolu, Mezopotamya, Kürt halkı, Biz’ler kazanacağız. Bu inançla saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Yolumuz açık olsun. Ez wesilav dikim” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Yüksekdağ’ın konuşmasının ardından tüm adaylar barış güvercinlerini uçururken, güvercini uçurmadan önce kısa bir mesaj veren Yüksekdağ, “Onlar barışı katletmeyi istediler. Bizler bugün barış güvercinleri ile cevap oluyoruz. Bizler Hz. Nuh’un büyük felaketten çıkan büyük insanlığı gökyüzüne uğurluyoruz” dedi.

Konuşmanın ardından yüz binler, “Bizler HDP Bizler Meclise” sloganları ile dağıldı.