AYKUT IŞIKLAR VAN'I YAZDI

Bugün Yazarı Aykut Işıklar, Basın İlan Kurumu'nun düzenlediği “Marka Şehirler” - Medya ve İletişimde Tecrübe Paylaşım Günleri'ni ve Van'ı yazdı.

Yazıma bir medya emekçisi olarak başta Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Mehmet Atalay ve Prof. Dr. Metin Kazancı olmak üzere, BİK Koordinasyon ve idare Müdürü Mehmet Çelik, Yasin Aras, Arda Aşkın, Övünç Tüzün, Osman Vedüd Eşidir'e teşekkür ederek başlayacağım. Çünkü Anadolu'daki yaklaşık on bin medya emekçisine ilk kez onların projeleri derman oluyor. Yerel gazetelere, radyo ve TV'lere maddi manevi destek olunuyor. Seslerini yeni yeni duymaya başladık, Anadolu'daki çilekeş ama gerçek idealist gazetecilerin. Tüm bunlar Mehmet Atalay'ın BİK Başkanlığı'na gelmesiyle başladı. En güzeli 'Allah razı olsun' demek...


İki gündür Van'dayım. Çünkü Basın İlan Kurumu'nun 'Marka Şehirler Van' etkinliğini izliyorum. Gördüklerimi, duyduklarımı ve düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. İyi ki gelmişim, o kadar mutlu oldum ki... Mesleğini çok seven, ömrünü mesleğine adayan bir kişi sevinmez mi? Sevinmemek için duygusuz olmak gerekir. Medya ve iletişimde tecrübemi Anadolu'da haber için kelle koltukta yaşayan idealist kardeşlerimle paylaşıyorum. Kimisi yerel gazetelerin, kimisi ulusal gazete ve ajansların temsilcisi. Yıllardır neler görmüş, neler yaşamışlar bu karlı dağların eteklerinde.

Düşünsenize, Basın İlan Kurumu'ndan resmi ilan alan 375 adet günlük yerel gazete, 750 de haftalık dergi var. Radyolar ve TV kanallarını da hesaba katarsak on bini aşkın medya emekçisine sesleniyor BİK ilanları. Onlara hayat suyu veriyor. İlk olarak Konya'da bu etkinliği yaptılar. Daha sonra Erzurum'da yerel gazetecilerin ilgisini görünce Van üçüncü durak oldu. Önümüzdeki ay da Diyarbakır'da tecrübeli gazeteci ve TV'cilerle yerel gazetecileri buluşturacaklar. Anılar, bilgiler kardeş ortamında paylaşılmaya devam edecek. Pardon, etkinliği iletişimi okuyan öğrenciler de izliyorlar. Hepsi ünlü gazeteci olmak istiyor ama bazıları öyle zor sorular sordu ki... Yıllardır böyle ortamlarda konuşmalar yaptım, böylesine zorlayan öğrencilere rastlamadım.

'Medya ve İletişimde Tecrübe Paylaşım Günleri' adındaki muhteşem etkinliği 22 kişi organize ediyor. Kolay iş değil. O kadar kişiyi başka kente götürmek, konuk etmek ve tabii mutlu etmek. Örneğin Van etkinliği için Basın İlan Kurumu'nun idealist 8 yöneticisi 4 gündür hiç uyumamış. Ben İstanbul'a dönerken onlar Batman'a geçiyordu. Çünkü kurumun bölge toplantıları da bu arada devam ediyor.

Van işte şimdi Doğu'nun Paris'i olmuş

1976 yılında vatani görevimi yapmak için Van'a giderken, zamanın Milli Savunma Bakanı rahmetli Ferit Melen'i ziyaret etmiştim. "Ahirette iman, dünyada Van. Ortadoğu'nun Paris'i Van'dır" demişti. Çünkü Vanlı'ydı. Vatanını tabii ki övecekti. Oysa ben Van'a gidince şoke olmuştum.
Taksiciye şehrin en iyi oteline götür demiştim. Önünde durduğunuz oteli görünce küçükdilimi yutar gibi olmuştum. Kent merkezi, ana caddesi, mağazalar ve otel hepsi birbirinden kötüydü.
Şimdi Van'a gidince yine şoke oldum. Hele geçen ay Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi açılışını yaptığı Elite World Van Oteli'nden girince... Sanırım Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da böyle lüks otel yok. Hatta çok büyük kentlerde bile... Sahiplerini tebrik ederim. Van'a böylesine güzel, zevkli ve lüks bir otel kazandırdıkları için. Ama deprem sonrası Van'a da böyle bir otel yakışırdı.
Van bildiğiniz gibi değil artık. İstanbul'da ne ararsanız Van'da da var. Lüks apartmanlar, mağazalar, altgeçitler, bulvarlar, lokantalar hepsi çok modern ve lüks... Künefendi diye bir tatlıcıya gittim, Gaziantep'in ünlü Çağdaş'ı kusura bakmasın ama yanında çırak kalır. Özetle her köşesi yenilenmiş bir Van var artık. Van insanını ta 1976'dan beri tanırım ve çok severim. Onlar her güzelliği hak ediyorlar...

Bakmadan Geçme