VAN'I ANADOLU'DAN KOPARAMAYACAKSINIZ !

TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Vural, Başbakan'ın MHP'nin Van depreminde Van'a gidemediğini iddia ettiğini söyleyerek, "Bundan daha büyük bir fitne olur mu. Allah bu zihniyetten, bu fitneden bizi korusun" diyerek kendisinin depremde gittiği Van'da çekilen görüntülerini gazetecilere izletti. "Van'ı Anadolu'dan kopartamayacaksın, Vanlıları Türk milletinden kopartamayacaksın" diyen Vural, 24'ünde Van'da olduğunu, enkazları gördüğünü, Ülkü Ocakları'nın da, MHP'nin de orada olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın herkesi birbirine düşürdüğünü öne süren Vural, "İnsaf, dinin yarısı insaf. Bunu yapan adamda bunun yarısı da yok. Diline hakim ol. Genel Başkanımız Haziran ayında Balkan ülkelerine, köylerine kadar gitti. Yalanla siyaset yapmıyor. Senin gibi uçakla değil, karayoluyla gitti, onlarla birlikte oldu. Bundan bile haberi yok" diye konuştu.

Başbakan'ın Türk milleti yerine PKK'ya her gün yeni sürprizler hazırladığını belirten Vural, okulun dershaneye, dershane öğretmenlerinin okul öğretmenlerine düşman olduğunu ifade ederek, Başbakan Erdoğan'ın düşmanlık ürettiğini iddia etti. Atanamayan öğretmenler varken dershanelerde çalışan 40 yaşın üstündeki öğretmenlerin devlete alınmasında paranın nereden bulunacağını soran Vural, dershanelerin KCK'ya benzetilmesine de tepki gösterdi. Vural, "Türkiye'nin gençlerini kredi kartı, iddia hamisi haline dönüştürdünüz" ifadelerini kullandı.

GÜLEN'İ BİTİRME PLANI TARTIŞMALARI

MGK'da hazırlanan bir plandan bahsedildiğini söyleyen Vural, "Bir ıslak imza ile karşı karşıyayız. Başbakan'a sormak lazım, bu imza ıslak imza mı? 'Benim değil mi' diyecek? İmzalayanlar diyor ki, 'ben orada yoktum, tek başına benim imzam yoktur, dışarıdaydım, tuvaletteydim' diye yan çizmeye başladılar. Bu imzayı attıysanız adam gibi iradenizin arkasında olun. Hükümet üyelerinin bahanelerine en büyük cevabı Başbakan'ın Ahmet Kaya ile ilgili söylediği sözlerle cevap vermek isterdim, hepiniz ordaydınız. O imzayı size tabanca zoruyla mı attırdılar? Orada demek ki bir sunum yapılmış, bir değerlendirme yapılmış, Ak Parti hükümeti ikna olmuş, basmışlar ıslak imzayı. Bu millet ne görüştünüz bilmek istiyor, kim size imzalattı? 28 Şubatdöneminde hazırlanan raporlara bir bakınız. Okullar, dershaneler, bütün bu yapılanmalar hedef alınmalı, bürokrasi, 28 Şubat'ın aynen devamı, yenilemişler. Ak Parti 28 Şubat zihniyetini uygulayan bir partidir. Bu hükümet darbeci zihniyetin ruhuna uygun hareket ediyor. Bu belgelerden daha çok çıkacak, birde 2011 yılından bahsediliyor. Böyle bir plan hazırlandığına göre dershaneler ve öğrenci evleri tartışması bu plan ile ilgili bir husus mudur?" dedi.

AK Parti'nin gizli planlarla devletin gücünü kullanarak bir saldırı başlattığını öne süren Vural, "MHP'yi bitirme planı da hazırlanmıştı, millet bozdu. 2004 yılında hazırlandığı, 2011 yılında yenilendiği söylenen bu planla ilgili milletimiz hangi adımların atıldığını bilmek istemektedir. Başbakan'a böyle bir imzayı attıran irade nedir, kalksın millete bunu anlatsın" şeklinde konuştu.

"YASAKLAMAYLA OLMAZ TEŞVİKLE OLUR"

Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili yaşanan tartışmaların sorulması üzerine Vural, "Bu yasaklamayla olmaz, teşvikle olur" diyerek, dershanelerin bu boyuta gelmesinin mevcut eğitim sisteminin bir boyutu olduğunun altını çizdi. Vural, "Bu tablo bir siyasi adımın sonucunda atılmış gibi görünmektedir. MHP olarak biz dershanelere ihtiyaç duyulmayan bir sistemi öngörüyoruz" dedi.

YSK'nın aldığı kararı çok yanlış olarak değerlendiren Vural, "Bakanlar yaptıkları iş ve işlemlerden dolayı kamu görevlileri gibi sorumludur. Ziraat Odası yöneticisi istifa edecek, Esnaf Odası yöneticisi istifa edecek, bakan istifa etmeyecek, yok yahu. Bu Başbakan'ın muhtemel bir cumhurbaşkanlığı seçimine gidişinde istifa etmemesi için hazırlanmış bir tezgah olarak düşünüyorum. Son derece yanlıştır, siyasi amaç ve hedefi bulunmamaktadır" diye konuştu.