DAKA DESTEKLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

Bitlis’in Tatvan ilçesinde evinin bodrumunda marangozluk yaparak geçimini sağlayan Mehmet Arif Gürgen isimli işletmeci, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’ndan (DAKA) aldığı hibe destekle kurduğu fabrikada seri üretime başladı.

Bitlis’in Tatvan ilçesinde evinin bodrumunda marangozluk yaparak geçimini sağlayan Mehmet Arif Gürgen isimli işletmeci, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’ndan (DAKA) aldığı hibe destekle kurduğu fabrikada seri üretime başladı. 
Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) Bitlis’in Tatvan ilçesinde bir işletmecinin daha fabrika kurma hayalini gerçekleştirdi. Tatvan’da evinin bodrum katında küçük çaplı marangoz atölyesinde ailesinin geçimini sağlayan Mehmet Arif Gürgen, 1995 yılında Küçük Sanayi Sitesi’nde açtığı yeni işyerinde üretimine devam etti. 15 yıl sanayi sitesinde çalışmaya devam eden Gürgen, hayalini kurduğu mobilya ve lake boyalı seri kapı üretimini 2010 yılında DAKA’ya sunduğu proje ile gerçekleştirdi. Mehmet Arif Gürgen, “Marangoz mesleğine 1980’lerde başladım. Çocukluğumdan beri de bu işi yapıyoruz. Tatvan’da sanayi sitesi olmadığı için ilk işyerini evimizin altındaki bodrumda yapmaya başladık. Daha sonra sanayi oluşumu oluşturuldu. 1995 yılında devletin teşvikiyle de esnaflar sanayi sitesine gelmek zorunda kaldı. Sanayi sitesindeki süre zarfında çok iyi işler yaptık. 2010 yılına kadar fiilen üretimimize sanayide devam ettik. Hayalimde üretim yapacak bir projem vardı. Çok şükür Cenab-ı Allah’ta bunu bana nasip etti. Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (DAKA) ve devletimizin desteğiyle ‘bismillah’ diyerek üretime başladık” dedi.

FABRİKA’DA PVC’DEN DAHA SAĞLIKLI OLAN LAKE BOYALI KAPI ÜRETİMİ YAPILIYOR
Şu anda fabrikada mobilya seri üretimi yaptığını belirten Gürgen, “Aynı zamanda kapı üretimi, siensi kapı üretimi, lake boyalı ve Türkiye’de şu anda en çok tutulan ve beğenilen kapı modellerini üretiyoruz. Aynı zamanda PVC’den daha sağlıklı ve iyi yanları var. En azından geri dönüşümü olabiliyor veya renkler beğenilmediği zaman deştirilebiliyor. Bir arızası oluştuğunda müdahale edilebiliyor. Dolayısıyla sağlıklı kullanışlı güzel bir kapı” diye konuştu.

“DAKA’DAN ALDIĞIM HİBE DESTEK OLMASAYDI FABRİKA KURMA HAYALİM DAHA UZUN SÜRECEKTİ”
1980’li yıllardan 1995’e kadar bu meslekte farklı işyerlerinde işçi olarak çalışarak kendini yetiştirdiğini dile getiren Gürgen, “Daha sonra sanayiye geldiğimizde normal bir atölye açtık. 1-2 makineden oluşan basit ve küçük makineler. Bazen tek başıma, bazen de 1-2 çırakla çalıştım. İşlerimiz her geçen gün daha da iyiye gitti. O zamanlar sadece Tatvan’dan gelen siparişleri üretiyordum. Daha sonra siparişler çoğalınca 5-6 usta ile çalışmaya başladım. İşlerimizin iyi gitmesinden dolayı öğrendik ki artık biz sanayideki dükkanlara sığmayacağız. Dolayısıyla işi büyütmek gibi bir durum meydana çıktı. Biz sanayi sitesinde, planya, yatarla, hızarla bu işe başladık. Zamanla teknolojik malzemelere ihtiyaç duyulduğundan artık işlerin seri imalatından dolayı makinelerin de teknolojik olması gerekiyordu. Onlara yer ve zemin ayarlanması gerekiyordu. Biz öncelikle yeri almakla işe başladık. Kendi yerimizi aldıktan sonra kafamızdaki projeyi canlandırmaya çalıştık. Daha sonra Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’na (DAKA) verdiğimiz proje ile 350 bin lira hibe desteği aldık. Aldığım bu destek benim için bir teşvik, bir ön adım oldu. Eğer DAKA’nın desteği olmasaydı belki de hayalini kurmuş olduğum fabrikayı ancak 3-5 yıl sonra gerçekleştirebilirdim. Ama DAKA’nın desteğiyle bu hayalim çok erken gerçekleşmiş oldu” dedi.

“FABRİKADAKİ SERİ ÜRETİMLE BİRLİKTE ÜRETİM KAPASİTESİ YÜZDE 500 ARTTI”
8 Ağustos 2013 tarihinde üretime başlamış olduklarını ve sadece Bitlis yöresine hizmet verdiklerini dile getiren Gürgen, “Tahmin ettiğimizden de iyi siparişler alıyoruz. Bölgede gerek TOKİ işleri, gerekse yap-sat işlerinde ilimizde ve ilçelerimizde, çevre illerden talepler alıyoruz. Sanayi sitesindeki üretim kapasitemiz ile fabrikadaki kapasitemiz ölçülemez. Üretim kapasitemiz yüzde 500’ün üzerinde arttı. Sanayide çalışırken en fazla 5-6 personel çalıştırırken yeni fabrikada 23 personel çalıştırıyorum. Bölgemizde istediğimiz düzeyde kalifiye eleman bulamadığımız için İstanbul’dan 7-8 tane kalifiyeli usta getirdim” ifadelerini kullandı.

“LAKE BOYALI KAPI PAZARINDA K. IRAK’A AÇILMAK İSTİYORUZ”
Kapıların göbek kısmında bulunan işlemeleri siensi makinesiyle yaptıklarını kaydeden Gürgen, “Bu tamamen şekilde tasarımı yapıldık sonra işlemi gerçekleşiyor. Bu bölgede lake boya ile bu şekilde üretim yapan işletme yok. Aynı zamanda bizim PVC tezgahlarımız da var, fakat şu an sermaye eksikliğinden ve nakit sıkıntısından dolayı o üretime geçemedik. Bundan sonraki hedefimizi de kapak üretimi ve PVC kapıyı da mevcut işimize dahil etmek. İşi daha iyi geliştirmek, şu anda bin 500 metrenin üzerinde olan fabrikanın kapalı alanını en kısa zamanda Allah’ın izniyle yeni eklentiler yaparak en az 3 bin metrekare alana çıkarmayı düşünüyorum. Mevcut açık alanımızda 25 bin metrekaredir. Ben üretim ve sipariş açısından hiç korkmuyorum. İşlerin olacağından eminim. Gerek ilimizde gerekse bölge illerinde iş bulma şansımız yüksek. Hatta ve hatta Kuzey Irak başta olmak üzere çevre ülkelere de imalat satışımız olabilir. İstihdam sayısında yapılan işlerde görüldüğü gibi bu her yıl kademeli olarak artacaktır. Yeni bir binanın yapılmasıyla istihdam sayısının artması, iş çeşitliliğinin artması, seri üretime geçilerek bunlarda kaçınılmaz olacak. Çünkü işler geliştikçe bunların arkası gelecek. İş geliştikçe yenilikler olacak. Yeniliklere de ayak uydurabilmek için sürekli büyümek, sürekli istihdamı artırmak, sürekli gelişmek lazım” diye konuştu.

Bakmadan Geçme