Güzel ve şansız yurdumun insanları olarak her işimizde mutlaka bir eksik bırakmaya o kadar alışmışız ki.Bu eksiklik bir kural gibi hepimiz tarafından kanıksanmış, bir yasa gibi kanunlaşmıştır. Yol yaparız asfalt yapmayız, asfaltı yaparız baktık ki çok iyi olmuş hemen orasından burasından kazmaya başlarız, iyi arabalar ithal ederiz kötü sürücülerin eline bırakırız, güzelim ormanlar oluştururuz turizmcilere teslim ederiz, binlerce TOKİ konutu yaparız ama mutlaka su kanalizasyon, asansör, yeşil alan vb sorunlarıyla ortada bırakırız. Dünyada bulunmayan bitki türlerinin börtü böcek ve kelebeklerin yurtdışına kaçırılmasına yıllarca göz yumduktan sonra bu durum kanımıza dokunur ve tüm akarsulara, ırmaklara hidroelektrik santralleri (HES) kurarak bitkileri ağaçları buna bağlı olarak ta türlü böcekleri yok ederiz, dışarıya kaçırılmasın diye. Bakarız ki birçok devlet işletmesi iyi para kazanıyor, dünyada göz dolduruyor, fazla para bizi bozar diye yabancılara veya özel sektöre satmakta tereddüt etmeyiz, etmedik etmeyeceğiz. Yıllarca ülkemize bir kâbus gibi çöken terörle barış yaparız ama barışın iki tarafı da taahhütlerini unutur, aylar sonra 15 Ekimde ateşkes bitecek diye bir sesle irkiliriz. Sonra da yaradan korusun, terör yine patlak verirse zaten hiç ülke dışına çıkmamış teröristleri görünce nereden çıktı bunlar diye tüm ülke olarak şaşırırız. Biz böyle insanlarız vesselam. Değişmedik, değişemedik.
Geçenlerde bir televizyon kanalında tasavvuf ehli bir hoca hamileler hakkında bir şeyler söyledi. Adamı medya ve yazılı basın aforoz etti. O zat tüm hamile kadınlar için demedi ki. Peki, kime dedi? 9 aylıkken tayt giyip daracık tişörtlerle ya da karnı burnunda bikiniyle denizde plajda salınan, gazetelerin renkli sayfalarında arzı endam eden hamilelere söyledi. Çok da iyi söyledi. Bizim gençliğimizde hamile hanımefendiler özel bol elbiseler giyerlerdi. Okulda kız arkadaşlarımız yeni gelişmeye başlayan göğüsleri belli olmasın diye 1-2 beden büyük gömlek, kazak giyer ve dik yürümemeye özen gösterirlerdi. Eskinin kızlarının yüzde 80' nin hafif kambur görüntüsü ondandır. Şimdiki nesil kızlar ise bir beden küçük giyiyorlar ki hatları belli olsun diye. Televizyon kanallarında marka marka kadınlara özel mahrem ürünleri neredeyse uygulamalı gösterecekler. Şimdi sormak lazım bumu medeniyetlik? Reklam; ( kanadı var uçamaz, peteği var bal olmaz) Cevap; kanatlı, petek dokulu yeni Orkid
Hoşçakalın
