İlkel Kırıntılarım

Karanlık yağıyor göklerden. Zifiri karanlık,satranç oynuyor gözlerim.Buz gibi, Ip ıslak. Yeryüzünden karanlık fışkırıyor gökyüzüne. Sonsuzluğu kurcalıyor.Hüzünleri gökler kadar büyütecek rezil bir hassasiyetin içinde.Gümüş pullu balıklar yaşamıyor nehrin koynunda.Hançer bakışlar arasında geçiyor zaman.Her an kayboluyor.Az önceki anı bulmama imkân yok. Gidiyor,gömülüyor sonsuzluğun karanlık kucağına. Durduramıyorum, korkuyorum andan. Gitmesinden.Dört nala koşar adım gidenin ardında durmak ürpertiyor.
Anlar bir araya geliyor,saliseleri,saniyeleri,dakika ve saatlerden sonra günleri oluşturuyor. Sayfa sayfa ayrılıyor.Yapraklar birer birer yere iniyor dallardan.Her bir günde yeni bir şeyler götürüyor. Her uyanışında yeni bir şeyle deniyor.Yeni bir cendereye sokuyor.
Yıldızlar sönüyor birer birer.Ardından güneş.Kalbin dudakları çatlamış, elbiseleri paramparça. Asası elinden alınmış.Tabanından kan damlıyor kum tanelerine.Serabı kayboluyor göremeden. Bulamadan Tanrıyı.Hiç olduğunu düşlüyor akıl. Suçlu aranıyor alevli dudaklar arasında. Hayat buz gibi. Isınmıyor gözlerde.Suçlu bulunuyor aklın bir köşesinde.
Hepimizin tek suçu burada olmak. Yeryüzüne inmek. Buraya düştüğünle yüzleşmek."Abes! Yani saçma! Yani anlamsız! Yani boşluk ve hiçlik!" Bilinci huzursuz eden karanlık. Hiçbir şeyin olmadığını anlama,kavrama.Olmaktan az önceki safha.Anın içinde kaybolma.Hiçsizleşme.Karanlıklara gömülme.Garip bir gece. Garipliği zenginleştiren gece.Harikulade gözleri var bu gecenin…
Sese ihtiyaç duyar.Işıldayan gözleri arar. Uzaklardan ışık topu yayılır bütün evrene.Sönüverir karanlıkların ihtişamı.Sesin adı sevgidir.Yayılırda yayılır. Garip bir yangın topu yuvarlar bedeninizin en derin köşelerini.Yuvarladıkça büyüyen.Neresinde duruyorsa dur hayatın.Güzele selam dur der gibi içini kemirir.Bulaşıcı hastalığın yayılması için dürter.Esir eder sizi.Gömdürür önce karanlıkları yine kendi karanlık dünyasına.Işık süzülür,içinizden pınarlar fışkırır.Yaylım ateşine tutar sizi sevgi çemberi.Dişe diş yaşanan öfkeler içinde sarıverir sizi.Alır oradan sizi.Anın geçen zamanın anlamı belirir dimağınızda.
Bir daha iner yeryüzüne, adını değişerek. Rüzgâr ve ırmak ondan habersiz iş yapmaz olur. Renkler, çiçekler bütün cilveleriyle emrine girer. Bütün kadınlar onun için güzelleşir. Çocuklar ona haber vermeden gülmez. Siyahi el anlam bulur beyaz elin içinde. Isıtır birbirlerinin kalplerini. Dudaklarında bütün yaralar kapanır. Bütün kötülükleri silip atar. Kucaklamadığı beden bırakmaz. Hiçliğe meydan okur. Var olur.Ve yeniden anlam kazanır hiçlik bile…
Bir yanımdaki ilkel kırıntılarım. Paylaşmak istedim.
Sevgi ile kalın…

Bakmadan Geçme