TOKİ'de yaşanan ölümün sorumlusu kimdir?

Sahipsiz memleketimin ucuz insanları, biliyor musunuz,  hiçbirimizin canın değeri beş para etmiyor. Kızma ve böbürlenme, düşün ve şöyle bir arkana bak, geçmiş zaman size neler kazandırmış ve neler kaybettirmiş. Canınız, malınız gidiyor, ama hiç sesiniz çıkmıyor. Bu ili, bu güzel ülkeyi yönetenler, seçtikleriniz, sizleri, sorunlarınızı kale almıyor. Haksızlığa uğruyorsunuz ses yok, hastaneniz kapanıyor ses yok, neden özel hastane kiralanıyor diyorsunuz ses yok, çocuklarınız konteynerlerde eğitim görüyor ses yok. TOKİ  konut  alanlarında  logar  kapakları  kazalara davetiye çıkarıyor ses  yok,  sular  akmıyor insanlar  susuz  ses  yok, ağaçlar susuzluktan kurdu  ses  yok, yolar çöküyor ses  yok,  sokak  aydınlatmaları  yanmıyor kazaya  davetiye çıkarıyor ses  yok,  kapı pencereler  sinekten açılmıyor  ses  yok.Niye ses  yok?
Biz neyiz Allah aşkına insan mıyız?
İnsanlarımız ihmal kurbanı oluyor yine ses seda yok. İnsanlar bir hayvan için, bir ağaç için günlerce sokaklara dökülüyor, bir köpeğin ayağı kırılırsa sorumlusu her kim ise, protesto edilir ve ihmali yapan kişinin takipçisi olunur. Biz neden bu insanlar gibi olamıyoruz? Biz insan değil miyiz? Kendimizi hangi konumda görüyoruz, demokrasi çizgisi çerçevesinde meşru hakkımızı neden kullanamıyoruz. Bu ilde yanlışa yanlış diyemeyecek miyiz? Yandaşlık, kişisel menfaat, çıkar ilişkileri, yönetene ters düşmeyeyim, bana dokunmayan yılan bin yaşa misali boş laflar etmekten gün gelir, kendi canınla veya bir sevdiğimizin canı ile öderiz. Bu  duyarsızlık  nereye kadar  sürecek?
17 Haziran 2013 tarihili, "Tokizede'nin çilesi ne zaman bitecek? başlıklı bir yazı kaleme almış ve TOKİ yolllarında yol kusurlarının, açık,  yüksek logar kapaklarının ölümlere davetiye çıkardığını, ilgililere gerekli önlem  almaları için çağrıda bulunmuştum.  Gazetemiz Vansesi sorunu defalarca sayfaların sorunları taşıdığı halde maalesef ilgilenen çıkmamıştır.
Bakın "Tokizede'nin çilesi ne zaman bitecek?" yazımda özetle ne demişiz?
''Artık söz etmekten, dile getirmekten, feryat etmekten utanıyorum. Artık insanımızın, görevlilerin, ilgisizliği ve ihmali nedeniyle çektiği çileler, beni kahrediyor… TOKİ yollarında çöküntüler tehlike arz ediyor, hangi kuruma bağlı ve onarımı ne zaman yapılacak?   Yol ortalarında logar kapakları açık tehlike saçıyor. Toprak asfalta saçılmış, kimsenin umurunda değil. Yol refüjlerine, kaldırımlara ağaç dikimi, yeşillendirme  bu mevsimde yapılmasa ne zaman yapılacak? İki yıldır olduğu gibi duruyor…''
Vanlı, hayırsever,  girişimci,  gönül adamı genç iş adamımız Yavuz ALTAYLI logar kapağından dolayı, feci bir kaza geçirmiş ve hayatını "pisipisine" kaybetmiştir. Yazımızın, uyarımızın üzerinden 26 gün geçmişti ki, böylesi telafisi olmayan acı veren bir olay yaşandı. Bu ilde yazılanlar çizilenler, şikayetler neden dikkate alınmıyor?    Düşünceye saygı insana saygıdır. Denetim, kontrol mekanizması neden ciddiyetle çalışmaz? İnsana saygının olmadığı bu ilde 17 Haziran da yazdıklarımız, dikkate alınsaydı,  sorumlulara zamanında görevlerini yerine getirmiş olsalardı belki bu gün Yavuz Altaylı'yı kaybetmemiş olmayacaktık. Ben buradan savcıları göreve çağırıyorum. İhmalden kaynaklanan can kaybının sorumluları hakkında gerekli soruşturma yapılmalısını istiyorum. Kamu adına suç duyurusunda bulunuyorum. Duyarsız  insanlarımıza  da isyan ediyorum, uyanın artık, hakkınızı yasal çerçevede arayın ve savunun. Ölümün yandaşlığı yok, görevini yapamayan her kim olursa olsun sorumluluk bilinciyle dikilelim karşısına.  İhmal kurbanı olduğun zaman bir anan ağlar, unutma gerisi yalan ağlar. Yok, biz böyle iyiyiz diyorsanız lütfen kış uykusunda kalmaya devam edin. Çünkü bahar sizin için hiç gelmeyecek. Düşünün ve kendinizi sorgulayın. Eğer düşünemiyorsanız zaten insan değilsiniz.
 Ben tekrar onlarca insanımıza iş istihdamı sağlayan, herkesin takdir ettiği, rahmetle andığı değerli iş adamımıza Allah'tan rahmet ailesine ve sevdiklerine sabır diliyorum.
TOKİ bu ölümün birinci sorumlusudur. Sağlıcakla kalın.

Bakmadan Geçme