HOBİ BAHÇELERİ KURALIM

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Demir, apartmanlarda beton duvarların arasına sıkışan Vanlıların toprakla buluşarak nefes almaya ihtiyaçlarının olduğunu söyledi. Demir, 'Büyükşehir ve özellikle merkez ilçe belediyelerimizle işbirliği yaparak İpekyolu, Tuşba, Edremit ilçelerimizin farklı yerlerinde mülkiyeti belediyelere veya hazineye ait arazilerde binlerce insanımızın yararlanacağı hobi bahçesi diğer adıyla organik bahçeler kurabiliriz. Bahçe kurulmasına fakülte olarak her türlü destek vermeye de hazırız' dedi.

Burhan Ergin

 

Van’ın eski bahçeli evlerine olan ihtiyaç ve özlem koronavirüs salgını kısıtlamaları sürecinde kendisini bir kez daha hirdi. Salgın tedbirleri kapsamında apartman dairelerinde günlerini geçirmek zorunda kalan yaşlı, genç ve çocuklarda psikolojik ve farklı sağlık sorunları ortaya çıktığı söyleniyor. İnsanların yeşil alanlara, bahçelere ve toprakla buluşmaya daha fazla ihtiyaç duyduğu bu günlerde Van YYÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Ziraat Fakültesi Prof. Dr. Semra Demir’den Vanlıları mutlu edecek, belediyelere prestij kazandıracak çağrı geldi.

“Hobi bahçeleri kurulamaz mı?”

Tarımsal üretimin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Semra Demir, gazetemizin yazı işleri müdürü ve köşe yazarı İkram Kali’ye açıklamalarda bulundu. İkram Kali’nin “Van’da bahçeli evler yanlış şehirleşme, yapılıp bozulan imar planları imar tadilatlarıyla yerlerini beton binalara bıraktı. Van’ın bahçelerle bezeli özgün şehir mimarisi korunamadı. Şimdi binaların iç içe olduğu şehrimizde nefes alacak yer ve yeşil alan maalesef kalmadı. İnsanlarımızın toprakla buluşmaya, bahçelerde doğayla buluşmaya büyük ihtiyaçları var. Bunun için Van’ın merkez ilçelerinde belediyeler ve ilgili kurumlarla işbirliği yapılarak hobi bahçeleri kurulamaz mı?” önerisine destek veren Dekan Demir,  hobi bahçelerinin belediyelerle işbirliği yapılarak rahatlıkla kurulabileceğini, fakülte olarak öncülük yapmaya ve her türlü desteği sağlamaya hazır olduklarını kaydetti.   

“Yıllardır ekilmeyen tarlalar ekilmeye başlandı” 

Koronavirüs salgının insanların yaşamlarındaki rutin davranışlarının yanı sıra gıda ve tarım sektörünü etkilediğini anlatan Prof. Dr. Semra Demir şunları söyledi:  “Geleceğimizi düşünmemiz lazım. İnşallah bu salgın hastalık etkisiz hale gelecek. Veya hepimizin beklentisi aşı bulunduktan sonra insanların hayatını eteklemeyecek boyutta kalacak. Ancak bu hastalıktan kurtulsak dahi dünyanın en büyük tedirginliği gıda ve besin tedarikidir. Türkiye’de bu süreçte çok iyi bir yol haritası çizildi. Bu kapsamda kullanılmayan hazine arazileri tarımsal ürün elde etmek üzere çiftçilerimizin hizmetine sunuldu. Bunun yanı sıra Tarım Orman Bakanlığı’nın tohum, sulama destekleri var. İlimizden örnek verecek olursak Gürpınar ilçemizde yıllardır ekilmeyen tarlalar ekilmeye başlandı. Belediyelerimizin de çiftçilerimize, tarımsal üretime çok güzel destekleri var. Yerel yönetimlerin, fakültemizin, kurumların desteği çiftçilerimizi motive ediyor. Biz Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi olarak çiftçilerimize çağrıda bulunarak dedik ki kullanmadığınız arazileriniz varsa sizlere en verimli olarak ne yetiştirilebileceği konusunda yardımcı olmaya hazırız. Toprak analizlerinin yapılması, maksimim ürün deseni açısından yarımcı olacağız. Bu anlamda genç ve yetkin akademisyen arkadaşlarımız var” dedi.

“Anahtar teslimi bahçe yapabiliriz”

Tarımsal faaliyetlerin durmaması gerektiğini kaydeden Demir, “Sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olan sektör tarımdır. Tarım yapmanın önünde hiçbir engel yoktur. Çünkü çiftçinin evi bahçesi tarlasıdır. Tohumun toprakla, hayvanın merayla buluşma zamanıdır Tarımsal faaliyetler durmamalı. Sizin aracılığınızla bir kez daha çağrıda bulunuyoruz çiftçilerimize danışmanlık yapamaya hazırız. Elimizden gelen her türlü teknik ve akademik desteği vermeye hazırız. Bir çiftçimiz ben meyve bahçesi kurmak istiyorum derse biz ona anahtar teslimi bahçe yapabiliriz. Çiftçilerimizin çalışması üretmesi lazım. Şu an tükettiğimiz ürünler geçen yılın ürünleridir. Sonbaharda yeni ürünlere ihtiyaç olacaktır. Tarımsal üretimde birbirimize destek olmamızı gereken bir dönem geçiriyoruz. Bu yıl bizi arayan,  bilgi ve destek almak isteyen çiftçi sayısı geçen yıla göre daha fazladır. Ayrıca kurumlar arasındaki koordinasyon iş birliği de umut vericidir.  Öte taraftan tüm toplumlarda şu an en önemli konu sağlık; sağlıkla beraber sağlıklı besin tüketimidir. Türkiye tarımsal üretimde bu dönemi iyi değerlendireceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

 “Hobi bahçelerinin kurulmasına destek sağlamaya hazırız”

Büyükşehir ve merkez ilçe belediyeleriyle işbirliği yapılarak İpekyolu, Tuşba, Edremit öncelikli olmak üzere ilçelerimizin farklı yerlerinde mülkiyeti belediyelere veya hazineye ait arazilerde hobi bahçeleri kurulabileceğini söyleyen Demir, “Van’a değer ve ayrı bir güzellik katan eski bahçeli evler yanlış şehirleşme ve imar planlarıyla yerlerini çok katlı binalara bıraktı. Bahçeli ev kültürüyle büyüyerek kendi evinin sebzesini meyvesini yetiştiren insanlar şimdi bahçelere, toprağa ayak basmaya,  sebze meyve yetiştirmeye hasret kaldı. Bu durum insanlarımızı üzdüğü kadar aile tipi tarımcılığı da yok etti. Değişen yaşam koşulları ve şehirleşme beraberinde insanların doğal ortamlara özlem duymasına neden olmaktadır. Toplumun ihtiyaç duyduğu bu eksikliği yapacağımız ortak çalışmalarla giderebiliriz. Bahçeler için Van’da çok geniş arazilerimiz var. Büyükşehir ve özellikle merkez ilçe belediyelerimizle işbirliği yaparak İpekyolu, Tuşba, Edremit öncelikli olmak üzere ilçelerin farklı yerlerinde mülkiyeti belediyelere veya hazineye ait arazilerde hobi bahçeleri kurabiliriz. Şehrimizde yaşayan vatandaşlarımızın kiralama yoluyla yararlanacağı hobi bahçeleri diğer adıyla organik bahçelerin kurulmasına fakülte olarak her türlü teknik ve akademik destek sağlamaya hazırız. Bunun için deneyimli akademisyenlerimiz göreve hazırdır. Üniversitemizde ilgi gören hobi bahçelerimiz var” dedi.

“Vanlıları toprakla, bahçeyle yeniden buluşturmak istiyoruz”

Hobi bahçelerinin tarımsal üretime katkı sağlayacağını belirten Demir, “Belediyeler, Fakültemiz, Tarım Orman İl Müdürlüğü, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) ve diğer kurumların işbirliğiyle hayata geçireceğimiz Hobi Bahçesi projesiyle beton yaşantısından sıkılan eski Van bahçelerine özlem duyan sevgili Vanlıları toprakla, bahçeyle yeniden buluşturmak istiyoruz. Hobi bahçeleri sayesinde insanlarımız kendi bahçelerinde el emekleriyle organik sebze ve meyve yetiştirebilirler. Bahçeler aileler günlük hayatın stresinden uzaklaşarak toprakla iç içe huzurlu saatler geçirmeye yardımcı olur.  Bunun yanı sıra tarımsal bir bilinçte oluşur. Van’a ait elma, armut, kaysı, vişne gibi yerli meyve ağaçları bahçelerde dikilerek ürün elde edilebilir. Bahçelerle yerel meyve ve sebze çeşitlerini de korumuş oluruz.  Hobi bahçeleri insanlarımıza, tarımsal üretime ve şehrime değer katar. İstanbul, Ankara ve daha birçok şehirde 40-50 kilometre uzaklıkta kurulan hobi bahçelerine insanlar aileleriyle birlikte hafta sonları giderek sebze ekerek toprakla buluşuyorlar. Van’da neden olmasın? Haftanın her günü insanlar bu bahçelerde doğal ortamda mangal yakıp, toprakla uğraşarak keyifli zaman geçirilebilirler. Şehir yaşantısından sıkılanlar için bahçeler stres ve gerginliğinin tamamen yok olmasını da sağlamaktadır.  Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi olarak  Hobi Bahçe projesinin hayata geçirilerek Van’a kazandırılmasında   her türlü sorumluluğu  ve görevi almaya hazırız” diye konuştu.

“Eskiden bahçemizin ürünleriyle besleniyorduk”

Besin tüketiminin önemine dikkat çeken Demir, “Sağlıkla beraber sağlıklı besin tüketimi önemlidir. Tüm uzmanlar salgın sürecinde sağlıklı beslenme için sağlıklı besin öneriyor. Paketlenmiş, işlenmiş ürünlerden uzak durulmasını öğütlüyorlar. Bu süreci sosyal yapımıza zarar vermeden atlatacağımıza inanıyorum. Ama üretimden asla vazgeçmeyeceğiz. Taze ürünler yetiştirip tüketmeliyiz. Biz hepimiz Anadolu besin kültürüyle yetiştik. Şimdi olan geriye dönüş var.  Bu da tarımsal üretimin ne denli önemli olduğunu gösteren bir durumdur. Eskiden bahçemizin ürünleriyle besleniyorduk. Koronavirüs sürecinde ev tipi ürün yetiştirilmesi ve yapımına yeniden dönüldü. Birçok insan ekmeğini, yoğurdunu, yağını evinde yapmaya başladı.  Bahçeli evlerin değeri daha iyi anlaşıldı. İnanırsak el ele vererek başaracağımıza inanıyorum. İnsanlar evlerinde ekmek yapmaya başladı” dedi.

Bakmadan Geçme