GÜNEŞ'in KENTİ, VAN

Vanlı; güneşin batışını izlerken; semaver yakmayı, çay içmeyi, demliğin musluğunu güneş ile buluşturmayı, semaverin dumanı ile de balıklar la gölde dans ederek çayını yudumlamanın keyfini yaşamayı sever. Bilir ki güneş Van’da doğar, Van güneşin baş kentidir ve ülkemizde en çok güneş alan şehirlerdendir Şehri Van. Ona minnet duyar. Güneşin doğuşunu Erek Dağı’ndan, batışını Van Kalesi’nden izleyerek yırlamayı kültür sayar.

Vanlı; denizin dalgaları gibi keyiflidir, kederlidir, muhabbetlidir, konuşkandır, sinemaya ve tiyatroya gitmeyi, kahvede gırtlamayı, fırına kıymalıyı, mangala yelpazeyi, semavere kömür ve denizin kenarında kuma serilip anlatmayı sever.

Vanlı; Devletle kavga etmez, memuru korur. Yabancı biri oturduğu kahvede bir çay içip “bozuk param yok” derse, Vanlı garson ondan para almaz. Ödemeye ısrar ederse “De get gardaş, paran da cebine bırak, yine bekleriz” der.

Vanlı; akşamlar Cumhuriyet caddesinde iki tur atmayı, tanıdığı esnaflara hal hatır sormayı, köşelerde toplanıp sohbet etmeyi de ayrıca çok sever.

Vanlı; bir çok şehirde toplumdan dışlanan ve hor görülen 46’lı dediğimiz saf insanların koluna girerek, cadde de gezmeyi, onlarla kahvede çay içerek sohbet etmeyi, onlara yemek yedirmeyi, giydirmeyi, barındırmayı ve onlarla şakalaşmayı çok sever.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

Bakmadan Geçme