GÜNEŞİN BATMADIĞI TEK ÜLKE…

Mustafa M. Atilla yazdı...

Orda bir köy var uzakta o köy bizim köyümüz!...

Orada bir ülke var uzakta bizim olmayan; geçici dünyanın kaderini kısa zamanda lehine çevirmiş bir ülke….

Sanki düşüncelerinde insanlığa galebe çalmış bir ülke…

Bir ülke var uzakta!,O 'ülkeden elinden,gönlünden her şey alınmış  ve uzaklardan acımasızca kaçırılıp getirilmiş köle hizmetlilerinin rahatlığında soysuzca soylular tarafından yönetilen bir ülke.

Saraylar, şatolar,malikaneler de; dünyayı av köşklerinin avlağı gibi görenlerin içinde yaşadığı ülke.

Şöyle diyor bir İngiliz suratsız; biz İngilizler her şeyin en iyisine layığız, bizim dışımızdakiler ormanlarda yaşayanlar gibidirler,bir gün onlar ormandan çıkıp gelebilirler, bizim güçler onların karşısında durabilirler. Aklımda kalanıyla..

İNGİLTERE….

İngiltere; Britanya adalarının en büyüğü olma özelliğine sahip baskın bir bölümüne ev sahipliği yapan ülkenin adı.

Kuzeyde İskoçya, Batıda Galler ve Atlantik Okyanusu,Güneyde Manş Denizi, Doğuda Kuzey Denizi ile sınırlarını çizen jeopolitik konumu bakımından dikkat çeken bir noktada bulunan bir ülke.

Kendilerini asil ve soylu tanıtarak varlıklarını sürdüren, sömürgelerini oluşturduğu birçok coğrafya sebebi ile ‘’ Topraklarında güneş batmayan tek ülke’’ unvanını alan bu ülke asırlardır, gücüne güç katan entrika dolu bir ülkenin adıdır İngiltere.

Günümüzde Avrupa ekonomi ve finans merkezi olarak anılan İngiltere; dünyanın 6.en büyük ekonomisine sahip, nüfusu 56 milyon, yönetim şekli monarşi, para birimi İngiliz sterlini ayrıca birleşik krallığı oluşturan dört ülkeden biri.

İNGİLTERE…

Kraliçenin (Kral’ın) pasaport olmadan tüm ülkelere rahatlıkla giriş çıkış yapabilen bir kraliçesi (Kral’ı) olan,  kraliyet düğün günlerinin resmi tatil sayılan, posta pulunu ilk kullanan, ülke içinde 300 den fazla dil kullanılan, 14 km uzaklıktan duyulabilen 13 ton ağırlığında çanı olan, çay bağımlısı, rekor sayıda kraliyet mülkü, insanlarından fazla tavuğa sahip, John Smith isminde 30 binden fazla kişi olan, yazılı bir anayasası olmayan,1877 yılına kadar üniversitelerindeki profesör’lerine evlenme yasağı koyan vs,vs,olan bir ülke.

İNGİLTERE NEDEN BU KADAR ZENGİN…

Sanayi devriminin burada başlamış olması,ülkenin zengin kömür yataklarının çok iyi kullanılması ile başlayan buhar gücüne dayalı makineleşme ve motor sürecini 1750 yılından itibaren ticaret ile başlayıp üretim,tüketim ve finans alanlarında reformları ile hegemon güç haline geldiği akıllı dönemlerin,yine buhar gücüyle denizlerde sağladığı üstünlük sayesinde SÖMÜRÜ kanallarının ivediliğini elden bırakmadan bu günlere zenginliklerini taşımış olan bir ülke.Bu vesileyle dünya geneline istila ile yaydığı topraklarıyla en az bir bölümünde her zaman güneş ışığı olan ülke.

Ülke insanı hep güçlü,istikrarlı,sömürü kabiliyeti yüksek yöneticileri seçmiş ve görev vermiştir.Bu gücü, bu saltanatı, bu yaşamı elde eden insanların hep üretime,araştırmaya dayalı ekonomideki acımasız başarılarının sonucu.

Sevgili okurlarım belki şöyle düşünebilirsiniz, bu İngiltere nereden çıktı;? bir hayranlık mı var?, hayranlık falan yok, aksine törenleri,yaşamları,giysileri için hayranlık duyulan kraliçenin kısa zaman önce vefatı için daha ölmeden önce provasının, hazırlıklarının yapıldığı, planlandığı töreni izlediğimde; bu tören için ayrılan, belki birkaç ülkenin bütçesini alaşağı edecek paranın suyunun nereden geldiğini merak etmedim de değil hani..

Anlatılmayla, yazılmayla bitirilemez bir düzen,program, kurallar, hükümler ve disiplin içindeki  yönetim şekli, iki meclisli parlamenter demokrasiye sahip, olmayan anayasaya göre de monarşi ile görünürdeki yüzü demokrasi arka yüzü krallık olan ülke.

Demokratik hukuk devleti olarak bildiğimiz ülkede; kraliçenin yetkilerini sayarken, geçenlerde başbakanına söylediği lafların ve başbakanın kralın önündeki ezikliği nedenini daha iyi anladım. Neydi o yetkiler; sırasıyla parlamentoyu tatil etmek veya toplantıya çağırmak, kanun tekliflerini onaylamak, kanun hükmünde kararname çıkarmak, bakanları atama ve görevden alma, başbakanı atamak,savaş ilan etmek, yargılanamaz hali, kraliyet affı, başkomutanlık, subayları atama, silahlı kuvvetleri düzenleme ve denetleme, asil sınıf oluşturma, onur nişanı verme imtiyazı, pasaportları kontrol etme, gibi yetkilerle donatılmış kraliyet ailesi  eline verdikleri birkaç kontrolü yine kendi ellerinde olan yetkiyle avam ve lordlar kamarasınıda maşa olarak kullanan ülkenin adı İngiltere.

Böyle görkemli cenaze törenini ancak; cennetin kapısından içeri dünyadaki her yere pasaportsuz girdiği gibi girmesinin pasaportu eline verilecek ki bu kadar şaşaalı tören yapılsın.Yoksa toprağın altına girmeye yapılan bu törenler mahşerin sorgusunda burnundan değil iliğinden fitil fitil getirecek organizasyonlardır.

Araştırmam onu gösteriyor ki ben hiç bir zaman başkalarının doğrularını doğru olarak kabul etmedim etmemde; ta ki zihnim ölçüp biçip yanılgıyı en aza indirince ye kadar. bu konudada araştırmalarım sırasında, karşıma Murat Akan imzalı Kraliçeye şeytan ayini diye bir video çıkınca izledim. Yalnız desteklemiyorum değil, destekliyorum, çünkü geriye dönük, hayli bir zamanımı alan araştırmalarımın başka açıklamasını kraliçenin ölümünden bu yana kendime yapamıyorum. Yaptıkları yanıltıcı bahanelerini de gelenek diye yuturmalarını çok absürt buluyorum. Murat Akan’ın yayınladığı, ingiliz törenlerindeki videolar daki keçi ile ilgili ayrıntılar beni envai düşüncelere sevk ettiği gibi sizleride acabalara itecek tir.

1.Kraliyet Galler taburunda görevli onbaşı keçi billy 27 eylül 2006 da dünya haberlerinde yayınlandığını gördüğümüz keçi billy 16 temmuzda kraliçenin doğum gününde yapılan resmi geçitte uygun adımda yürüme yi reddettiği için rütbesi sökülmüş;er yapılan billy 3 ay boyunca tabiata salınmış.Daha sonra bir hayvan hakları örgütü, İngiliz garnizonuna protesto amaçlı mektup yazarak billy affını istemiş. Daha sonra kraliçe Viktorya dönemine dayanan hikaye, bir başka zaferin yıldönümünde yapılan geçit törenine katılan billy mağrur bir şekilde yürüyüp başını çevirerek tabur komutanını selamladı. Bu sebeple billy yeniden onbaşılığa terfi etti. Aferim billy sana belki bir gün ülkeye kralda olabilirsin,

Biraz paylaşım yaptıktan sonra bu yazdıklarım yalnız başına fazla bir ifadeyi içinde barındırmıyor, onun için Google girip

KRALİÇEYE ŞEYTAN AYİNİ!! BU NEYİN KEÇİSİ? Başlıklı yazı veya videoyu zaman bulup izlemenizi isterim.

Dünyada zenginliği, lüksü, saltanatı,şaşaalı yaşamı insanların hem beynine hem gözüne sokarak kendilerini zavallı hissetmelerini sağlayan düşüncenin bir numaralı ölümlü ailesini az çok yazmaya çalıştım, videoyu izlerseniz batı insanları hakkında kendi düşüncenizi zihninizde ya sorgular saklarsınız, yada hayranlık duyar Müslüman insanları,Arapları küçümsersiniz. Murat Akan kardeşime de çalışmalarından dolayı da teşekkür ederim.

Her zenginliğin altında bir şeytanlık olduğunu da unutmayın değerli okurlarım.

Bunu bilerek de olsa zenginlere zenginliklerinden dolayı tevazu gösterin emriyle.

Bakmadan Geçme